6 bin nüfuslu ve bin 500 seçmeni bulunan Adıyaman merkeze bağlı Ulu Cami Mahallesi'nin kentsel dönüşüm kapsamına alınmasına rağmen herhangi bir hizmet göremediklerini ifade eden Mahalle Muhtarı Celal Bağır, mahallenin sağlık ocağının ve çocuk parkının olmadığını, evlere doğal gaz çekemediklerini, boya yapamadıklarını ve kentsel dönüşüm faaliyetini başlatmayanların da suç işlediğini belirtti.
"Herhangi bir yerden hizmet isteme şansımız yok"
Mahalle olarak hizmet göremediklerini dile getiren Bağır, "Ulu Cami Mahallesi olarak yaklaşık 5 yıldır hizmet alamadığımız gibi, herhangi bir yerden hizmet isteme şansımız da yoktur. Hangi devlet kurumuna gidiyorsak o devlet kurumu bize, 'Orası kentsel dönüşümdedir, orada yapacağımız herhangi bir şey yoktur.' diyor. Sadece ufak tefek yama olursa, kaldırım kırıkları olursa böyle ufak tefek şeyler yapılıyor. Başka hiçbir hizmet alamıyoruz. Merkeze bağlı bir mahalle olmasına rağmen çok kötü bir durumdayız." dedi.
"Sağlık ocağımız, çocuk parkımız yok"
"Merkezi bir mahalle olmasına rağmen sağlık ocağımız, çocuk parkımız yoktur." diyen Bağır, "Bu sosyal alanların olmayışı da kentsel dönüşüme bağlıdır. 6 yıl önce Bakanımız Özhaseki geldiğinde buranın bir an önce yıkılması talimatını vermiş ve neden bu kadar geciktirildiği konusunu sormuştu. Buna rağmen 6 yıldır herhangi bir gelişme olmadı." ifadelerini kullandı.
"Tarihi kaleye yürüyen merdiven yapılsın"
Şehrin merkezinde yer alan kalenin daha işlevsel hale gelmesini arzuladıklarını belirten Bağır, "Mahallemizde bulunan tarihi kaleye ihtiyarların çıkması çok zordur. Sadece gençler çıkabiliyor. Yürüyen bir merdiven olsa Adıyaman'ın tarihi kalesinden Adıyaman'ın her tarafı bir seyir tepesi gibi seyredilebilir. Ben, yaklaşık 10 yıldır oraya çıkmamışım, çıkılacak durumda değildir." şeklinde konuştu.
"Burayı yıkmayan, burayı faaliyete geçirmeyen kim varsa suç işliyor"
Mahalle sakinlerinin isteklerine cevap veremediklerini vurgulayan Bağır, "Çarşıya çok yakın olan Mara, Musalla ve Ulu Cami Mahalleleri kentsel dönüşüm kapsamındadır. Kentsel dönüşüm projesi faaliyete geçerse buradan geçecek olan çevre yolu faaliyete geçebilir. Eğer yol geçmezse mahalle köhne bir şekilde kalacak. Şu an mahalle muhtarı olarak bu halka bir cevap vermek durumundayım. Ama biz yetkililerden herhangi bir sonuç alamıyoruz. Burası çok süratli bir şekilde yapılamayabilir ama ne zaman yapılacaksa bize ona göre bir tarih verirlerse biz de ona göre bir şey söyleriz. Adıyaman'ın sesinin mutlaka duyulması lazımdır. 6 yıl önce Resmî Gazete'de afet alanı ilan edilmiş bir yerin, bugüne kadar kentsel dönüşümüne başlanılmaması bir suçtur. Burayı yıkmayan, burayı faaliyete geçirmeyen kim varsa -ben dâhil olmak üzere- suç işliyor. Burada bir yıkıntının altında bir vatandaşımız kaldığı zaman bunun sorumluluğunu kim alacak. Üç mahallemiz bu şekildedir." dedi.
"Mahalle muhtarı olarak bu halka bir cevap vermek durumundayız"
"Vatandaş bize soruyor: 'Ben evimi boyayacağım, boyatayım mı, yoksa boyatmayayım mı?' diyor. Biz buna bir cevap veremiyoruz." şeklinde koşuşan Bağır, sözlerine şöyle devam etti:
Bize somut bir cevap versinler. Vatandaşımız hiçbir şeyden yaralanamıyor. Mahallemizde pazar kuruluyor. Kurulan pazar suyun içerisinde kalıyor. Vatandaş pazara gittiği zaman suyun içerisinde kalıyor. Buraya 5 santimlik bir asfalt dökmeyi dahi bize çok görüyorlar. 'Çünkü burası kentsel dönüşüm kapsamında ve yıkılacak, biz buraya bu yatırımı yapmayalım.' diyorlar.
"Kimse oturmadığından istimlak edilen evler, madde bağımlısı gençlerin mekânları haline gelmiş"
Şehir merkezine sıfır noktada olan Mara, Musalla ve Ulu Cami mahallelerinin köylerden daha kötü bir durumda olduğunu belirten Bağır, "Kentsel dönüşüm kapsamına giren ve istimlak edilen evlerimiz var. Bu evlerin kapı ve pencereleri sökülmüş durumdadır. Ev sahipleri orayı terk ettiğinden oralar madde bağımlısı gençlerin mekânları haline gelmiş durumdadır. Bütün mahalle bu durumdan rahatsızıdır." dedi.
Bağır, son olarak "Göç İdaresi bizimle irtibat halinde olmadığından dolayı mahallemizde kimin oturup kimin oturmadığını bilmiyoruz." ifadelerini kullandı. (Cemil Özdaş-İLKHA)