Haçlı Avrupa’nın hazırladığı, Türkiye’nin de ilk imzacıları arasında yer aldığı İstanbul Sözleşmesi’nin uzantısı olan 6284 sayılı Kadına Şiddetin Önlenmesine Dair Kanun yuvaları parçalamaya devam ediyor. Kadına şiddetin artmasına neden olan, boşanma rakamlarını Türkiye tarihinin en yüksek seviyelerine yükselten 6284 sayılı kanun nedeniyle son iki buçuk yılda 746 bin 336 babanın evinden koparıldığı belirlendi.
6284 kanunu ailelere dinamit!
En küçük tartışmada dahi kadının beyanını esas alarak babaların evlerinden 6 aya kadar süreyle uzaklaştırıldığı 6284 sayılı kanun, yürürlüğe girdiği 2012 yılından bu yana aileleri problem yumağına dönüştürüyor. İstanbul Sözleşmesi olarak bilinen Avrupa Konseyi Sözleşmesi uyarınca CHP’nin teklifiyle TBMM’de tüm partilerin ittifakıyla yasalaşan 6284 sayılı kanunun aile dinamiti haline geldiğini gözler önüne seren istatistikler, dudak uçuklatıyor.
Korkunç rakam
6284 sayılı kanunun uygulanması aşamasında ortaya çıkan sorunlarını tespit etmek amacıyla çalışma yürüten TBMM Kadın Erkek Fırsat Eşitliği Komisyonu’na yansıyan verilere göre son iki buçuk yılda tam 746 bin 336 baba evinden koparıldı. Eşlerin arasına kara kedi gibi sokulan 6284 sayılı kanun uyarınca 2017’de 295 bin 618, 2018’de 358 bin 499 baba evinden koparıldı 2019 Nisan’ına kadar ise 92 bin 219 aile ferdinin yuvasından atıldığı kayıtlara geçti.
Sorunları çözen değil büyüten!
746 bin 336 uzaklaştırma kararının ailelere uygulanan şiddetin bariz göstergesi olduğunu söyleyen Çocuksuz Bırakılan Babalar ve Çocuk Hakları Derneği Başkanı Ali Selman Işık, “6284 sayılı kanun kadını korumak için değil, arasında problem olan eşlerin sorununu daha da körüklemek için var. Çiftleri bir araya getirmek, uzlaştırmak, sorun çözmek, aileyi kurtarmak yerine 746 bin babayı evinden koparmak ve ailesine düşman etmek, Türkiye’de kadına değil aileye şiddet olduğunu gösteriyor” dedi. Başkan Işık, “Devlet çek senet tahsilatında bile bir uzlaşmacı buluyor, iş yargıya taşınmasın, tatsızlık olmasın, araya kırgınlıklar girmesin diyor. Ama en temel değerimiz olan aile ile ilgili uzlaştırıcı bir birim yok. Aileyle ilgili uzlaştırıcı bir birim yerine hemen ‘baba evden kovulsun’, ‘Babayı evden atalım sorunları çözelim’ deniliyor. Bu fitnenin başını da İstanbul Sözleşmesi çekiyor. Çünkü babaları evinden attıran İstanbul Sözleşmesi, çiftlerin bir araya getirilmesini de suç sayıyor” ifadelerini kullandı.
6284 no’lu yasa art niyetli
Ali Selman Işık, sözlerini şöyle sürdürdü: “6284 artık sadece art niyetli beyan esaslı kullanılmaktadır. Evden aylarca uzaklaştırılan aile bireyleri tekrar yuvalarını kurtarması imkansız hale gelmiştir. Sadece sözlü beyan ile verilen uzaklaştırmalar aslında kadını da mağdur etmektedir. Aynı zamanda uzaklaştırma verilen aile de çocuklarda mağdur edilmektedir. 6284, ailelere atılan bir dinamit hükmündedir. Sayın Bakanımız Süleyman Soylu’nun gerçekleri yüzümüze vururcasına verdiği demece göre; kadına yönelik şiddetin yüzde 80’i, sabıkası olmayan insanlardan oluşmaktadır. Peki bu insanlar acaba neden şiddeti çözüm olarak görüyor? 6284 ile sözlü beyan ile aylarca evinden uzaklaştırma alan birisi bırakın yuvasını tekrar kurtarmayı, evinden atıldığı için bunalıma girerek şiddetin dozunu artırıyor.”
Kadın cinayetleri de boşanmalar da arttı
Kadınlara yönelik şiddeti önleme iddiasıyla 2012 yılında çıkarılan 6284 sayılı kanundan sonra patlayan kadın cinayetleri, kanun öncesi döneme oranla 4 kat arttı. “Kadın Cinayetlerini Durduracağız Platformu” adlı feminist grubun yayınladığı verilere göre; 2011’de 121 olan kadın cinayeti sayısı, kanunun çıktığı 2012 yılında 210’a, 2013’te 237’ye, 2014’te 294’e, 2015’te 303’e, 2016’da 328’e, 2017’de 409’a, 2018’de 440’a tırmandı. İstatistikler, 6284’ün şiddeti önlemek bir yana yuvaları daha da kanlı hale dönüştürdüğünü gösterdi.
2006 yılında 93 bin 489 olan Türkiye geneli boşanma sayısı ise 6284’ten sonra; 2018’de 142 bin 448’e yükseldi.
Kaynak: Yeni Akit