BU KADAR DA OLMAZ Kİ!

FARUK KUZU –HABER YORUM

Böylesi olaylardan biri İstanbul Güngören Belediyesinde yaşandı.

Burada yaşanan olayın hem insani hem de İslami boyutu bulunmakta ve bu yönler siyaset üstü bir önem arz etmektedirler.

Malum Güngören Belediyesi AK Parti’nin elinde bulunuyor. Belediye içinde gerçekleşip halkın vicdanını sızlatan olay şöyle gerçekleşir:

“Belediye başkan yardımcısı Veysel İpekçi, mesai saatinin bitimine dakikalar kala belediyedeki bir ofise girer, o esnada aynı ofiste işlem yaptıran, belediyenin kadrolu şoförü E.T.’ye kendisini görüp ayağa kalkmadığı gerekçesiyle “Beni tanımadın mı? Neden beni görünce ayağa kalkmıyorsun?” diye çıkışır. 30 yaşındaki E.T., “Başkanım sizin olduğunuzu fark etmedim.” der. Cevaptan memnun kalmayan İpekçi, “Peki öyle olsun gel bakalım.” diyerek E.T.’yi çağırır.

Başkanlık katındaki koridora çıkan Başkan Yardımcısı İpekçi, bir odadan aldığı sandalyeyi koridorun başındaki çocuk tuvaletinin bulunduğu bölüme koyarak. Şoför E.T.’ye dönüp, “Bundan sonra burada oturacaksın.  Buradan geçen herkese selam verip ayağa kalkacaksın.” diye talimat verir.

Şoför E.T. ise; kovulup işsiz kalkmaktan korktuğu için çaresiz bir şekilde koridordaki sandalyede oturup söylenen yeni mesaisine başlar”

Benzerine çok az rastlanan bu olayın akabinde haberin duyulmasıyla belediye başkanı twitter hesabından “Veysel İpekçinin istifasının alındığını belirtir”

İstifa alınmış olsa da bu olay bir kez yaşanmıştır. Ve bu olay AK Partinin yayınladığı etik değerlerle uyuşmasa da ona mal olmuştur.

“Hak için halka hizmet!” sloganıyla halktan oy alıp bir koltuğa oturmak sonra o halka hakaret etmek! Doğrusu bu tür olaylara CHP ve HDP gibi zihniyetlerde sık rastlamaya alışmıştık, şimdi “Muhafazakârlık” iddiasındaki insanlarda da bu tür davranışlar görmek “Acaba güç zehirlenmesi dedikleri şey bu mu?” sorusuna yol açıyor.

Halka tepeden bakan, halkı tahkir eden, Firavuni bir kibirle “küçük dağları ben …” havalarında hareket eden insanların İslam’daki karşılığı “Azgınlıktır”

Yüce Allah’ın bahşettiği bir konumdan sonra bübürlenip haddini aşmaktan O’na sığınırız