Türkiye, Doğu Akdeniz'de tarihi bir adımı attı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan ile Libya Ulusal Mutabakat Hükümeti Başkanlık Konseyi Başkanı Fayez Al Sarraj dün Deniz Yetki Alanlarının Sınırlandırılmasına İlişkin Mutabakat Muhtırası imzaladı.
Yeni Şafak, 'Trablus ile Ankara arasında imzalanan mutabakat ile ne kazandık?, anlaşma bölgede gelişmeleri nasıl etkileyecek?' sorularına yanıt aradı.
Gelişmeleri yenisafak.com'a değerlendiren Gazeteci Mehmet Kancı, Türkiye ile Libya'nın deniz yetki alanlarını belirleyen bu anlaşmanın Doğu Akdeniz'de Türkiye'nin Münhasır Ekonomik Bölgesi'nin batı sınırının belirlenmesi açısından büyük önem taşıdığını belirterek, "Türkiye'nin Marmaris-Fethiye-Kaş kıyı hattı ile Libya'nın Derne-Tobruk ve Bordiya kıyı hattı komşu olmuştur. Bu hattı birbirine bağlayan en batıdaki çizgi Girit Adası'na bir kaç deniz mili mesafeden geçmektedir. Yani Türkiye Doğu Akdeniz'deki çıkarlarını tehdit eden gelişmeleri bundan böyle Girit Adası açıklarından itibaren karşılama hakkına sahip olacaktır. Kıbrıs Türkünün ve Türkiye'nin Doğu Akdeniz'deki hidrokarbon yatakları üzerindeki haklarını görmezden gelerek Kıbrıs Adası açıklarına gelmeye kalkan sondaj ve araştırma gemileri için çizilen sınır çizgisidir aynı zamanda bu" değerlendirmesinde bulundu.
ANLAŞMA BİRÇOK AÇIDAN STRATEJİK
Libya ile Türkiye arasındaki anlaşmanın sadece enerji açısından önemli olmadığının altını çizen Kancı, "Akdeniz'in su altı zenginliği, gıda güvenliği meselelerinde de Türkiye artık daha fazla söz hakkına sahip olacaktır. Hatırlanacağı gibi 26 Haziran 2019 tarihinde Deniz Kuvvetleri Komutanlığı Atlantik Ton Balıklarının Korunması Uluslararası Komisyonu (ICCAT) Denetimleri kapsamında orkinos balık türlerinin korunmasına yönelik olarak Doğu Akdeniz'deki yetki alanımızda denetimler yapmıştır. İşte bu denetim alanı da artık Girit Adası açıklarına ulaşmıştır. Görüldüğü gibi mesele Türkiye'nin gıda güveliği ve Akdeniz'deki sualtı yaşamının korunması açısından da önem içermektedir" ifadelerine yer verdi