SOYKIRIMCIYA NOBEL

İsveç Kraliyet Akademisi, geçmiş yıllarda yaptığı skandallara bir yenisini daha ekledi. Nobel Komitesi, bu yılın edebiyat ödülünü, Bosna Hersek'te 1995 yılında yaşanan Srebrenitsa Soykırımını inkar eden Avusturyalı yazar Peter Handke'ne verdi. Soykırımı gerçekleştiren eski Sırp lider Slobodan Miloseviç’e duyduğu hayranlığı her fırsatta dile getiren Handke'nin, Nobel Edebiyat Ödülü’ne layık görülmesi şaşırtmadı. Nitekim daha önce de Nobel Barış Ödülü, ABD Başkanı Barack Obama’ya ve Arakanlı Müslümanların katledilmesine sessiz kalan Myanmarlı lider Aung San Suu Çii’ye verilmişti.

Ekleme: 11.12.2019 07:08:20 / Güncelleme: 11.12.2019 09:02:39 / manşetler
Destek için 

İbrahim Sevgili/DOĞRUHABER

İsveç Kraliyet Akademisi tarafından her yıl verilen Nobel Edebiyat Ödülü’nün bu yılki sahibi büyük tepki topladı. Bosna Hersek’te 1995 yılında yaşanan Srebrenitsa Soykırımını inkar eden ve soykırımı gerçekleştiren eski Sırp lider Slobodan Miloseviç’e destek veren Avusturyalı yazar Peter Handke’ye verildi.

SOYKIRIMI DESTEKLİYOR

Nobel Edebiyat Ödülü'ne layık görülen Handke, katıldığı her platformda açık bir şekilde Srebrenitsa Soykırımını destekliyor. Nitekim Avusturyalı yazar, geçtiğimiz günlerde İsveç’teki Kraliyet Akademisi'nde basın mensuplarının soykırımla ilgili sordukları sorulara çirkin ifadelerle cevap vermişti.

Srebrenitsa'da yaşanan soykırımı inkâr ettiği ve Sırp savaş suçlularını savunduğu yönündeki sorulara sinirlenen Handke, "Son 8-9 haftada okuyuculardan birçok harika mektup aldım. Bunlardan biri isimsiz bir mektuptu ve üzerinde bir tür dışkı kalıntısı olan tuvalet kâğıdı içeriyordu. Bu tür sorular soran gazetecilere boş sorularınız için isimsiz gönderilen dışkılı tuvalet kâğıdını tercih ettiğimi söylemek istiyorum." ifadesini kullanmıştı.

İsveç devlet televizyonu SVT'ye de röportaj veren Handke, Srebrenitsa'da gerçekleşen soykırım için "kardeş cinayeti" ifadesini kullanmıştı.

Lahey'deki uluslararası mahkemede savaş suçlarından ve soykırımdan yargılandığı sırada ölen eski Sırp lider Miloseviç'in büyük bir hayranı olarak tanınan Handke, Kosova'daki savaş devam ederken yayınladığı bir makalesinde de "Sırpları destekliyorsanız, ayağa kalkın." ifadelerini kullanmıştı.

Saraybosna'daki Müslüman Boşnakların "kendi kendilerini öldürdüklerini ve suçu Sırplara attıklarını" savunan Handke, Sırpların Srebrenitsa'da soykırım yaptığına asla inanmadığını ifade etmişti.

Handke, eski Sırp lider Miloseviç'e de cezaevinde ziyarette bulunmuş, lehine tanıklık etmek için girişimlerde bulunmuştu. Miloseviç'in 2006'daki cenazesine de katılan Handke, burada yaptığı konuşmada, "Yugoslavya için, Sırbistan için, Slobodan Miloseviç için buradayım." demişti.

ERDOĞAN'DAN ÖDÜLE TEPKİ

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Handke'nin Nobel Edebiyat Ödülü'ne layık görülmesine tepki gösterdi. Karara ilişkin açıklamada bulunan Erdoğan, "Nobel Edebiyat Ödülü'nün ırkçı bir şahsa verilmesi, insan hakları ihlallerinin ödüllendirilmesinden başka hiçbir anlam taşımayacaktır." değerlendirmesinde bulundu.

Cumhurbaşkanlığı Sözcüsü İbrahim Kalın da geçtiğimiz günlerde, ödülün Handke'ye verilmesi kararının geri çekilmesi çağrısı yapmıştı. Kalın sosyal medya hesabından, "Bu akıl dışı ve utanç verici karardan geri dönülmelidir. NobelPrize vicdanı olmayan birine nasıl ödül verebilir? Yeni soykırımları özendirmek için mi?" ifadelerini kullanmıştı.

KURBAN YAKINLARINDAN PROTESTO

Soykırımcı Miloseviç hayranı Handke'nin ödüle layık görülmesi, özellikle Bosna Hersek ve Kosova'da büyük tartışmalara neden oldu. Boşnak ve Arnavut kurban yakınları, Bosna Hersek ve Kosova'da protestolar düzenlerken, söz konusu hatadan dönülmesi ve ödülün Handke'ye verilmesinden vazgeçilmesini talep etti.

#BOSNİAWARJOURNALİSTS

Bosna'daki savaşta görev yapmış çok sayıda gazeteci ve foto muhabiri de sosyal medya platformu Twitter’da, "Bosna Savaş Muhabirleri" (#BosniaWarJournalists) etiketiyle Handke'ye ödül verilmesini protesto etti.

Bosna'daki savaşta foto muhabirliği yapan Santiago Lyon 1992 yılında Saraybosna'da kendi çektiği bir fotoğrafı paylaşarak, fotoğrafta yerde yatan kadının bir Sırp keskin nişancı tarafından öldürüldüğünü vurguladı.

Gazeteci Peter Maas ise Sırp askerlerin Bosna Hersek'teki sivillere yönelik zulmünü gösteren birçok yazı ve görsel paylaştı.

Bosna'daki savaşta görev yapan bir başka savaş muhabiri Roy Gutman ise o dönemde işlenen savaş suçlarına dikkati çekerek, "Srebrenitsa'da yaşananlardan bir yıl önceki olaylar orada soykırım olacağına işaret ediyordu. Bugün de aynı şekilde düşünüyorum." dedi.

CNN editörlerinden Christiane Amanpour ve BBC Ortadoğu Editörü Jeremy Bowen de aynı etiketle karara tepki gösterenler arasındaydı.

NOBEL ÖDÜLLERİNİN KİRLİ GEÇMİŞİ

Nobel Edebiyat Ödülü'nün Srebrenitsa Soykırımını inkar eden yazara layık görülmesi, İsveç Kraliyet Akademisinin daha önce verdiği tartışmalı ödülleri de akıllara getirdi.

Tartışmalı ödüllerden biri, 2012'de Avrupa Birliğine (AB) verilen Nobel Barış Ödülü. Avrupa'da 60 yıldır insan hakları, demokrasi, barış ve uzlaşma anlayışıyla kararlı bir şekilde mücadele verdiği gerekçesiyle AB'ye ödül verilmesi, AB'nin ekonomik sorunlarla boğuşması ve silah sattığı iddialarıyla tepki toplamıştı.

ABD eski Başkanı Barack Obama'nın da 2009'da Nobel Barış Ödülü'ne layık görülmesi dünya kamuoyunda büyük yankı uyandırmıştı. Göreve başlamasının henüz dokuzuncu ayında, böyle bir ödüle layık görülmesi Obama'nın kendisini de şaşırtmış, "Akademiden böyle bir karar beklemiyordum." ifadeleri uzun süre gündemde kalmıştı. Komite Obama'nın bu ödülü hak ettiğini savunsa da Obama'nın özellikle Irak ve Afganistan'daki savaş politikaları tepki çekmişti.

Nobel Barış Ödülü sahipleri arasında en çok tartışılan isimlerden biri de eski ABD'li siyasetçi Henry Kissinger. ABD eski başkanı Richard Nixon'un danışmanlığını yaptığı 1973'te ödüle layık görülen Kissinger, Vietnam Savaşı'nın sona ermesindeki katkısı nedeniyle bu ödülü almıştı. Ancak Kissinger, savaşın sürdüğü ve barışın sağlanmadığı tepkileriyle karşılaşmış, kendisiyle birlikte aynı ödüle layık görülen Kuzey Vietnamlı siyasetçi Le Duc Tho ödülü almayı reddetmişti.

Nobel Barış Ödülü'ne 1991'de layık görülen Myanmar lideri Aung San Suu Çii, Arakanlı Müslümanlara yönelik zulme sessiz kalmasının ardından tepki topladı. Suu Çii, uluslararası toplumun çağrılara rağmen on binlerce insanın vatanından edilmesine, binlercesinin hayatını kaybetmesine karşı sessiz kalmıştı. Suu Çii'nin, bu tutumu nedeniyle birçok ödülü elinden alınırken, Nobel Komitesi ödülün geri alınmayacağını açıklamıştı.