Eyüp Sultan Cami önünde "Katil Çin devletinin Doğu Türkistan'da yaptığı katliamlara sessiz kalma" sloganıyla düzenlenen basın açıklaması ve protesto gösterisine birçok STK yetkilisi ile gönüllüsü destek verdi.
Platform adına basın açıklamasını okuyan Kürşat Mican, Doğu Türkistan'da uygulanan zulümlere sessiz kalmamak ve yaşananları dünyaya duyurmak adına toplandıklarını söyledi.
Doğu Türkistan'ın uzun yıllardan beri komünist Çin zulmü altında kan ağladığını ve tüm dünyanın gözü önünde korkunç işkencelere maruz kaldığını belirten Mican, Doğu Türkistan'da yaşayan Müslümanların asgari insan haklarından mahrum olduklarını vurguladı.
Mican, "Dünya üzerindeki tüm insan hakları örgütlerinin beyanları doğrultusunda Doğu Türkistan'ın günlük yaşamda insan haklarının söz konusu dahi olmadığı bir yer haline gelmiştir. Bugün Doğu Türkistan'daki kardeşlerimiz, yaşam, hürriyet, kişi emniyeti, hane mahremiyeti, adil yargılanma, savunma, seyahat haklarının elinden alınması, işkence, keyfi ve yargısız tutuklanma, mal varlıklarına el konulma, kültürel değerlerinden mahrum bırakılma gibi birçok durumla karşı karşıyalar. Sadece Doğu Türkistan halkının değil tarih ve kültürlerini yok etmek isteyen kızıl terör devleti aralarında 800 yıllık camilerin de olduğu binlerce cami ve tarihi mekanı yıkmış Müslümanların can damarları olan alimlerimizi çeşitli bahaneyle tutuklayıp bir kısmını da katletmiştir." diye konuştu.
Yapılan basın açıklamasının ardından Siyer Vakfı Kurucusu Araştırmacı-Yazar Muhammed Emin Yıldırım da bir konuşma yaptı.
Doğu Türkistan halkına selam göndererek konuşmasına başlayan Yıldırım, "Aziz kardeşlerim, burada size zulmü anlatacak değilim. Buradaki kardeşlerim zulmün ne olduğunu benden iyi biliyorlar. Ben zulmü onlardan dinliyorum ama onlar bunu yaşıyorlar." dedi.
"Yeryüzünde, insanlık tarihinde nice zalimleri gördük"
Hazreti Adem (Aleyhisselam)'dan bu yana hak ve batıl mücadelesinin sürdüğünü hatırlatan Yıldırım, şöyle konuştu:
İş Hazreti Adem (Aleyhisselam)'ın çocuklarıyla başladı. Kabil sahneye çıktı, karşısında Habil vardı. Öldüren Kabil öldürülen Habil oldu. Kazana kim sizce? Ölen mi öldüren mi? Elbette ki kazanan Habil oldu. Sonra insanlık tarihi hiç zalimlerden ve mazlumlardan eksik kalmadı. Biz Nemrut'un yaktırdığı ateşlere de şahit olduk. Hazreti İbrahim (Aleyhisselam)'ın imanının o ateşleri söndürdüğünü de tarih yazdı. Biz Firavun'un zulümlerini de gördük. Hatta Firavun İsrailoğullarının Mümin olarak doğuracakları bütün erkek çocukları katletmek adına bir kararla hareket etti. Doğan bütün erkek çocukları öldürdü ama bir Musa, Firavunun tahtını, sarayını yerle bir etti. Biz Kaman'ı da, Haman'ı da, Samiri'yi de Belam'ı da gördük. Yeryüzünde insanlık tarihinde nice zalimleri gördük. Bu işin en güzel sayfasını iki cihan serveri (Sallalahu Aleyhi Vesellem)'de gördük. O zalimler Abdulmüttalib'in yetiminden bir şey olmaz diyorlardı. 'O mu bizim başımıza geçecek?' diye alay ettikleri bir zamanda çok değil hicretin 21'inci yılında Mekke'ye muzaffer olarak girdi ve şimdiye kadar susmayan bir ezan çağladı. Kıyamete kadar da susmayacak inşallah.
"Zalimler kendi zulümleri içerisinde yok olup gideceklerdir"
Doğu Türkistan'da da aynı şekilde zaferin geleceğine inandığını söyleyen Yıldırım, "Zalim Çin şu anda dünyanın sessizliğini de arkasına alarak oradaki kardeşlerimizi katletmesi, namusları kirletmesi, aileleri dağıtması, toplama kamplarında soykırıma tabi tutması ve adeta Doğu Türkistan'da ikinci bir Endülüs yaşatması inşallah son bulacak ve zalimler kendi zulümleri içerisinde yok olup gideceklerdir." dedi.
"Dünyanın bütün zalimlerini ifşa edeceğiz"
Müslümanlar olarak her zaman zalime karşı durup mazlumların yanında yer alacaklarını vurgulayan Yıldırım, son olarak şu ifadelere yer verdi:
Bütün dünya sessiz kalabilir. Petrol yok, menfaat yok diye Doğu Türkistan'daki zulmü görmemezlikten gelebilir. Başka siyasi hesaplarla farklı şeyler düşünebilir. Ama biz Müslümanız. Bizim tarafımız mazlumun yanıdır. Mazlum nerdeyse biz oradayız. Zalim kimse biz o zalimin karşısındayız. Şimdiye kadar ne sırtımızı zalime yasladık ne de medet umduk. Biz mazlumun yanındayız. Bedeli ne olursa olsun ödemeyi göze alarak dünyanın tüm mazlumlarının en gür sedasıyla yanlarında olacağımızı dünyaya haykıracağız. Mazlumların mazlumiyetini engelleyemiyorsak bile zulmü dünyaya duyurma adına bir sorumlulukla dünyanın bütün zalimlerini ifşa edeceğiz. Çin'i de, Rusya'yı da, Amerika'yı da israili de, satılmış Arap liderlerini de ifşa edeceğiz. Hiçbir zaman zalimin yanında olmadığımızı en gür sedayla dünyaya haykıracağız.
Protesto gösterisi, Muhammed Emin Yıldırım'ın yaptığı dua ve özgürlüğün temsili olan güvercinlerin uçurulmasıyla nihayete erdi. (Nizamettin Aşkın- İLKHA)