"Sosyal medya İslami anlamda etkili bir davet ve tebliğ sahasıdır"

​​İdeal Eğitim Vakfı (İDEV) tarafından Diyarbakır'ın Ergani ilçesinde "Sosyal Medya Kullanımı" hakkında seminer düzenlendi.

Ekleme: 29.12.2019 12:15:05 / Güncelleme: 29.12.2019 12:18:33 / Güncel / Diyarbakır Haberleri
Destek için 

İdeal Eğitim Vakfı (İDEV) tarafından Ergani Belediyesi Konferans salonunda "Sosyal Medya Kullanımı" semineri düzenlendi.

Kur'an-ı Kerim tilavetiyle başlayan seminere konuşmacı olarak katılan Muhamed Kaya, sosyal medya kullanımına ilişkin fıkhi değerlendirmelerde bulundu.

Sosyal medyanın bir araç olduğunu ve amacına göre hükmünün şekillendiğini belirten Kaya, "Sosyal medya bir araçtır. Amacına göre sosyal medyanın hükmü şekillenir. İslamda araçların ve vesilelerin hükmü amacına göre şekillenir. Sizin amacınız neyse aracınızın hükmü de odur. Eğer kullandığınız amaç doğru değilse araçta doğru değildir. İslam uleması bu kaideyi detaylandırmıştır. Birincisi harama götüren her şey haramdır.  Bir şey haramsa ona götüren şey de haramdır. Bir bıçağı yanlış bir amaçta kullandığımızda o bıçak haramdır. Ama evde, işte kullanmamız zorunluluk addediyor. İçki fabrikasına üzüm satmayı düşünelim. Üzüm satmanın sakıncası yoktur. Ama içkiye araç olan üzümü satmak haramdır. Sosyal medya harama götürüyorsa haramdır. İkincisi mekruhla ilgilidir. Mekruh, İslamda tavsiye edilen birşey değildir. Birşey mekruha götürüyorsa o araç ta mekruhtur. Üzümün içkiye mi başka bir yere gittiği hususunda şüpheliyse satmamak daha iyidir. Diğer husus ise helale götüren araç da mubahtır. Üzüm haram şekilde kullanılmayacaksa satmak ta mubahtır. Son olarak namaz kılacaksanız namazdan önce abdest almanız lazımdır. O zaman farza götüren abdest de farzdır. Eğer sosyal medya bizi farza götürüyorsa kullanımı da vacip olur." ifadelerini kullandı.

 

"Teknolojinin istifade edilecek yönleri varken bizler sırtımızı dönerek mahrum kaldık"

Konuşmanın ardından Sosyal Medya kullanımı hakkında bilgi veren Medeni Taş ise televizyonun ilk çıktığı dönemde Müslümanların televizyonu şeytan işi olarak tanımlayıp televizyona sırtlarını döndüklerini belirtti.

Taş, "O dönemde müslümanların bu refleksi normaldi. Televizyondan yayılan bazı münkeratlar vardı. Ama biz yüzümüzü televizyona döndüğümüzde bir de baktık ki yeşilçamlarla nesillerimizi ifsat etmişler. Baktık ki siteler kurmuşlar. Onlarla müslümanlar terörist ilan edilmişler. Kurulan siteler bir yandan neslimizi ifsat ederken bir yandan da çocuklarımızın zihnini iğfal ettiler. Sosyal medyanın zararlı yönleri vardır. Ama televizyonda yaptığımız gibi konuya kayıtsız kalamayız. Sonra müslümanlar uyandı. Dediler ki, bizim de kanallarımızın olması lazımdır. Bizim sinema sektöründe olmamız lazımdır. Çünkü etkili bir silahtır. Müslümanların da düşmanların silahıyla silahlanması lazım dediler. Mümin aynı delikten iki sefer ısırılmamalı. İstifade edilecek yönleri varken bizler sırtımızı dönerek mahrum kaldık ve telafisi zor sıkıntılara girdik." şeklinde konuştu.

"Sosyal medya İslami anlamda etkili bir davet ve tebliğ sahasıdır"

Sosyal medyanın doğru kullanılması halinde faydalar sunacağına dikkat çeken Taş, "Etkili ve hızlı bir iletişim sahasıdır. Dünyanın en büyük bilgi havuzudur. Bilgi kütüphanesidir. İnternetten istediğiniz malumata ulaşabiliyorsunuz. Etkili kullanıldığında ciddi bir zaman tasarrufu sağlıyor. İslami anlamda da etkili bir davet ve tebliğ sahasıdır. Sosyal medya bazen de adalet dağıtıyor. Birçoğumuzun belki ciddi tepkilerle, basın açıklamalarıyla ortaya koyamadığı meseleler sosyal medyada açılan bir hashtagla (Hashtag, (#) sembolü ile kullanılan, boşluksuz şekilde yazılıp içeriklerin daha fazla kişiye erişmesine sağlayan söz öbeklerine verilen addır.) bakıyorsunuz ki geri adım atmak zorunda kalıyorlar. Toplumun tepkisini çekmemek adına adalet dağıtıldığına şahit oluyoruz." dedi.

Program yapılan dua ile son buldu. (İLKHA)