TOKİ projelerine katılım bankaları da girdi

Cumhurbaşkanı Erdoğan tarafından 12 Aralık 2019’da açıklanan 100 Bin Yeni Sosyal Konut Projesi kapsamında vatandaşların konut finansmanında kamu bankalarının yanında katılım bankaları da dâhil edildi.

Ekleme: 18.01.2020 12:59:55 / Güncelleme: 18.01.2020 12:59:55 / Ekonomi
Destek için 

EKONOMİ SERVİSİ 

16 Aralık 2019 tarihinde taleplerin toplanmaya başladığı projede başvurular sona erdi.

Vatandaşların yoğun ilgi gösterdiği kampanyada başvurular son gün öncesi 1 milyon 90 bine ulaştı. En çok başvuru ise İstanbul, İzmir, Ankara ve Bursa projelerine yapılıyor.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın himayelerinde Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’nın koordinasyonu, Hazine ve Maliye Bakanlığı’nın destekleriyle TOKİ tarafından gerçekleştirilen “Her Yıl 100 Bin Yeni Sosyal Konut Projesi” kapsamında dar gelirli vatandaşlar kira öder gibi 240 ay sabit taksitle ev sahibi olabilecek.

Türkiye genelinde inşa edilecek proje kapsamında vatandaşların konut finansmanı hem kamu hem de katılım bankaları tarafından sağlanacak.

DİYANET’İN KONUYLA İLGİLİ AÇIKLAMASI

Din İşleri Yüksek Kurulu, TOKİ tarafından uygulanan “Sosyal Konut Projesi”yle ilgili görüşü üzerine çıkan haberlerle ilgili açıklama yaptı.

Açıklamada şu ifadelere yer verildi:

“… Toplu Konut İdaresi (TOKİ) tarafından uygulanan “Sosyal Konut Projesi” özelinde vatandaşlarımızdan gelen yoğun sorular sebebiyle Din İşleri Yüksek Kurulu söz konusu projenin dini hükmünü bütün boyutlarıyla değerlendirmiştir. Kurulumuz, halkımızla paylaştığı görüşünde; öncelikle faizin kesin olarak haram kılındığını, konut veya araç satın almak için faizli kredi kullanmanın caiz olmadığını çok açık ve kesin bir dille belirtmiştir. Bahse konu projenin, kira ödediği takdirde asgari geçimini zorlukla sağlayan ve ev sahibi olabilmek için faizsiz ödünç borç bulamayan alt veya orta gelirli vatandaşlara yönelik üretilen bir sosyal proje olduğu kanaatine ulaşmış ve bu projeden yararlanarak ev sahibi olmanın, dinen haram kılınan faizli işlem kapsamında değerlendirilmeyeceği sonucuna varmıştır. Zira faiz, taraflardan birinin, sözleşmede karşılığı olmayan bir fazlalığı şart koşması ve bununla haksız bir kazanç elde etmesidir. Oysa bu projede devletin, verdiği borçtan kâr etmek gibi bir amacı olmadığı gibi aksine peşin verdiği paranın yıllar sonra değer olarak daha düşük bir şekilde tahsili söz konusudur. Dolayısıyla İslam’ın haksız kazanç olarak gördüğü ve kendisine şiddetle savaş açtığı faiz, bu sosyal konut projesinde sonuç itibariyle gerçekleşmemektedir.”

TEŞVİK KREDİLERİNDE DE BENZER BİR GÖRÜŞ BİLDİRİLMİŞTİ

Açıklamanın devamında,

“Nitekim Kurulumuz, daha önce de devletin yatırımları teşvik etmek, istihdam sağlamak ve kalkınmayı temin etmek amacıyla verdiği teşvik kredilerinin, şartlarına uygun bir şekilde alınıp kullanılmasının caiz olduğu ve bunun faiz kapsamında değerlendirilmeyeceği yönünde de görüş bildirmiştir. Kurulumuzun dar gelirli vatandaşlarımızın devlet desteğiyle ev sahibi olmasını amaçlayan TOKİ’nin Sosyal Konut Projesi özelindeki son görüşü de bu kapsamda görülmelidir. Söz konusu görüş üzerinden Başkanlığımızın ve Din İşleri Yüksek Kurulumuzun faize cevaz verdiği veya devlet bankalarından alınan faizli kredilerin caiz olduğunu söylediği iddiası asılsız olduğu kadar Kurumlarımızı yıpratma amacı taşıyan iyi niyetle bağdaşmayan bir algı operasyonu olarak değerlendirilmiştir.” ifadelerine yer verildi.