Rejimin saldırısı Türkiye-Rusya ilişkilerini bitirir mi?

Esed rejiminin saldırısından sonra Türkiye-Rusya ilişkileri ve Türkiye Batı Dünyası ilişkileri yeni baştan dizayna uğrayabilir mi? Kısa vadede mümkün değil; ama orta vadede Türkiye, Rusya’nın kendisine samimi davranmadığını gördüğü için yine bir eksen değişikliği yaşanırsa şaşırmamak gerekir.

Ekleme: 04.02.2020 13:53:08 / Güncelleme: 04.02.2020 13:53:08 / manşetler
Destek için 

Mustafa Karakaş/Doğruhaber

Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın Ukrayna’ya ziyareti öncesinde Suriye Rejiminin TSK’ya yönelik saldırısı nasıl okunmalı?

Her ne kadar Türkiye ve Rusya anlaşmış gibi görünseler de hem Suriye, hem Libya, hem de Ukrayna meselesinde zıt kutuplarda yer alıyorlar.

İki ülkenin yan yana durmalarının sebebi politikalarının örtüşmesi değildir, Amerika’nın 15 Temmuz öncesi ve sonrası Türkiye’ye yönelik politikası Türkiye’yi Rusya’ya mecbur kılmıştır.

Türkiye ile Rusya’nın politik olarak aynı düzlemde durmaları zaten pek mümkün görünmüyor.

İki devleti yan yana getiren Amerikan saldırganlığıydı. Ne var ki Türkiye, Amerikan saldırganlığının etkilerinin zayıfladığını hissetmeye başladığı an denge politikasından vazgeçip ana aktör politikasına geçiş yapıyor.

Erdoğan’ın Ukrayna’da Kırım meselesini gündeme getirmesi ve Ukrayna ile dayanışma içinde olduklarının mesajını vermesi Rusları elbette germiştir.

Keza Astana süreci muhalefet ile rejim arasında bir ortak akıl üretmek üzerine kurulu iken Ruslar ve Baas rejimi, süreci muhalefeti imha sürecine çevirdi.

Libya meselesinde Ruslar yine Türkiye’nin tam karşısında konumlanıyor.

Geçmişte Azeri-Ermeni meselesinde de Ruslar Türkiye’nin tam karşısındaydı.

Tarih devletlerin belleğidir ve tarihe baktığımızda iki devletin pek anlaştıkları söylenemez, çıkarlarının örtüştükleri de söylenemez. Örtüşen tek şey ortak tehdit algısıdır.

Ne var ki Türkiye’ye yönelik saldırıdan sonra Amerika’nın tez elden saldırıyı kınaması, peşinden İngiltere’den gelen “kınıyoruz” açıklaması, Rusya ile Türkiye arasında Suriye’de sürdürülen ortak devriyenin iptal edilmesi yeni bir sürecin başladığının işaretleri olarak okunabilir.

Keza Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu’nun “Astana ve Soçi süreçleri yara almaya başladı” ifadesi Rus politikasında yeni değişimler yaşanabileceğinin bir başka göstergesidir.

Elbette rejimin saldırısı sonrasında Türkiye-Rusya arasındaki ilişkilerin bitirilmesi beklenemez, beklenmemeli… Ama şu süreçte Türkiye, Batı Dünyası ile daha fazla dirsek temasına girecek ve Rusya’ya “benim her zaman ikinci bir seçeneğim vardır” mesajı verilecektir.