Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Bilkent Üniversitesi'nde Dünya İnsan Hakları Günü kapsamında düzenlenen "Her İnsan Bir Dünya" temalı konferansta soruları yanıtladı.
Sunucunun hangi liderleri beğendiği ve örnek aldığı yönündeki bir soruya Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Her şeyden önce bizim için rehber diye baktığımızda geçmişten bugüne dediğimizde tek önderimiz sevgili peygamberimizdir." dedi ve adalet timsali Hazreti Ömer'in de kendisi için çok önemli olduğunu ifade etti.
Erdoğan, şu anda yaşayan liderler noktasında ise Katar Emiri Şeyh Tamim Bin Hamad Al Tani, Almanya'nın eski başbakanı Gerhard Schröder, İtalya eski başbakanı Silvio Berlusconi, ABD Başkanı Donald Trump ile Rusya Başkanı Vladimir Putin'i beğendiğini söyledi.
"Libya isterse asker gönderebiliriz"
Libya ile yapılan anlaşmaya değinen Erdoğan, Libya'nın talep etmesi halinde ülkeye asker gönderebileceklerini kaydetti.
"AB bizi Müslüman olduğumuz için almıyor"
Türkiye'nin 1963'ten bu yana AB sürecinin başladığını hatırlatan Erdoğan, "AB hiçbir zaman bize samimi yaklaşmadı. Şu anda hâlâ samimi yaklaşmıyor. Barış Pınarı Harekatı'nda sürekli AB üyesi ülkeler ve koalisyon güçleri içinde yer alan ülkeler ne yazık ki bizi arayıp, sizin Suriye'de ne işiniz var, Dörtlü Zirve'de aynısını söylediler, ben onlara 'Sizin orada ne işiniz var' dedim. Sınırınız var mı, bizim orada 911 km sınırımız var. Tabi ki biz orada olacağız. Bizim Suriye'nin topraklarında gözümüz yok. Bizim ülkemizde 4 milyon mülteci var. Bunların yaklaşık 3,5 milyonu Arap'tır, 150 bini Arani/Kendani, 300 bini de Kürt'tür. Biz bunları gönderebilirdik. Şu anda bu insanlar bize sığınmışlar, ev sahipliğini yapıyoruz. Bütün bunlara rağmen AB ülkeleri bu sorularında hala devam ediyorlar. Benim ilk başbakan olduğum dönemde AB'nin yaklaşım tarzı daha olumlu gibiydi. Almanya'nın başında da Schörder, Fransa'nın başında Chirac vardı. Bize çok kalabalıksınız diyorlar ama gerçek Müslüman olmamız. AB içinde Müslüman ülke yok. Biz çekilelim diye bekliyorsanız sabrediyoruz, biz kendimiz çekilmeyeceğiz, siz göndereceksiniz. Bundan 17-18 sene önce AB'ye muhtaç bir Türkiye vardı, şimdi yok." diye konuştu.
Nobel Edebiyat Ödülünün Srebrenitsa'da yaşanan soykırımı inkar eden Peter Handke'ye verilecek olmasının hatırlatılması üzerine Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Bu çok önemli bir sınavdı. Nobel'in de ne olduğunu ortaya koydu. Nobel kendini tüketmiş, kendini bitirmiştir. Tamamen siyasi, ideolojik davranan bir kuruluştur. Benim için Nobel'in hiçbir kıymeti harbiyesi yoktur. Türkiye olarak bu törene katılmayacağımızı açıkladık. Böyle bir katili ödüllendirmek, aslında zulüm ile ortak hareket etmektir. Nobel, 'zulme rıza zulümdür'den hareketle buna ortak olmuştur. Biz bu tür bir şeyi kabul etmemiz mümkün değil. Bu adamlar zaten mahkum edilmiş kişiler. Bunları metheden bir kişiye siz ödül veriyorsanız sizin artık uluslararası camiada takdir edilecek hiçbir yanınız kalmamış demektir. Bir gün bana verirlerse almam, benim için bitmiştir, kıymeti kalmamıştır." şeklinde yanıt verdi.
Erdoğan, KYK borçları ile ilgili bir soruya ilişkin konunun şu anda gündemlerinde olduğunu, öğrencilerin lehine olacak bir adımı atacaklarını kaydetti. (İLKHA)