Ağrı, milyonlarca dekar alana sahip arazisi ile verimli otlak ve mera alanlarına sahip iken, çok az sayıda tarıma elverişsiz alan bulunmaktadır.
Ağrı sahip olduğu çayır ve mera alanı ile bölgesinde 2. sırada ülke genelinde ise 4. sırada yer almaktadır.
2018 yılı TÜİK verilerine göre Ağrı'da büyükbaş hayvan varlığı 388 bin 452 adet olup, bu oran Türkiye'de büyükbaş hayvan varlığının yüzde 2,25'ini oluşturmaktadır. Ağrı büyükbaş hayvan varlığı bakımından bölgesinde 3. sırada, ülke genelinde ise 10. Sırada yer almaktadır.
Yine 2018 yılı TÜİK verilerine göre Ağrı küçükbaş hayvan varlığı 1 milyon 322 bin 805 adet olup, bu oran Türkiye'de küçükbaş hayvan varlığının yüzde 2.86’sını oluşturmaktadır. Ağrı, küçükbaş hayvan varlığı bakımından bölgesinde 2. sırada ülke genelinde ise 6. sıradadır.
Ağrı gezici bal üreticilerinin de yoğun olarak tercih ettiği iller arasında olup, ilin zengin bitki örtüsünden dolayı arıcılık açısından önemli bir potansiyele sahiptir. 2018 yılında Ağrı'da 22 bin 99 kovan varlığı ile 253,95 ton bal üretimi gerçekleşmiştir. Ağrı'da toplamda 410 arıcı, bal üretimi yapmaktadır.
Ağrı'da 2018 yılında 11 bin 687 ton kırmızı et üretimi, 370 bin 372 ton süt üretimi, 253,95 ton bal üretimi gerçekleşmiş ve 2018 yılında 270 milyon 496 bin TL bitkisel üretim değeri, 3 milyar 751 milyon 559 bin TL hayvansal üretim değeri ve toplamda 4 milyar 22 milyon 55 bin TL tarımsal üretim değeri elde edilmiştir.
Hayvancılık noktasında Ağrı'nın önemli bir potansiyele sahip olduğunu kaydeden Tarım ve Orman İl Müdürü Kenan Engin, il nüfusunun yüzde 70'inin tarım ve hayvancılık ile uğraştığını ve bu alanda gelir elde ettiğini kaydetti.
"Ağrı hayvancılık açısından önemli bir potansiyele sahip"
Kenan Engin, "Doğu Anadolu Projesi (DAP) kapsamında Ağrı'da 50 işletme kurduk. 2019 yılında ise 20 işletmemizin yapımı onaylandı. Bunların yakın zamanda yapımına başlanacak. İşletmeleri, Tarım ve Orman Bakanlığı olarak yüzde 50 hibe vererek yaptırıyoruz. Simental, montofon cinsi hayvanların yine yüzde 40 hibesini biz veriyoruz. Ağrı'da bu şekilde birçok işletme var. Ağrı, tarım ve hayvancılık noktasında ülkede ve bölgede büyük bir potansiyele sahip. 400 bin civarında büyükbaş, 300 bin civarında da küçükbaş hayvanımız mevcut. Mera varlığı açısından da Ağrı bölgenin önemli illerinden biri. 5 milyon 400 bin dekar civarında mera varlığımız var. Mera varlığı açısından bölgenin 2'ncisi, Türkiye'nin ise 4'üncü büyük ili. Büyükbaş hayvancılık varlığı noktasında Ağrı bölgemizin 3'üncü, Türkiye'nin genelinde ise 10'uncu sırada yer alıyor. Küçükbaş hayvan varlığı açısından bir milyon 300 bin hayvan sayısı ile bölgemizde 2'nci Türkiye'de ise 6'ncı sırada yer almaktadır." dedi.
"Ağrı'nın yüzde 70'i tarım ve hayvancılık yaparak geçimini sağlıyor"
"İlimizin ekonomisinde tarım ve hayvancılık çok önemli bir yer tutmaktadır. 60 bin civarında çiftçimiz var. 550 bin nüfusluk ilimizde 60 bin hanemiz çiftçilik ile uğraşmaktadır." diyen Engin bu durumun büyük bir oran olduğunun altını çizerek sözlerini şöyle sürdürdü:
Bir oranlama yaparsak nüfusun yüzde 70'i tarım ve hayvancılık yaparak geçimini sağlıyor. Bu anlamda tarım ve hayvancılık Ağrı ili için çok önemlidir. Bakanlığımızın sağladığı hibe programları ile bütün çiftçilerimize sağladığımız desteklerle ilimizde tarım ve hayvancılığı desteklemeye çalışıyoruz. Son 4 yılda büyükbaş hayvan sayısı Ağrı'da 60 bin civarında artış gösterdi. Dünya geneli ve ülkemizin birçok ilinde hayvan sayısında düşüş olmasına rağmen bizim ilimizde ise her geçen gün artıyor. Bu da vatandaşımızın bu işe olan ilgisini artırıyor. Bizler de bu bilinçle hareket ediyoruz. 2018 yılında Ağrı'da 60 bin çiftçimize 151 milyon lira tarımsal destek sağladık.
"Ülkenin et ihtiyacının büyük bir kısmı bu bölgeden karşılanıyor"
Türkiye'nin çeşitli illerine gerçekleştirdiği hayvan sevki ile ülkenin et ihtiyacını karşılamada Ağrı'nın önemli bir yeri olduğunu vurgulayan Kenan Engin, "Yıllık 120 bin civarında, ülkemizin batı illerine büyükbaş hayvan sevk ediyoruz. Küçükbaş hayvan sevki sayısı 300 bin civarında gerçekleşiyor. Küçükbaş hayvanların sevki ise özellikle Güneydoğu illerine gerçekleşmektedir. Gittikleri ilde bu hayvanlar belli bir süre besiye alınıyor, sonra o ilin et ihtiyacını karşılaması için kesiliyor. Sadece Ağrı ili değil Doğu Anadolu Bölgemiz, hayvancılık açısından ülkemiz için çok önemli bir bölge. Çünkü ülkenin et ihtiyacının büyük bir kısmı bu bölgeden karşılanıyor." dedi.
Kenan Engin, "Bakanlığımızın sağladığı hibeler, gerçekleştirilen destekler ile burada tarım ve hayvancılığı ayakta tutmaya çalışıyoruz. Ayrıca kapasite anlamında bu iş ile uğraşan yetiştiricilerimizin daha fazla sayıda hayvan besleyebilmeleri için proje ortaya koymaya çalışıyoruz. Şuan çiftçimizden olumlu geri dönüşler alıyoruz." ifadelerini kullandı.
"Hayvancılık Ağrı için bacasız fabrikadır"
Yeni faaliyete koyacakları fenni ahırlarla bu sektörü daha da geliştirmeye çalıştıklarını söyleyen büyükbaş hayvan yetiştiricisi Hikmet Gök, "Ağrı'nın nerdeyse nüfusunun yüzde 80'i tarım ve hayvancılık ile uğraşmakta. Babadan kalma eski usul çiftçilik yapıyorduk, devletin verdiği destekle fenni ahır yaparak hayvan sayımızı ve verimi artırdık. Bu işe başlarken 30 adet hayvanımız vardı, şimdi 3 fenni ahırımızda toplamda 240 adet büyükbaş hayvanımız mevcut. Faaliyete girecek olan diğer ahırlarımızla hayvan sayımızı daha da artırmayı düşünüyoruz. Biz halimizden memnunuz ve bu sektörü bacasız fabrika olarak görüyoruz. Bu sektör, ilimizde işsizliğin azalmasında önemli rol oynamaktadır." diye konuştu.
"Bahane üretmek yerine herkesin elini taşın altına koyması gerekmektedir"
Kanatlı hayvan yetiştiricisi Fuat Aslan ise bahaneler üretmek yerine insanların taşın altına ellerini sokmaları gerektiğini ifade ederek şunları söyledi:
"Hobi olarak kanatlı hayvancılık yetiştiriciliği ve üretimine başladım. Şuan elimizde 460 civarında hayvanımız var. Bahane üretmek yerine herkesin elini taşın altına koyması gerekmektedir. Hayvancılık ile uğraştığımdan dolayı çok memnunum. Doğa içerinde organik ürünler üretiyorum. Emekli olduktan sonra hem uğraş veriyorum ve hem de gelir elde ediyorum. İlimize de bu anlamda ekonomik bir girdi sağlayabilirsem bu benim için mutluluk verici olur." dedi. (Ömer Adıgüzel - İLKHA)