Seçmeli derslerin seçim sürecinin başlamasıyla birlikte velilere ve eğitimcilere çağrıda bulunan Şuurlu Öğretmenler Derneği (ÖĞ-DER) Denizli Şube Başkanı Ahmet Geniş, "Ortaokullarda ve liselerde her yıl olduğu gibi bu yıl da seçmeli ders olarak verilecek olan Kur’an-ı Kerim, temel dini bilgiler ve siyer derslerini 9 Ocak 2020 tarihine kadar çocuklarımıza seçtirelim." dedi
“Kur’an-ı Kerim ahlakından mahrum bir nesilden ailesine ve milletine hayır gelmez." diyen Geniş, "Bütün veliler çocuklarının kendilerine yakışır bir evlat olmasını beklerler. Onun için velilerin Kur’an-ı Kerim, temel dini bilgiler ve siyer dersini seçerek çocuklarını yönlendirmelerini bekliyoruz. Bu çocukların hem geleceği için hem de dini noktada daha iyi yetişebilmesi için çok önemlidir. Nüfusunun yüzde 98’i Müslüman bir ülkede Kur’ân-ı Kerim, temel dini bilgiler ve siyer derslerini bütün öğrencilerimizin almasını sağlamalıyız. Nitekim Allah’ın Kitabı ve Kutlu Peygamberinin örnek ahlâkı ile tanışmayan bir gençliğin, kendi öz değerlerinden uzaklaşarak her türlü batıl ve sapık düşünceye açık hale geleceği ve geleceğimizi tehlikeye sokacağı bilinmelidir. Bütün halkımızı bu konuda hassas davranmaya davet ediyoruz." ifadelerini kullandı.
"Pansuman istemiyoruz"
Seçmeli ders sürecinde yaşanan sorunların dini derslerin zorunlu ders kapsamına alınarak çözülebileceğini söyleyen Geniş, şunları ifade etti:
“Yüzde 98’i Müslüman olan ülkede, yüzde 98 çoğunluğa sahip olan insanların inançlarını ve doğrudan hayata bakışını ilgilendiren derslerin o insanların önüne seçmeli olarak konulmamalıdır. Kur’an-ı Kerim ve Peygamberimizin Hayatı dersi normal okunması gereken zorunlu ders olarak konmalıdır. Yüzde 98’den geriye gelen kesimle ilgili de o öğrencilere ‘Ben bu dersi okumak istemiyorum.’ deme özgürlüğü verilerek sorun çözülür. Olması gereken şey budur. Mevcut süreçte Hazreti Muhammed’in hayatının, Kur’an-ı Kerim’in seçmeli ders yapılarak öğrencilerin önüne konulması evet bir başarıdır ama bu -Erbakan Hoca’nın deyimiyle- bir pansuman tedbirdir. Biz, kendi inancımızla ilgili pansuman tedbir değil gerçek tedavinin olmasını isteriz. Gerçek tedavi de bu derslerin seçmeli değil zorunlu ders olmasıdır. Yoksa Kur’an-ı Kerim ve buna benzer diğer dersler seçmeli olarak öğrencilerin önünde bulunduğu sürece bu birçok okulda soruna neden olacaktır. Okul idaresinin ‘bunu okutacak öğretmenim yok’, ‘yerim yok’, ‘yeterli sayıda seçen olmadı’ diyerek seçimleri geri çevirmesine neden olacak. Öte yandan, ders açmak istemeyenlere de fırsat verecek. Zorunlu ders sayılırsa problemler ortadan kalkar.” (İLKHA)