HÜDA PAR Mardin İl Gençlik Kolları, cuntacı Mısır rejimi tarafından yıllardır zindanlarda tutuklu olan İhvan mensuplarının yaşadığı zorluklara dikkat çekmek için mektup gönderme etkinliği düzenledi.
HÜDA PAR Mardin İl Başkanı İsmail Çevik, Artuklu İlçe Başkanı Ferit Dengiz, HÜDA PAR Mardin Gençlik Kolları Başkanı Rüstem Şayık, beraberindeki parti üyeleriyle beraber saat: 14.00 Mardin merkez PTT’ye gelerek hazırladıkları mektupları, Mısır rejimi tarafından yıllardır zindanlarda tutuklu olan İhvan mensuplarına gönderdi.
Burada gazetecilere açıklama yapan HÜDA PAR Mardin Gençlik Kolları Başkanı Rüstem Şayık; dini, dili, ırkı ne olursa olsun tüm yeryüzündeki zalimleri lanetlediğini ve tüm mazlumlar için kurtuluş dilediğini ifade etti.
Mısır’daki mazlum kardeşleri için bir araya geldiklerini hatırlatılan Şayık, şunları söyledi:
“Halk Devriminden sonra seçimle göreve gelen ilk Cumhurbaşkanı Muhammed Mursi, General Sisi komutasındaki Mısır ordusu tarafından darbe ile düşürülmüştür. Mursi’yi devirdikten sonra Sisi Rejimi, basta İhvan hareketi olmak üzere darbe karşıtı gruplara yönelik katliamlar yapmaya başlamıştır. Cumhuriyet Muhafızları Katliamı, Manassa Katliamı, Rabia Katliamı, Nahda ve Ramses Meydanı katliamları hala hafızamızdadır ve binlerce kişinin ölümü ile sonuçlanmıştır. Darbeye destek veren ABD yönetimi, askeri darbe sonrasındaki tüm suçlardan da sorumludur ve Sisi’ye engel olma sorumluluğunu da taşımaktadır.”
“Mısır zindanlarındaki kardeşlerimiz yalnız değildir”
Darbe sonrası yaşanan hak ihlallerine değinen Şayık, “Darbenin ilk zamanlarında gerçekleştirilen katliamlar zamanla azalsa da özellikle siyasi muhaliflere yönelik kaçırılma, gizli alıkonma, zorla kaybettirme, işkence ve infaz gibi en ağır insan hakları ihlalleri sistematik bir hal almıştır. 2016 yılında Mısır resmi kaynakları açıklamasına binaen bugün cezaevlerinde çoğu İhvan ve diğer muhalif siyasi gruplardan tutuklu insan sayısı 65 binin üzerindedir. Cezaevine giren ve çıkan kadınların yanı sıra bugün 154 kadın hala cezaevlerinde tutulmaktadır. Birçok kişiye idam cezası verilmiş ve maalesef bu idamların çoğunlukla gençlerden oluşan 60’a yakını ailelere bile haber vermeden infaz edilmiştir. En son idam ise dört gün önce üç gencin infazı ile gerçekleşmiştir. Muhammed Mursi ise 7 yıllık işkence ve kötü muameleye daha fazla dayanamayarak mahkemede duruşma esnasında hayatını kaybetmiştir. Yaşanan tüm bu hukuksuzluk karşısında aralarında kadınların ve gencecik öğrencilerin de bulunduğu mahpuslar zaman zaman açlık grevi yaparak dayanılmaz hallerini duyurmaya çalışmaktadır. Mahpusların yakınları ve avukatlarıyla görüşmelerine ve hasta olanların tedavilerine izin verilmemektedir. Bizler dünyanın ve Türkiye’nin farklı yerlerinden insanlar olarak, Mısır cezaevlerindeki mazlumların yalnız olmadıklarını göstermek için onlara mektuplar gönderiyoruz ve göndermeye devam edeceğiz. Cezaevleri yöneticilerine eziyet ettikleri insanların yalnız olmadığını göstermek ve her mektubumuzla işkencelerine engel olacak bir set olmak istiyoruz. Mahpus kardeşlerimize umut, zalimlere ise korku olmak istiyoruz.” diye konuştu.
“Mısır’daki insan hakları ihlalleri durdurulmalı”
Yapılan insanlık suçlarının durdurulması gerektiğine vurgu yapan Şayık, “Bu vesileyle bütün resmi, sivil, ulusal, uluslararası kurum ve kuruluşları Mısır’daki insan hakları ihlallerini durdurmaya davet ediyoruz. Uluslararası diplomatik heyetler devreye girsin, âlimlerden oluşan heyetler devreye girsin, parlamenterler delegasyonları, BM ve AB’nin işkenceyi önleme komiteleri devreye girsin ve idamlar durdurulsun. İşkenceye son verilsin. Yetkisi olan tüm yargı mercilerini, uluslararası mahkemeleri, 2013’te yapılan katliamların sorumluları dâhil olmak üzere, başta SİSİ olmak üzere, tüm işkencecilerin yargılanması için göreve davet ediyoruz. Davamızın sonu Allah’a hamd etmektir.” dedi.
Açıklamanın ardından, Mısır'daki zindanlarda bulunan İhvan mensuplarına hitaben yazılan mektuplar, PTT aracılığıyla gönderildi. (M. Salih Keskin – İLKHA)