"Edebiyat ve Gençlik" temasıyla düzenlenen "On birinci İstanbul Edebiyat Festivali", Gençlik ve Spor Bakanlığı, İstanbul Ticaret Odası, Fatih, Zeytinburnu, Pendik ve Sultanbeyli belediyelerinin desteğiyle sanat ve fikir dünyasının seçkin isimlerinin katılımıyla gerçekleşti.
Sultanahmet Kızlarağası Medresesi'nde (TYB İstanbul Şubesi) başlayan ve festivalin açılışında konuşan Türkiye Yazarlar Birliği İstanbul Şube Başkanı Mahmut Bıyıklı, edebiyatın toplumumuzda her zaman iyileştirici, diriltici bir rol üstlendiğini söyledi.
Moğolların açtığı yaraları iyileştiren Mevlâna'yı unutmanın mümkün olmadığını belirten Bıyıklı, "Edebiyat olmasa Yunus gibi sevgimizi, Şeyh Galip gibi aşkımızı anlatamazdık. Toplumun toparlanmasında edebiyat her zaman öncü rol üstlenmiştir. Bin yıldır bu topraklarda sözü sultan eyleyen şair ve yazarlarımız, toplum ne zaman dağılmaya başlasa meydana çıkıp sultan olan sözlerini söylemişlerdir. Sadece geçmiş yüzyıllarda değil son yüzyılda da büyük kırılma yaşadığımız ve 780 bin kilometrekare alana sıkıştırıldığımız bir dönemde, milli mücadele verdiğimiz bir dönemde Mehmet Akif çıkmış ve 'Korkma sönmez bu şafaklarda yüzen al sancak' diyerek topluma öncülük etmiştir. Mehmet Akif'ten sonra bayrağı Necip Fazıl almıştır. Tek parti döneminin baskısı altında 'yarın elbet bizim olacaktır' diyerek ümit aşılamıştır. Ardından Sezai Karakoç da yenilgilerin üzerimize geldiği bir dönemde 'yenilgi yenilgi büyüyen bir zafer vardır' sözüyle zafere işaret etmiştir." diye konuştu.
"Kültürel olarak hâkim olmadığınız yer elinizden çıkar"
"Edebiyatı olmayan milletlerin medeniyeti olmaz" diyen AK Parti İstanbul Milletvekili ve Türkiye-Filistin Parlamento Dostluk Gurubu Başkanı Hasan Turan, "Milletimizin edebiyatla ilişkisi oranında geleceğinden bahsedebiliriz. Kendi kültür ve edebiyatından kopmuş bir millet 'Stockholm Sendromu'na düşer. Kendisini işgal etmeye gelenlere âşık olur. Bugün karşı karşıya bulunduğumuz temel problemlerin başında da maalesef bu gelmektedir. Bu anlamda çaba gösteren herkese teşekkür etmek gibi bir minnet borcumuz var. Ülkeleri savaşarak, mücadele ederek kılıçla elde edersiniz ancak oradaki iktidarınızı, kültürel varlığınızla ve hakimiyetinizle sürdürürsünüz. Eğer kültürel alanda orada hâkim değilseniz kılıçla, savaşla, mücadele ve şehadetle elde ettiğiniz ülkeler sizin olmaktan çıkar." ifadelerini kullandı.
"Bundan sonraki süreçte festivali uluslararası alana taşımalıyız"
Türkiye Yazarlar Birliğinin 41 yıldır edebiyat alanında çalışma yürüttüğünü ve sıkıntılarla bu işe başladıklarını belirten TYB Genel Başkanı Prof. Dr. Musa Kazım Arıcan ise şu ifadelere yer verdi:
"Bugün hamdolsun çok güzel faaliyetleri artık birlikte yapıyoruz. TYB bu anlamda edebiyatın kaynağı olmuştur. TYB bu anlamda 3'üncü Genç Yazarlar Kurultayı'nı gençlik, edebiyat ve dijitalleşme konusuna ayırmıştı. Bu festivalin de bu yılki temasının 'Edebiyat ve Gençlik' olması çok önemlidir. Bu program İstanbul sınırlarını aşıp artık Türkiye'de ses getirdi. İstanbul'un kendisinden doğan bir edebiyat iklimi var. Bu faaliyetin dünyaya açılması lazım. Belki bundan sonraki süreçlerde, değerli başkanlarımızın da destekleriyle bunu dünyaya açmalıyız."
28 Aralık tarihine kadar devam edecek olan festivalde, 30'u aşkın oturumda 80'e yakın konuşmacı yer alacak. Festivalde ayrıca, panel, söyleşi, şiir ve müzik dinletileri, tiyatro gösterimi, belgesel film ve yarışmalar yapılacak. (Nizamettin Aşkın- İLKHA)