Türkiye'ye konuk olan Cumhurbaşkanı Han, Ankara'da Anadolu Ajansına (AA) yaptığı ziyarette, Hindistan ile Pakistan arasındaki ihtilaflı bölgede yakın dönemde yaşanan gelişmeleri değerlendirdi.
Keşmir sorununun kesin, nihai ve adil şekilde çözülmesi için uluslararası topluma destek çağrısında bulunan Han, "Bölgede konvansiyonel düzeyde bir savaş başlar ve nükleer çatışmaya doğru tırmanırsa, bunun sonuçları Güney Asya bölgesiyle sınırlı kalmaz." dedi.
Hindistan'da Başbakan Narendra Modi liderliğindeki Hindistan Halk Partisi (BJP) hükümetinin, 4 Ağustos'ta yaptığı anayasa değişikliğiyle Cammu ve Keşmir'in özel statüsünü kaldırması ve bölgede haberleşme kısıtlamaları gibi tedbirlerle halk üzerindeki baskıları arttırmasıyla bölgenin yeniden uluslararası gündeme geldiğini hatırlatan Han, Yeni Delhi yönetiminin bu hamlesiyle "bölgedeki işgalini resmileştirmiş olduğunu" savundu.
"HİNDİSTAN'IN HAKKI YOK"
Hindistan'ın işgal altında tuttuğu ihtilaflı bir bölgenin özel statüsünü kaldırmak gibi bir hakka sahip olmadığını belirten Han, "Hindistan'ın kesinlikle bu adımları atmaya hakkı yok. Kendi anayasasının 370. maddesi ile 35. maddesinin A bendini değiştirerek Cammu Keşmir'in eyalet olarak özel statüsünü kaldırmak istiyor fakat şu var ki bölgenin aslında özel statüsü yok. Burası bir ihtilaflı bölge, işgal altındaki bir yer." diye konuştu.
"ARALARINDAKİ İTTİFAK BOZULDU"
Hindistan ve Pakistan'ın İngiltere'den bağımsızlıklarını kazandıkları 1947'den bu yana Yeni Delhi yönetiminin o dönemde bağımsız bir prenslik olan bölgenin yöneticilerini ayartarak veya zorlayarak, özerkliğini gasbettiğini hatırlatan Han, şunları kaydetti:
"1947'de Hindistan önce Keşmir Maharajası'nı (prens) sahte bir katılım belgesi imzalamaya zorladı. Ardından dönemin Başbakanı Pandit Cevahirlal Nehru, Keşmir'in en popüler lideri Şeyh Muhammed Abdullah'ın desteğini aldı. Hint yanlısı yönetimler ile Hint eliti arasındaki ittifak işte böyle ortaya çıktı. Bugün bozulan bu ittifaktır. Cammu Keşmir halkı için ise asıl gerçeklik, 72 yıldır işgal altında olduklarıdır."
HİNDİSTAN İŞGALİ RESMİLEŞTİRDİ
Hindistan'ın özerkliği, bölgeyi işgalini uluslararası alanda meşrulaştırmak için kullandığını dile getiren Han, "Hindistan artık işgalini resmileştirdi. Daha önce Cammu Keşmir eyaletinin özerk olduğunu söyleyerek dünyayı yanıltıyorlardı. Şimdi kendi anayasalarında Keşmirlilere tanıdıkları tüm ayrıcalıkları geri aldılar." ifadelerini kullandı.
Öte yandan Hint merkezi yönetiminin Cammu Keşmir halkına uyguladığı baskıların da arttığına dikkati çeken Han, bölgedeki insan hakları ihlallerinin, tecavüz ve cinsel istismarın savaş aracı olarak kullanılmasının, çocukların ailelerden kaçırılarak gözaltına alınmasının, yasa dışı yerleşimlerde Hint nüfusunu bölgeye yerleştirerek Müslüman Keşmirlileri azınlık durumuna düşürme girişimlerinin etnik temizlik çabasına işaret ettiğini vurguladı.
"NÜKLEER SAVAŞ TEHDİDİ ŞANTAJ DEĞİL"
Cumhurbaşkanı Han, Pakistan tarafının bölgedeki gerilimin nükleer savaş tehdidi doğurabileceğine dair uyarıların bazı çevrelerce "nükleer şantaj" olarak nitelendirilmesini nasıl değerlendirdiğine ilişkin soru üzerine, "Nükleer savaş tehdidi, şantaj değil. Biz sahadaki gerçekleri dile getiriyoruz. Biz dünyayı bu ciddi gelişmeler ve Hint tarafından gelen tahrik edici açıklamalar konusunda bilgilendirmeye çalışıyoruz fakat Hindistan kabinesindeki savaş yanlıları ki maalesef Başbakan da bunlardan biri, bu tehditleri yapıyor." değerlendirmesinde bulundu.
Pakistan'ın tüm çabasının uluslararası toplumu Hindistan'ın niyetleri konusunda bilgilendirmek olduğunun altını çizen Han, "Eğer uluslararası toplum müdahalede bulunmaz ve siyasi ve diplomatik süreci veya süreçleri başlatmazsa, o zaman Azad Keşmir halkı ve Pakistan halkı kendi topraklarını ve halklarını korumak için savaşmak zorunda kalacaktır." dedi.
"GÜNEY ASYA İLE SINIRLI KALMAZ"
Han, "Bu varoluşsal bir tehdit. Söylediğimiz bu. Biz diyoruz ki eğer bölgede konvansiyonel düzeyde bir savaş başlar ve nükleer çatışmaya doğru tırmanırsa, bunun sonuçları Güney Asya bölgesiyle sınırlı kalmaz." ifadelerini kullandı.
Kaynak: AA