Erbakan, ABD'nin Filistin'i ve Kudüs'ü hiçe sayan şer planına ilişkin yazılı bir açıklama yaptı.
Bu son adımın açık bir şekilde Filistin Devleti'ni ve oradaki Müslüman varlığını tamamen yok edip dünya siyonizminin, 5 bin seneden fazla süredir ulaşmak istediği, başkenti Kudüs olan 'büyük israil' hedefine ulaşmak için atılmış bilinçli bir adım olduğunu vurgulayan Erbakan, "ABD Başkanı Trump'ın Filistinlilerin ve tüm Müslümanların kalbi konumundaki Kudüs'ün nihai statüsü konusunda 'Kudüs, tamamen israilin başkenti olacak' şeklindeki açıklaması, binlerce yıldır adım adım uygulanan siyonist planın bir sonucudur." dedi.
"Haklılığımız bu son gelişmeyle bir kez daha ortaya çıkmıştır"
Erbakan, "Filistin-israil görüşmelerinde ABD Başkanı Donald Trump'ın arabulucu olarak görevlendirdiği Jason Greenbaltt, Temmuz 2019'da Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi'nde kalabalık bir topluluğa yaptığı açıklamada; ABD'nin israil-Filistin konusunda 'uluslararası uzlaşma' hikâyesine artık inanmadığını ve bundan böyle Washington'un iki devletli çözümün sözcülüğünü yapmayacağını ifade ediyordu." şeklinde belirti.
"Filistin halkının geleceğini tayin etme hakkı Trump ve Netanyahu'nun değil, ancak ve ancak Filistinlilerindir"
'Yüzyılın Çözümü' adı altında Siyonist israilin, Kudüs'ün güvenlik bariyerinin dışında kalan bir alanın silahsız ve 'kontrollü' Filistin Devleti'nin başkenti olmasını kabul etmesi Filistin'in ve İslam Âlemi'nin Kudüs ve Mescid-i Aksa üzerindeki etkisini tamamen ortadan kaldırmaya yönelik olduğunu açıklayan Erbakan, şunları kaydetti:
Kudüs'ün bağımsız bir Filistin Devleti'nin başkenti olmadığı her türlü planın çözümsüzlük ve kaostan başka bir şey ortaya koyamayacağı gayet aşikârdır. Filistin halkının geleceğini tayin etme hakkı Trump ve Netanyahu'nun değil, ancak ve ancak Filistinlilerindir. İşgalci israilin yetmiş yıllık sorunu görmezden gelerek çözüm adı altında çözümsüzlük önermesi konuyu iyice içinden çıkılmaz bir noktaya getirecektir. Sonuç olarak, Filistin sorununun tek taraflı ve hukukun üstünlüğü ilkesinden çok, 'üstünlerin hukuku' ilkesine göre, hakkı değil kuvveti üstün tutarak çözüme kavuşturulması asla mümkün değildir.
"Amerika israili bu kadar seviyorsa, kendi eyaletlerinden bir tanesini israile versin"
Erbakan, "Bu noktada Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti, sadece kınama ve telin etme yerine, Birleşmiş Milletler nezdinde ve uluslararası hukuk çerçevesinde gerekli fiili adımları atmalıdır. Ve daha da önemlisi tüm bu sorunların asıl çözümü olan D-8 Organizasyonu'nun kuruluş amaçlarına uygun şekilde çalışması ve 'D-60' hedefine bir an evvel ulaşılması için çaba sarf etmelidir. Biz Yeniden Refah Partisi olarak böyle bir karara şiddetle karşı olduğumuzu ifade etmek istiyoruz. İşgalci israilin, işgal altındaki Doğu Kudüs ve Batı Şeria başta olmak üzere, 1967 Savaşı'ndan bugüne kadar işgal ettiği alanları ve Müslümanların kutsalı olan Kudüs'ü tamamen Siyonist israil egemenliği altına alma girişimini şiddetle telin ediyoruz. Milli Görüş Lideri Merhum Erbakan Hocamızın meşhur sözünü tekrar ediyoruz; 'Amerika israili bu kadar seviyorsa, kendi eyaletlerinden bir tanesini israile versin." dedi. (Mehmet Sait Çelik–İLKHA)