'Diziler ile evlilik dışı ilişkiler normalleştirilmeye çalışılıyor'

Diziler vasıtası ile evlilik dışı ilişkilerin normalleştirilmeye, özendirilmeye çalışıldığını belirten Türkiye Kardeşlik Birliği (TÜRKAB), aile bağlarında başlayan çözülmenin toplumsal çözülmeye yol açacağı hususunda uyardı.

Ekleme: 13.01.2020 17:35:05 / Güncelleme: 13.01.2020 17:48:20 / Güncel
Destek için 

Türkiye Kardeşlik Birliği (TÜRKAB) tarafından "Diziler vasıtasıyla çürüyen değerlerimiz" başlığıyla basına paylaşılan yazılı açıklamada, aile kurumunun diziler vasıtasıyla hedef alındığına vurgu yapıldı.

Son günlerde özellikle toplumun örf ve kültürüne büyük bir darbe vuran, aile birlikteliğine zarar vererek adeta bağrına hançer saplayan TV dizilerinin, evlilik dışı ilişkileri özendirdiği belirtilen açıklamada, "Ahlaki değer ve kadim bir medeniyet ve kültürümüzle hiçbir bağı veya bağlantısı olmayan fiillerin toplumda normalleştirmeye çalışıldığını bu diziler vasıtasıyla görmekteyiz. Aile bağlarında başlayan çözülme, toplumun da çözülmesine yol açar. Toplumun ahlaki değerleri bu tür TV dizileri vasıtasıyla giderek çürüyor ve yozlaşıyor." denildi.

Açıklamanın devamında, "Her gün gazetelerde, sosyal medyada ve haber sitelerinde cinsel taciz ve tecavüz olaylarını okuyoruz. Dizilerde eşler arasındaki aldatma bir intikam yarışı olarak sunuluyor. Zararlı mesajları yayarak önümüze serdikleri hayat tarzıyla bu diziler aile yapımızı tehdit ediyor. Evlilik dışı ilişkiler yasalar tarafından suç olmaktan çıkarılabilir ama insanların vicdanında ve hakikatte suç olmaktan çıkarılamayacaktır. Evlilik dışı yaşanan ve önümüze sürülen bu yaşam tarzı toplumsal düzeni ve özellikle aile birliğini yıkan bir harekettir. Dolayısıyla bir toplumsal ahlaki değerler açısından bir suçtur, hiçbir şekilde mazur gösterilemez.

Çünkü evlilik dışı ilişkiler sadece iki kişi arasında cereyan eden ilişkiyle sınırlı kalmaz. Bu ilişkinin üçüncü şahıslara, aileye, insan neslinin devamına ve genel toplumsal hayata yansıyan derin etkileri söz konusudur. Böyle bir ilişki aile birliğine saldırıda bulunmasının yanı sıra, toplumun birliğini ve geleceğini tehlike altına atmaktadır. Hiç kimse 'ben bireysel özgürlüğümü kullanarak istediğim şekilde hareket ediyorum ve her türlü tasarrufta bulunuyorum, bu benim özel hayatım' diyerek bu tür ahlak dışı eylemleri normalleştirilerek, toplumsal hale getirmeye çalışamaz." ifadelerine yer verildi.

"Kamuoyunda herkesin gözü önünde yaşananlar, bütün bu yozlaşma ilk başta çocuklarımızı tehdit ediyor. Çocuklarımızın beden ve ruh sağlığının korunması için geleceklerini tehdit edebilecek her türlü olumsuzluğa karşı tedbir alınması gerekiyor." denilen açıklama, şöyle devam etti:

"Öncelikle çocuklarımızı değerlerimiz, kültürümüz ve öz benliğimizden hareketle insani fıtrata uygun olarak iyi eğitmemiz gerekir. Onları hayata hazırlarken, maddi ve manevi değerlerle donatılmış, gelecekte iyi bireyler olmaları için gayret göstermeliyiz. Unutmayalım ki, çocuklar bize bir emanettir, bu emaneti korumak ve gereği gibi yetiştirmek bizim vazifemizdir. Çocuklarımız ailelerimizin ve milletimizin geleceğidir. Özellikle anne ve babaların bu tür dizi ve film adı altında gösterilen ahlak dışı gösteriler konusunda dikkatli olmaları gerekiyor." (İLKHA)