Dün gece Elazığ ve Malatya'da yaşanan 6,8 büyüklüğünde ki deprem Siirt'te de hissedildi. Depremi hisseden vatandaşlar çocukları ile birlikte dışarı fırladı. Hastanede bulunan vatandaşlar büyük bir panikle kısa süreli de olsa bir karmaşaya yol açarken birçok vatandaş da kendini dışarı attı.
Dün gece depremde yaşadıkları panik ve korkuyu anlatan Siirt halkı, Elazığ ve Malatya'da hayatını kaybedenler için üzüntülerini şu şekilde ifade ettiler:
"Deprem korkusundan gece evlerimize dönemedik"
Elazığ'ın Sivrice ve Malatya da yaşanan depremde hayatını kaybeden vatandaşlar için çok üzgün olduğunu belirten Murat Güney, Siirt'te hissedilen depremde yaşadığı korkuyu anlattı:
"Allah, depremde hayatlarını kaybedenlerin mekânlarını cennet eylesin. Bu olaydan dolayı çok üzüntülüyüz. Depremden Siirt ve ilçeleri de etkilendi. Yaşanan depremde vatandaşlar kendini sokaklara attı. Saat 20.50 sıralarında depremi hepimiz hissettik ve korku dolu anlar yaşadık. Deprem korkusundan gece evlerimize dönemedik, saatlerce sokaklarda kaldık. Şu anda vatandaşlarda büyük bir korku hâkim. Çünkü deprem anında nerede toplanacağımızı bilmiyoruz. Şu anda hiçbir yerde toplanma merkezi yok. Daha doğrusu biz nerede olduğunu bilmiyoruz. Özellikle Siirt'te kentsel dönüşüm yapılması gerekiyor. Siirt'in eski mahallelerinde epey yıkılması gereken binalar var. Aksi takdirde yaşanacak bir depremde -Allah göstermesin- büyük can kayıpları yaşanabilir." şeklinde konuştu.
"Türkiye'nin bir olup Elazığ ve Malatya'daki vatandaşlara yardım etmesi gerekiyor"
Deprem olduğu sırada ailece evde oturduklarını ve birden evlerinin sallanmaya başladığını ifade eden Maşallah Özevin, daha sonra çocuklarıyla birlikte kendini dışarı attığını söyledi.
Özevin, "Hayatını kaybeden vatandaşlara çok üzüldük. Gün, birlik olma günüdür. Bütün Türkiye'nin bir olup Elazığ ve Malatya'daki vatandaşlara yardım etmesi gerekiyor. Yaralılara geçmiş olsun dileklerimi iletmek istiyorum. Hayatını kaybedenlere ise Allah'tan rahmet diliyorum. Mekânları cennet olsun. Bütün Türkiye halkının dua etmesi gerekiyor. Çünkü halen enkaz altında kalan vatandaşlarımız var." dedi.
"Devletin deprem konusunda halkı bilinçlendirmesi gerekir"
Deprem konusunda oldukça bilinçsiz olmakla beraber oturdukları evler ve apartmanların deprem yönetmeliğine uygun olmadığını ifade eden Özevin, Bu konuda yetkililerin halkı bilinçlendirmesi gerektiğine dikkat çekti.
Özevin, "Bilinçsizlik nedeniyle her depremde bu kadar can kaybımız oluyor. Tedbir almamız gerekiyor. Siirt bilindiği üzere bir deprem bölgesidir. Yaşanacak bir depremde can kayıplarının olmaması için kentsel dönüşüme çok önem verilmeli. Siirt'te yaşanacak bir deprem anında bir toplanma merkezinin olup olmadığını bilmiyoruz." ifadelerini kullandı.
"Kendi ailemi kaybetmiş gibi hissediyorum"
Dün gece yaşanan depremde evlerinin oldukça sallandığını ifade eden Orhan Çoban, "Çocuklarla birlikte dışarıya kaçtık. Çok korkutucu bir geceydi. Allah hepimizin yardımcısı olsun. Elazığ ve Malatya'da hayatını kaybedenler için çok üzgünüz. Allah rahmet eylesin, mekânları cennet olsun. Sanki kendi ailemi kaybetmiş gibi hissediyorum ama sonuçta Allah'tan gelen bir musibettir." dedi.
"Eski yapılar bir deprem gelmeden önce elden geçirilmeli"
Türkiye'nin bir deprem bölgesi olduğunu bu nedenle de inşaat sektörünün çok iyi denetlenmesi gerektiğini dile getiren Çoban, "Olası bir depremde Siirt'te bir toplanma merkezinin olup olmadığını bilmiyorum. Çünkü yeterince halkın bilinçlendirilmediğini düşünüyorum. Siirt, Kesinlikle bir depreme hazır değildir. Çünkü oldukça eski yapılar var ve büyük bir deprem meydana gelmeden önce bunların elden geçirilmesi gerekiyor." diye konuştu
"Deprem sırasında camilere koştuk camiler de kapalıydı"
Depremin Allah'ın bir takdiri olduğunu ve kimsenin elinden bir şey gelemeyeceğini belirten 67 yaşındaki Adil Sırma, Siirt'te toplanma merkezinin nerde olduğunu bilmediği için camiye koştuğunu ama camilerin de kapalı olduğunu kaydetti.
Sırma, "Dün gece evde otururken birden tavandaki lambanın sallanmaya başladığını gördüm. Ben de herhalde tansiyonum çıktı, kendim sallanıyorum zan ettim ama sonradan deprem olduğunu anladık. İlk önce büyük bir panik yaşadım ve daha sonra Allah'a şükredip elbisemi giydim ve dışarıya çıktım. Allah'a şükürler olsun ki bir şey olmadı. Ama Elazığ ve Malatya'da hayatını kaybeden vatandaşlar oldu. Allah rahmet eylesin ve yakınlarına sabır ihsan etsin. Deprem sırasında toplanma yerlerini gösteren büyük levhalar olmalı ve halk bilinçlendirilmeli. Kentsel dönüşüm diyoruz ama sesimizi duyan yok, sözlerimiz lafta kalıyor. Siirt'te olacak en ufak bir depremde millet perişan olur. Buradan hayatını kaybeden depremzedelere Allahtan rahmet, geride kalanlara da geçmiş olsun diyorum." şeklinde konuştu. (Murat Orhan-İLKHA)