FARUK KUZU – HABER YORUM
Son açıklamalarını yine uzun bir TV programı esnasında yaptı. Program uzun, sorular çok ve cevaplar her zamanki gibi daha uzun ve dolambaçlı. O yüzden bu uzun röportajın sadece bir kısmına değineceğim.
Fatih Altaylı soruyor:
“-Bildiğim kadarıyla Kanal İstanbul'un yapılacağı yok. Siz yapılacağını mı düşünüyorsunuz?
İmamoğlu çok uzun bir cevap veriyor. Bu cevabın can alıcı yerlerini aktaralım:
“ İstanbul'un böyle bir önceliği olmadığı gibi trajik bir durum yaratacağı net.. 1,5 milyar metreküp toprak deniyor.
Bakırköy, Avcılar, Beylikdüzü'nün önüne adalar yapmak. Burası deprem kuşağı. Deprem kuşağına ada yapıyorsunuz
Bu şehrin geleceğiyle oynamayın. Tümüyle yanlış bir iştir. Felaket senaryosu gibi bir şey. Yaklaşık 1 milyon 200 bin yeni nüfus planlaması yapılmış. Çok detayı var. İstanbul'un böyle bir önceliği yok. "İstanbul'a ihanet ettik" diyorlar ya. Tüm ihanetleri bir kenara koy yüzle çarp. İşte Kanal İstanbul.”
Uzun lafın kısası, İmamoğlu, Erdoğan’ın seçim vaadi olarak görülen ancak derin bir arka planı olan “Kanal İstanbul” projesini başlamadan bitirme gayretinde.
Malum Montrö Boğazlar Sözleşmesi’ne göre Türkiye boğazlar üzerinde istediği gibi denetim sağlayamıyor. Ancak yapılması planlanan kanal ile Türkiye istediği denetimi sağlayabilecek, yük gemilerini,savaş gemilerini bu kanala yönlendirdiği gibi geçiş ücretlerini de rahatlıkla belirleyebilecek.
Kanal projesi belediyecilikten gelen Erdoğan’ın projesi olsa da; devlet yönetim kademelerinin tümüyle bu projeye destek verdiği anlaşılıyor. Bu projenin gerçekleştirilmesi halinde yeni bir şehrin kurulacak olması yeni bir “BOĞAZ’ın” değer kazanması…gibi konular tali meseleler.
İmamoğlu bu projenin stratejik öneminden ziyade diğer maliyetlere dikkat çekmekte. Böyle yapınca da insanın aklına sorular takılmakta:
Mesela;
-Acaba bu kanal güzergâhında parselleyecek mıntıka kalmadığı için mi projeye karşı çıkılıyor?
-Acaba bazı uluslararası mahfiller mi bu projeyi durdurmak istiyor?
-Acaba İBB, hükümet ve bakanlıkla çalışmazsa bu proje işleyişini sürdürür mü?
-Acaba İmamoğlu yeni bir “Temel atmama töreni” düzenler mi?