Çin, şimdi de belgeleri yok ediyor

Çin yönetimi, Doğu Türkistan'daki toplama kamplarına ilişkin gizli yazışmaların bulunduğu belgelerin uluslararası basında yer almasının ardından kontrolleri sıkılaştırdı.

Ekleme: 14.12.2019 18:54:50 / Güncelleme: 14.12.2019 18:54:50 / Dünya
Destek için 

 

Başkent Urumçi'de düzenlenen Çin Komünist Partisi'nin (ÇKP) yerel ve merkezi yöneticilerinin katıldığı toplantılarda, olası yeni sızıntıların önüne geçmek için önlemler ele alındı.

Bu kapsamda yerel yetkililere özellikle yazılı belgelerin imha edilmesi ve eldeki verilerin silinmesi gibi talimatlar verildi.

Toplantılar, New York Times gazetesinde Çin Devlet Başkanı Şi Cinping'in Uygur ve diğer Müslüman azınlıkları kastederek 'merhamet göstermeyin' ifadelerinin de yer aldığı çok gizli yazışmaların basına sızmasının ardından başladı.

Sızan belgelerde toplama kamplarına götürülenlere yönelik yapılan insan hakları ihlalleri de dahil çok ağır uygulama yöntemleri yer alıyor.

Toplantılara ve alınan yeni kararlara ilişkin Doğu Türkistan'daki Pekin yanlısı hükümet yanıt vermezken Çin Dışişleri Bakanlığı da soruları cevapsız bıraktı.

Toplama kamplarına alınan kişilere ilişkin belgelerin peş peşe sızması ve uluslararası basında yer almasının ardından kontrollerin zaten sıkılaştırıldığı biliniyordu.

Ancak son toplantıda, zorla alıkonulan kişilerin tutukluluk durumları, isimleri ve kişisel bilgilerinin yer aldığı yazılı belgelerin yakılması, devlet ofislerindeki bilgisayarların imhası, gizli bilgilerin merkeze aktarımının daha kontrollü olması, toplama kamplarıyla ilgili veritabanının internet bağlantısı olmayan bilgisayarlarda depolanması ve bilgisayar korsanlarının ulaşamayacağı tedbirlerin alınması talimatları verildi.

Adının açıklanmasını istemeyen bir görevli, "Bilgi aktarımı konusunda çok daha ciddileştiler." ifadesini kullandı.

Bir başka görevli de gizli belgelerin yayınlanmasının ardından Pekin hükümetinin Doğu Türkistan'daki ÇKP destekli yerel hükümet yöneticilerine daha fazla baskı yapmaya başladığını aktardı.

Belgelerin sızmasının ardından çok sayıda kişi gözaltına alındı

Kısıtlamalar bunlarla da sınırlı kalmıyor.

Aralarında üniversitelerdeki öğretim görevlileri ve mahalli yöneticilerin de bulunduğu idari görevdeki kişilere bilgisayarlarını, cep telefonlarını ve bulut depolama alanlarındaki hassas verileri temizlemeleri talimatı verildi.

Ayrıca sosyal medya platformlarındaki içerikleri ve görevleriyle ilgili bilgileri yok istendi.

Bazı evlere baskınlar düzenlendiği, geçmişe dönük bazı bilgi ve belgelerin istendiği de kaydedildi.

Sızıntıları kimin yaptığının bulunması için başlatılan soruşturma kapsamında özellikle de devlet memurları gözaltına alınıyor.

Bazı devlet çalışanlarının aileleriyle birlikte gözaltına alındıkları da gelen bilgiler arasında.

Konuyu yakından takip eden kaynaklar, gizli belgelerin sızdırılmasından bu yana kaç kişinin gözaltına alındığını bilmediklerini ancak bu rakamın çok sayıda kişiyi kapsadığını ifade etti.

Hollanda'da yaşayan Uygur kökenli bir kadın, verdiği röportajda, son sızan 24 sayfalık gizli belgeleri kendisinin basınla paylaştığını açıklamıştı. Ancak Asiye Abdulaheb isimli kadın, belgeleri nasıl elde ettiğini gizli tutmuştu.

Sızan belgelerde Uygurların ve diğer Müslüman Türk azınlıklara mensup kişilerin suç işlemeseler dahi önleyici tedbir kapsamında toplama kamplarına alınmaları ve düşüncelerinin tamamıyla değiştirilmesi yer alıyor.

BM ve insan hakları alanında faaliyet gösteren uluslararası sivil toplum kuruluşlarına göre Çin, Doğu Türkistan'da oluşturduğu toplama kamplarında bir ile 3 milyon arasında kişiyi zorla alıkoyuyor.

Diasporadaki Uygurlar ise bu kamplarda asimilasyon yapıldığını belirtiyor.

Etiketler: