ASTANA DA SOÇİ DE ÇÖKTÜ

Türkiye, Rusya ve İran arasında Astana’da ve daha sonra Türkiye ve Rusya arasında Soçi’de varılan ateşkese Baas rejimi hiç uymadı. Rejim güçleri, söz konusu anlaşmalarda “gerginliği azaltma bölgesi” ilan edilen bölgelerin tamamını, garantörlerden biri olan Rusya’nın havadan desteğiyle ele geçirdi. Muhaliflerin elindeki son nokta olan ve 4 milyon mülteciye ev sahipliği yapan İdlib’e ise aylardır saldırı yapılıyor. Cumhurbaşkanı Erdoğan da geçtiğimiz günlerde bu konuya dikkat çekmiş ve “Şu anda Astana süreci diye bir şey de kalmadı” açıklamasında bulunmuştu.

Ekleme: 04.02.2020 07:05:39 / Güncelleme: 04.02.2020 07:06:01 / manşetler
Destek için 

Dış Haberler Servisi

Suriye’de rejim güçleri, Rusların havadan ve yabancı milislerin karadan desteğiyle, muhaliflerin elindeki son bölge olan İdlib’e yoğun saldırı düzenliyor. Türkiye’nin uyarılarına rağmen saldırılara devam eden ve Astana ve Soçi’de varılan anlaşmalara uymayan rejim güçleri, dün de Türkiye’nin askeri konvoyuna saldırdı. Saldırılarda 5 askerin ve 1 sivil personel hayatını kaybederken Türkiye’den de rejim güçlerinin mevzilerine misilleme atışlarının gerçekleştirildiği belirtildi. Öte yandan iç savaştan dolayı 4 milyon mülteciye ev sahipliği yapan İdlib’den Türkiye sınırına yoğun güç devam ediyor.

REJİM GÜÇLERİ TSK KONVOYUNU VURDU

Rejim güçlerinin son günlerde İdlib’e yönelik saldırılarını yoğunlaştırması, tansiyonu bir hayli artırmıştı. Rejim güçleri gerginliği artıracak yeni bir adıma imza attı. Milli Savunma Bakanlığından (MSB) yapılan açıklamada, çatışmaların önlenmesi maksadıyla bölgeye takviye olarak gönderilen unsurlara, bulunacakları yerler önceden koordine edilmesine rağmen rejim unsurlarınca topçu atışının yapıldığı belirtildi.

Saldırıda 5’i asker ve 1’i sivil olmak üzere 6 kişi hayatını kaybetti. MSB’nin açıklamasında, "Bu menfur saldırıyı yapanlardan hesap sorulacak ve benzeri saldırılara karşı meşru müdafaa hakkımız en sert şekilde kullanılacaktır." denildi.

ERDOĞAN: CEVABI MİSLİYLE VERİLDİ

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, "Türkiye-Ukrayna Yüksek Düzeyli Stratejik Konsey 8. Toplantısı" dolayısıyla Ukrayna'ya hareketi öncesinde düzenlediği basın toplantısında, saldırıyla ilgili konuştu.

Türkiye'nin daha önceki saldırılar gibi bu saldırının da cevabını misliyle verdiğini ve vermeye de devam ettiğini vurgulayan Erdoğan, şöyle dedi: "Çok çok farklı bir şekilde orada gerek fırtına obüslerimizle, gerekse havadan F-16'larımızla şu anda oradaki belirlenen noktalara vuruşlar devam ediyor. Ülkemizin, milletimizin ve İdlibli kardeşlerimizin güvenliğini temin için yürüttüğümüz operasyonlarımızı sürdürmekte kararlıyız. Bu tarz alçak saldırılarla Türkiye'nin kararlılığını sınayanlar büyük bir hata yaptıklarını anlayacaklardır. Bir kez daha şehitlerimize Rabbimden rahmet, yaralı askerlerimize acil şifalar temenni ediyorum."

HÜDA PAR: SURİYE İLE SICAK ÇATIŞMANIN BÖLGE BARIŞINA KATKISI OLMAYACAKTIR

Suriye’deki gelişmelere ilişkin bir açıklama da HÜDA PAR’dan geldi. HÜDA PAR Genel Başkanı İshak Sağlam tarafından yapılan yazılı açıklamada, Rusya’nın, Astana ve Soçi anlaşmalarına uymadığına dikkat çekilerek, “Rusya da tıpkı ABD gibi Suriye’de başından beri ikiyüzlü bir politika izlemektedir. Bunun hükümet tarafından da görülmüş olması önemlidir. Nihai hedefi ABD ile saha savaşını kazanmak olan ve sivillere karşı savaş suçu işleyen Rusya’nın Suriye’de siyasi çözüm ve huzurun oluşması gibi bir hedefi yoktur.” İfadesine yer verildi.

Suriye başta olmak üzere İslam ülkelerindeki sorunların emperyalistlere havale edilmeden kendi aralarında diyalogla çözülmesi gerektiğine dikkat çekilen açıklamada, “İdlib’de Suriye rejimi ile Türkiye arasında baş gösteren gerginlik, tehlikeli bir sürecin başladığını göstermektedir. ABD-Rusya saha savaşında Suriye ile Türkiye’nin karşı karşıya gelmesinin bölge barışına bir katkısı olmayacak, sorun daha da içinden çıkılmaz bir hale gelecektir. Türkiye, hiçbir suretle Suriye’de savaşın taraflarından biri olmamalıydı. Gelinen aşamada Suriye rejim güçleriyle doğrudan çatışmadan kaçınılmalıdır.” İfadeleri kullanıldı.

ÇAVUŞOĞLU: KANLARI YERDE KALMADI

Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, Twitter hesabından açıklama yaptı. Çavuşoğlu yaptığı paylaşımda "Şehit düşen kahraman Mehmetçiklerimize Allah'tan rahmet, yaralılara acil şifalar diliyorum. Şehitlerimizin kanları yerde kalmadı, kalmayacaktır!" ifadelerini kullandı.

CUMHURBAŞKANLIĞI SÖZCÜSÜ KALIN: FAİLLER HESAP VERECEKTİR

Cumhurbaşkanlığı Sözcüsü İbrahim Kalın, Twitter hesabından yaptığı paylaşımda, Suriye rejiminin açtığı ateş sonucu İdlib'de hayatını kaybeden askerlere Allah'tan rahmet, ailelerine başsağlığı, yaralılara acil şifa dileyerek, "İdlib mutabakatı hilafına yapılan bu saldırıya derhal karşılık verilmiştir. Askerlerimizin kanı yerde kalmayacak, failler hesap verecektir." ifadesini kullandı.

İDLİB'DE 151 BİN SİVİL DAHA YERİNDEN EDİLDİ

Öte yandan rejim güçleri ve Rusya'nın İdlib ve çevresine saldırıları nedeniyle son bir haftada 151 bin sivil daha Türkiye sınırı yakınlarına göç etti. Saldırıların yoğunlaştığı Kasım 2019'dan bu yana yerinden edilenlerin sayısı 692 bine ulaştı.

İdlib'deki kampların dolması, yeni çadır kurulacak alan ile altyapının bulunmaması ve yardımların azalması nedeniyle binlerce sivil, sığınacak yer bulmakta güçlük çekiyor.

Saldırılardan kaçarak evsiz kalan ve temel yaşam malzemelerini temin etmekte zorlanan binlerce aile, yardım bekliyor.

ASTANA VE SOÇİ ANLAŞMALARI ÇİĞNENDİ

İdlib vilayeti iç savaşın başından bu yana muhaliflerin kalesi niteliğinde bulunuyor. İç göçle nüfusu 4 milyona ulaşan İdlib, rejimin en yoğun hedef aldığı bölgelerin başında geliyor. Türkiye, Rusya ve İran'ın katıldığı, 4-5 Mayıs 2017'deki Astana toplantısında, İdlib ve komşu illerin (Lazkiye, Hama ve Halep vilayetleri) bazı bölgeleri, Humus ilinin kuzeyi, başkent Şam'daki Doğu Guta ile ülkenin güney bölgeleri (Dera ve Kuneytra vilayetleri) olmak üzere 4 "gerginliği azaltma bölgesi" oluşturuldu. Ancak rejim ve destekçileri, ateşkes ilan edilen 4 bölgeden İdlib hariç kalanları, Rusya'nın hava desteğiyle ele geçirdi. Saldırıların yoğunlaştığı Kasım 2019 başından bu yana Türkiye sınırı yakınlarına 1 milyon 300 bin sivil göç etti. Bombardımanlarda, 1800'den fazla sivil can verdi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan da geçen hafta yaptığı açıklamada, Rusya’nın Astana da Soçi anlaşmalarına sadık olmadığına ve rejim güçlerinin Türkiye’nin kontrolündeki noktalara ateş ettiğine dikkat çekerek, “Bunlara biz bir yere kadar sabrederiz, sabrettik ama ondan sonra da biz göbeğimizi keseriz. Bu konuda Rusya da eğer biz birbirimize sadık ortaklar isek, tavrını belli edecek.” Açıklamasında bulunmuştu. Erdoğan ayrıca “Şu anda Astana süreci diye bir şey de kalmadı” diyerek ateşkese uyulmadığını vurgulamıştı.