Nafaka mağdurları ADİL ÇÖZÜM BEKLİYOR

Bir gün evli kalmasına rağmen ömür boyu nafaka ödemeye mahkum edilen mağdurlar adil bir çözüm bekliyor. Süresiz Nafaka Platformu Başkanı İlhan Ergincan, “Bu sorunun ikinci yargı paketinde yer alması sevindirici fakat düzenleme yeni bir mağduriyete yol açmasın, adil bir çözüm olsun” dedi.

Ekleme: 20.10.2019 00:28:07 / Güncelleme: 20.10.2019 13:28:26 / manşetler
Destek için 

Muhsin Şenol-DOĞRUHABER

Nafaka mağdurları yıllardır yaşadıklarıyla Türkiye’nin gündeminden düşmüyorlar. Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın nafaka konusunun ikinci yargı paketinde olacağını açıklaması nafaka mağdurlarını umutlandırdı. “Buruk bir sevinç yaşıyoruz” diyen Ergincan, “Mağduriyetleri giderelim derken başka mağduriyetlere yol açılmasın” dedi.

“ALT SINIRIN 2 YIL OLMASI KABUL EDİLEMEZ”

Gazetemize konuşan Süresiz Nafaka Mağdurları Platformu Başkanı İlhan Ergincan, “Cumhurbaşkanımızın Kızılcahamam kampında açıkladığı 2. Yargı Paketinde yoksulluk nafakasının ve çocuk haczinin de olacak olması bizlerde buruk sevince neden olmuştur.  Süresiz Nafaka alt maddeleri ile detaylı bir şekilde çıkması gereken geniş kapsamlı bir kanundur. Lakin ‘Yargı Paketlerinde’ bu mümkün olmamaktadır. ‘Yargı Paketinde’ gelecek hali bildiğimiz kadarı ile alt sınırı 2 yıl, üst sınırı ise hâkim takdirine bırakarak sorunun çözüme kavuşturulması istenmektedir. Örneğin, aldatılmış bir insan süresiz nafaka öder Yargıtay’ın içtihat kararı emsal niteliğindedir. Bu insana aldatıldın ama iki yıl nafaka öde demek ne kadar adildir? Neden bir suçu olmayan taraf eski eşe en az iki yıl nafaka ödesin? Bu yüzden alt sınırın 2 yıl olması kabul edilebilir bir durum değildir. Mağduriyetleri giderelim derken başka mağduriyetlere yol açılmasın.” ifadelerini kullandı.

“ÜST SINIR KANUNLA BELİRLENSİN”

Hâkim takdiri ise ucu açık bir söylem olduğunu belirten Ergincan, “Hâkim takdiri ile boşanma davalarında 30 yıl 40 yıl nafakalara hükmedilebilir. Üst sınırın kanunla belirtilmemesi mağduriyetleri sonlandırmaz aksine mağduriyetler artarak devam edecektir. Boşanma davalarında sorun bir tek süresiz nafaka değildir. Dava sonucunda ağır kusurlu iseniz zaten maddi manevi tazminata hükmedilmektedir. Ağır kusurlu olduğunuz bir davada tazminat ödeyip üstüne nafaka ve ziynet eşyası da hükmedilmektedir. Bir davada 4 ayrı suçla yargılanıp, hepsini kaybetmektesiniz.”

DÜZENLEMEDEKİ TEHLİKE!

“BİR GÜN EVLİ KALAN 6 YIL NAFAKA ÖDEYEBİLİR”

Ergincan, nafaka düzenlemesinde alt sınırın iki yıl olmasının bazı sorunları da beraberinde getireceğini belirterek şöyle konuştu: “Tüm boşanmalarda kusur oranına bakılmaksızın en az 2 yıl nafaka bağlanacak.

Aldatma, evden terk, dolandırıcılık yöntemlerle ayrılık dahi kadına en az 2 yıl nafaka hakkı tanıyacaktır.

Bir gün bile evli kalsa en az 2 yıl nafaka alır, kusur oranına göre maddi manevi tazminat ve ziynet takılar ile geçim kaynağı olmaya devam edecektir. Boşanma sürelerinin uzun oluşu ile en az 4 yıl süren davada 4 yıl tedbir daha sonrasında 2 yılda yoksulluk nafakası ile bir gün dahi evli kalsanız 6 yıl nafaka ödemiş olacaksınız.”

“HAKİMLER TAKDİR HAKKINI KADINDAN YANA KULLANIYOR”

Üst sınırın hakim takdirine bırakılmasında bazı sorunlar yol açabileceğine dikkat çeken İlhan Ergincan, “Hâkim takdiri ile süresiz nafaka devam eder. Hâkimler takdir yetkilerini bugüne kadar kadınlar tarafından kullandı, kullanmaya devam edecektirler. Yargıtay dairesinin içtihat kararları yüzünden eşit kusurluda olsan tazminat ve nafaka ödemeye devam edersiniz. Geçtiğimiz günlerde boşanma davasına baktığı kadınla aşk yaşayan hâkimin takdir yetkisi nasıl olacaktır? 5 yıl sürmüş bir boşanma davasında tedbir nafakasını saymamak hâkimin takdirine bağlı olacaktır. Bu da ayrıca mağduriyetler ve nafaka sürelerinin uzun olmasını sağlayacaktır.” Şeklinde konuştu.

 “ÇOCUK HACZİ DERHAL KALDIRILMALI”

Süresiz nafaka düzenlemesine dair önerilerde bulunan Ergincan şöyle devam etti: “ Kısa süreli evliliklerde kusur oranı ağır olan taraf için, nafaka alt sınırı 1 yıl olmalıdır. Ağır kusurlu tarafa Maddi ve manevi tazminat hükmedilir. Kısa ve uzun süreli evliliklerde ‘’EŞİT’’ kusurlu olan taraf nafaka ve tazminat ödememelidir.

Tazminat sadece ağır kusur da devreye girmelidir. Uzun süreli evliliklerde kusur oranına göre nafaka üst miktarı 3 yıl ile sınırlandırılmalıdır. Hâkim takdiri sadece kriterlerde geçerli olmalıdır.  (Yaş, eğitim durumu, evlilik süresi, çalışabilirlik durumu…) Tedbir nafakası kesinlikle yoksulluk nafakasından sayılmalıdır. Çocuk haczi derhal kaldırılmalıdır. Velayeti elinde bulunduran taraf çocuğu göstermiyorsa velayet karşı tarafa verilmelidir. Nafaka alan taraf mesleği yok ise meslek kursuna gittiğini iş aradığını ve bulamadığını belgelerle ispat etmelidir. Suiistimale açık olarak iş bulamadım nafakam artırılsın demek mazeret olmamalıdır. Nafaka hapsi kaldırılmalıdır. Bu insan haklarına aykırıdır. Emekli aylığına konulan nafaka haczi kaldırılmalıdır. Halkın çoğunluğu az miktarda ki emekli maaşı ile geçinemezken üstüne gelen haciz ile erkekler yaşlılıklarında sokakta ölüme terk edilmektedir.”