CHP’de Bizans oyunları zamanı KAZAN KAYNIYOR

Yılların gazetecisi Rahmi Turan’ın iddiası siyasetin gündemine oturdu. Turan, Külliye’de Cumhurbaşkanı Erdoğan ile bir CHP'li siyasetçinin görüştüğünü, Erdoğan'ın, CHP’li isme 'Türkiye'nin güvenliği için senin CHP Genel Başkanı olman lazım, ben yardımcı olurum' dediğini öne sürdü. Ortak kanaat bu haberin yayılmasında Kılıçdaroğlu’nun etkisinin olduğu yönünde. Bu iddia ile Muharrem İnce’nin ya da ortaya çıkması muhtemel diğer rakiplerin önünün kesilmesi hedefleniyor. Rahmi Turan, pişmanlığını dile getirse de CHP’de “Bizans oyunları” çoktan devreye girmiş durumda.

Ekleme: 24.11.2019 09:02:46 / Güncelleme: 24.11.2019 17:44:11 / manşetler / İstanbul Haberleri
Destek için 

Haber Merkezi 

Rahmi Turan’ın Külliye’de Cumhurbaşkanı Erdoğan ile bir CHP’li ismin görüştüğünü iddia etmesi üzerine CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu şöyle bir açıklama yapmıştı: "Ben şaşırmadım efendim. Doğrudur... CHP'yi nasıl dağıtırız diye çalışan ekipleri var. Arkadaşlarıma, partililere söyledim. Adamlar tutuldu, paralar verildi. Biz bunu gayet iyi biliyoruz. Akıl var, mantık var. Başka işin mi gücün mü yok? Erdoğan, CHP'yi dağıtmak için elinden geleni yapıyor. Devletin en kilit noktasındaki isimleri devreye soktuğunu biliyorum. Okuduğumda 'doğrudur' dedim. İsim vermek istemiyorum."

TAKSİM MEYDANINDA HARAKİRİ YAPARIM

Oklar ilkin Kılıçdaroğlu’nun kurultaydaki rakibi Muharrem İnce’yi gösterdi. Bunun üzerine İnce, şöyle bir açıklama yaptı: “Eğer ben Saray’a çıkmışsam Taksim meydanında harakiri yaparım, peki 80 yaşındaki gazeteci Rahmi Turan yapar mı?” dedi.

Haberin kendisine de geldiğini söyleyen Gazeteci Uğur Dündar, kaynağa güvenmediğini belirterek şunları söyledi: “Bu haberin yaratacağı şudur: Uğur Dündar CHP'yi dizayn mı ediyor? Toplu yaratacağı bu olur. Belge de yok. Muharrem İnce 'hayır gitmedim' dedi. Saray hayır dedi. Çamur at izi kalsın mı olacak? Kimden geldiğini söylemem. Hiçbir gazeteci kaynağını deşifre etmez. Ben size gazeteci ahlakının gerektirdiklerini yaptığımı söylemek için programa dahil oldum. Ben bu haberin Muharrem İnce'yi karalamak için yapıldığını düşündüm. Hiçbir CHP'linin Saray'dan icazet alacağına inanmıyorum. Hala aynı kanıdayım. Kaynağımı da uyardım. Sen de kandırılabilirsin dikkat et. Büyük bir olay. Burada kalmaz. Hakikat topallayarak da olsa hedefine ulaşır. 50 yıllık tecrübeme dayanarak bunun manipülatif, tuzak sayılabilecek bir haber olduğunu hissettim.”

“KİM GİTMİŞSE ALLAH BELASINI VERSİN”

CHP Milletvekili Gürsel Tekin şu açıklamaları yaptı: Kim gitmişse Allah belasını versin, onu CHP'li saymam zaten. Sayın Genel başkanın da derhal gereğini yapması lazım. Bunun savunması bile olmaz, nasıl gidebilir oraya?

“CUMHURBAŞKANLIĞIMI ORTAYA KOYUYORUM”

Cumhurbaşkanı Erdoğan ise şunları söyledi: “Bay Kemal senin hayatın yalan. Eğer yiğitsen ben Cumhurbaşkanlığımı ortaya koyuyorum, sen genel başkanlığını ortaya koyabiliyor musun? İspat ettin ettin, etmediğin takdirde CHP bu yalancıdan kurtulsun" açıklamasını yaptı.”

Sözcü gazetesi yazarı Yılmaz Özdil, zehir zemberek bir yazıyla Kılıçdaroğlu’nu suçladı:

“Kılıçdaroğlu, Saray'a giden CHP'li yazısını doğruluyor, isim vermek istemiyorum diyor…

Yok öyle!

O kişiyi bildiği halde disipline vermemesi, partiden atmaması, partide barındırması, suçtur. Parti suçudur.

Hem bu ismi açıklamayacaksınız.

Hem parti içinde tutacaksınız.

Hem de, kurultayda Kılıçdaroğlu'nun karşısına rakip olarak çıkacak her adaya, Saray'ın adamı diyeceksiniz öyle mi?

Parti yönetimi değişmeli diyen herkese “CHP'yi dağıtmak için saraydan para almış” damgası yapıştıracaksınız öyle mi?”

ADAY OLMAYACAĞIM DEMİŞTİ

CHP eski genel başkanı Deniz Baykal, 2010’da internete uygunsuz görüntüleri düştüğünde istifa etmek zorunda kalmış, CHP içerisinde bir arayış başlamıştı. Kemal Kılıçdaroğlu’na genel başkanlığa aday olup olmayacağı sorulduğunda olmayacağını söylemiş; ama daha birkaç gün geçmeden adaylığını ilan etmişti. Teşkilatları kontrol ettiği bilinen Önder Sav ile ittifak kurmuş ardından da Önder Sav’ı da tasfiye etmişti. Baykal yıllar sonra kasetle ilgili sorulan soruya şu cevabı vermişti: “Bu işi çözmek istiyorsanız sorarsınız başbakana, yukarıdan aşağıya inin, aşağıdan yukarıya çıkmaya çalışmayın. Bir de Sayın Kılıçdaroğlu'na sorulsun.”