1. ve 2. Dünya savaşı bittikten sonra, zannedildiği gibi ne katliamlar ve ne de çocuk ölümleri durmadı. Aksine katliamlar da, çocuk ölümleri de daha sistematik bir hale geldi ve eylemler ile söylemler de, şekil değiştirdi.
Bukalemun-vari bir hal bile, bu günkü zulüm ve katliam yapan aktörlerin yanında gayet masum kalır.
Ehl-i zındıka taifesi, (kendi tabirleriyle) ‘’milenyum çağı’’ dedikleri bu çağda bile zulüm ve katliamlarına ara vermeden devam ettiriyorlar. Hatta hem vuruyor ve hem de vaveyla ederek, yahudivari ‘’imdaaat adam öldürüyorlar’’ diye…
Hem vuruyor ve hem de imdat istiyorlar.
Tam da bir Yahudi taktiği.
Mesele şu ki; dün ABD’de bir genç annesinin silahını alıp, annesi de dahil olmak üzere 20’si çocuk 27 kişiyi katletmiş.
ABD basını başta olmak üzere, dünya basını bu haberi son dakika ve flaş haber olarak geçtiler.
Dünyanın tüm ehl-i insaf(!)ları şokta…
ABD’nin yöneticileri üzgün…
Hatta ABD başkanı obama bu olayla alakalı olarak basın açıklaması yaptığında, gözleri yaşardı ve parmağıyla gözlerinden akan yaşı sildi. Belli ki çok üzülmüş ve de şokta..!
Eh onun kadar olmasa da, biz de üzgünüz.
Biz de çocukların katledilmesinden yana değiliz.
Bizim de imanımızın gereği olarak olmasını istemediğimiz bir hadise…
Çünkü, İslam akidesine göre, bir çocuk (Yahudi veya Hıristiyan fark etmez) ‘’akıl baliğ’’ olmamışsa, o çocuk Müslüman’dır ve ehl-i Cennettir.
Malumunuzdur ki, İslam’da savaş durumunda bile ne kadın; ne ihtiyar ve nede çocuklar öldürülmez ve hatta ağaçlar bile kesilmez. Çünkü ağaçlar da canlı olduğundan ve dahi dünyanın oksijen deposu olduklarından dolayı kesilmezler.
Ama heyhat ki, bugün dünyanın dört bir tarafında öldürülen ve katledilen çocukların Kahir Ekseri MÜSLÜMAN çocuklarıdır.
Gün geçmiyor ki, katledilen MÜSLÜMAN çocuk haberi almayalım?
Gün geçmiyor ki, katledilen MÜSLÜMAN kadın haberi almayalım?
Gün geçmiyor ki, katledilen MÜSLÜMAN ihtiyar haberi almayalım?
Evet; Gün geçmiyor ki, katledilen MÜSLÜMAN ve talan edilen Müslüman malı haberi almayalım?
Her gün ayrı bir haber ama, her gün de canına ve malına kastedilen Müslüman haberi…
Afganistan’da katledilen çocuk haberleri…
Pakistan’da insansız uçaklar tarafından katledilen çocuk haberleri…
Çeçenistan’da Rus ayıları ve işbirlikçi kadirov tarafından katledilen Mücahidlerin çocukları veya Mücahidlerin yakınlarının çocukları…
Keşmir’de inekperest Hinduların katlettikleri Müslüman’ların çocukları…
Suriye’de sapık Nusayrilerin başındaki Esad’ın katlettiği Müslüman’ların çocukları (veya Müslüman çocuklar)
Daha 10 gün önce Siyonist işgalci Yahudilerinin katlettiği 186 Filistinli Müslümanların çocukları…
Evet, 1 hafta içinde katledilen tam 186 çocuk. Daha önce katledilen Filistinli Müslümanların çocuklarını da söylemiyoruz.
Tam 186 minik beden, minik can.
Bila teşbih, İnsanın 186 tane civcivi ölse insan üzülür. Hem can taşımalarından dolayı ve hem de dünya malı olmalarından dolayı.
Avrupa ve ABD’de ‘’çiçekler solmasın, çocuklar ölmesin’’ diye (sözde insan hakları kuruluşları) ağızlarına pelesenk ettikleri sloganlarının içinde acaba ‘’Müslüman’ların çocukları’’ da var mı?
Daha iki hafta önce; bir bahaneyle Filistin topraklarına saldırıp 186 masum canı katleden fakat asıl amaçlarının yeni silahlarını ve savunma sistemlerini denemek olan Siyonist işgalci Yahudilere yönelik açıklama yapan ABD başkanı obama, işgalci Siyonist ‘’İsraillilerin kendilerini savunma hakları var’’ diyerek katledilen Müslüman Filistinlilerin çocuklarını görmezden gelmesini unutmadık..
Doğrusu obama’nın gözyaşları, bize göre ‘’timsah gözyaşlarıdır’’. Çünkü bir insan eğer bir olaya üzülüyorsa, bu olayın benzeri ve kopyası olan diğer olaylara da üzülür. Obama ise, bu üzgünlüğünü sadece ABD vatandaşı olan çocuklar için göstermişse, bize göre bu durum riyakarlıktır ve koltuk kaygısından dolayı meydana gelmiştir. Halkına sorumlu(!) bir başkan portresi çizmeye çalışmıştır. Kendince, bir babanın evladına üzüldüğü gibi bir halet-i ruhiye’yi sergilemeye çalışmış ama biz biliyoruz ki onun üzüntüsü bile bir tiyatrodan ibarettir.
Zira ‘’katledilen canların ardından üzülmek, fıtri bir olaydır’’ hele de bu canlar çocuksa… Ancak obama, fıtratı değiştirmede mahir olan ‘’YAHUDİ TIYNETİ’’ ile hareket etmiştir. Doğrusu Yahudiler, tarih boyunca hep Cenab-ı Allah’ın C.C. insanlara yerleştirdiği yaratılışa dair fıtratı değiştirmiş ve bugün de aynı huylarından vazgeçmiş değiller.
Acaba ‘’insan hakları evrensel beyannamesi’’ katledilen Müslüman çocukları içinde barındırmıyor mu?
Her fırsatta ‘’insan hakları evrensel beyannamesi’’nden dem vuran Avrupa ve Amerika, Müslüman çocuklar söz konusu olunca neden Kör, Sağır ve Dilsiz (Summun Bukmun ‘Umyun fehum la yerci’un) davranıyorlar.
Gerçi biz Müslümanların, onların ‘’insan hakları evrensel beyannamesi’’ne ihtiyacımız yok ve olamaz da…
Çünkü bizim ‘’insan hakları evrensel beyannamemiz’’ 1430 yıl önce Resulullah S.A.V. tarafından ‘’Veda Hutbesi’’ olarak okunmuş ve günümüze kadar da elimize eksiksiz olarak ulaşmıştır Elhamdulillah.
Veda hutbesinde; erkeklerin, kadınların, çocukların ve hatta hayvanların bile hakları dile getirilmiş ve insanların olduğu kadar, hayvanların dahi hakları olduğu beyan edilmiştir.
Biz Müslümanlar olarak, kimseden bir hak talep etmiyoruz ama, bize ait olan hakkı da istemeden alırız. Evet, ‘’hak istenmez belki alınır’’
Haklıların hakkının alınacağı günde buluşmak dileği ile Selamette kalın ve haksız olmamaya bakın. Fi Emanillah Wesselam.
Hacı Şahabettin / doğruhaber