Vestfalya anlaşmasıyla [1] oluşan yenidünya düzeni, oluşumuyla uzun ve çetrefilli bir yol izlemiştir. İlk yapılanması Avrupa'da gerçekleşmiş, coğrafi keşifler, sanayi devrimi, merkantilizm ve dünya savaşlarıyla uzun bir süreçte oluşum ve gelişim seyri göstermiştir. Coğrafi keşiflerden sonra imparatorlukların çökmesiyle ve yeni ticaret anlayışıyla oluşan küresel idare boşluğunda Britanya, denizlere hâkimiyet ve sömürge kolonileriyle liderliği ele geçirmiş, ardından cihan kontrolünü dünya savaşlarıyla oluşan soğuk savaşta iki kutuplu bir dünyaya bırakmıştır. SSCB'nin çökmesiyle oluşan tek kutuplu ABD hegemonyası son otuz yılda liderliğini muhafaza etmekte ve alternatif yönetimler gündeme gelerek tartışılmaktadır. Rusya'da ise son yüzyılda küresel sisteme alternatif olarak tartışılan sistem Avrasyacılık olmuştur.
Vestfalya anlaşmasının ulus devletlerin zeminini hazırlaması, Rusya'nın ulus kimliğinden ziyade imparatorluk olması ve Avrupa devleti olarak görülmemesi onu anlaşmanın dışında bırakmıştır.
Uzun yıllar Avrupa ve Asya arasında bocalayan Rusya, ulus kimliğinin ezikliğini sürekli ispatlama ihtiyacı hissetmiştir. Rusya için ilk kez büyük hedefler ortaya koyan Çar I. Petro, Avrupa hayranlığına rağmen politikası ve vasiyeti ile Avrasyacılara ilham kaynağı olmuştur.[2] Çarlığın yıkılması ve ardından SSCB'nin kurulması ile Rus aydınlar ülkeyi terk edip Avrupa'ya sığınmışlardır. Sürgündeki aydınların bir araya gelerek siyasi olarak organize olmaları, Rusya halkı için alternatiflerin düşünülmesine yol açmış, geliştirilen bu alternatifler neticesinde Avrasyacılık oluşmaya başlamıştır.
ANALİZİN TAMAMINA ULAŞMAK İÇİN TIKLAYINIZ
[1] Vestfalya Anlaşması birkaç antlaşmayı da içine alan (Münster Antlaşması ve Osnabrück Antlaşması) Westphalia Barışı, Otuz Yıl Savaşları ve Seksen Yıl Savaşları‘nın sonunda Ekim ve Mayıs 1648 tarihlerinde imzalanmıştır. Antlaşma 24 Ekim ve 15 Mayıs 1648'de Kutsal Roma Cermen İmparatorluğu, diğer Alman prensleri, İspanya, Fransa, İsveç ve Hollanda Cumhuriyeti temsilcileri arasında imzalanmıştır. Fransa ve İspanya arasında 1659 yılında imzalanan Pyrenees Antlaşması da bu antlaşmanın içine dahil edilmektedir. Bu barış tarihçiler tarafından modern çağın başlangıcı olarak gösterilmektedir.