Dün İstanbul, bugün Adana, yarın…? IRKÇI NEFRET ENGELLENMELİ

Ankara, İstanbul ve son olarak Adana… Suriyeli muhacirlere yönelik nefret dili, her geçen gün tehlikeyi arttırıyor. Sosyal medyada kimi siyasetçilerinde aralarında bulunduğu bazı hesapların nefret dilini körüklemesi, Suriyeli muhacirlerin esnaf, işçi olarak yada çarşı pazar alışverişlerinde endişe ile dolaşmalarına sebebiyet veriyor. Provokasyonlara karşı uyarılarda bulunan Uluslararası Mülteci Hakları Derneği Başkanı Uğur Yıldırım ve Adana Sivil İnisiyatifi Meclisi Başkanı Mahmut, Eraslan nefret dilinin engellenmesi gerektiğine dikkat çekti.

Ekleme: 26.09.2019 07:27:22 / Güncelleme: 26.09.2019 08:53:32 / manşetler
Destek için 

DOĞRUHABER

Suriyeli muhacirlere yönelik nefret dili, here geçen gün tehlikeyi arttırıyor. Sosyal medyada kimi siyasetçilerinde aralarında bulunduğu bazı hesaplar nefret dilini körüklüyor. Son olarak Adana’da yaşanan provokasyon bu dilin ne kadar tehlikeli olduğuna bir kez daha ortaya koydu. Suriyeli muhacirler, yaşadıkları şehirlerde esnaf, işçi olarak yada çarşı pazar alışverişlerinde endişe ile dolaşıyor. Uluslararası Mülteci Hakları Derneği Başkanı Uğur Yıldırım, “Suriyeli mülteciler meselesini sürekli iç siyaset malzemesi yapan siyasilerin dillerini düzeltmesi gerekiyor” derken Adana Sivil İnisiyatif Meclisi Başkanı Mahmut Eraslan ise Suriyeli mültecilere yönelik misyonerlik faaliyetleri yürütüldüğünü ve provokasyon çabalarının bununla birlikte değerlendirilmesi gerektiğine dikkat çekti.

“HASSASİYETLERİMİZ KAŞINIYOR”

Önceki günlerde Adana’da yaşanan provokasyonun ilk olmadığına dikkat çeken Uluslararası Mülteci Hakları Derneği Başkanı Uğur Yıldırım, “Daha önce Ankara’da ve İstanbul’da buna benzer provokasyonları görmüştük. O olaylar da yalan bir haber üzerine bazı hassasiyetlerin kaşınmasıyla ortaya çıkmıştı. Burada suç işlenmiş olsa bile suçun şahsiliği bir kenara bırakılıp sanki tüm Suriyeliler bu suçun failiymiş gibi gösterilmek isteniyor. Suriyeli mülteciler meselesini sürekli iç siyaset malzemesi yapan siyasilerin dillerini düzeltmesi gerekiyor. Bu ayrıştırıcı nefret dili, şiddet olaylarını körüklüyor. Bunun önüne geçilmesi gerekiyor.” ifadelerini kullandı. Yetkililere çağrı yapan Yıldırım, özellikle bu konuda sürekli kontrol atında tutulması ve provokasyonlara imkan tanınmaması gerektiğini söyledi.

“ADANA DENEMEYDİ DEVAMI GELEBİLİR”

Adana Sivil İnisiyatif Meclisi Başkanı Mahmut Eraslan ise “Geçtiğimiz günlerde Adana’da yaşanan olay sadece Adana özelinde değerlendirilmemeli. Türkiye genelinde yaymak istedikleri nefret dilini Adana’da sahneye koydular ve bu bir denemeydi diye düşünüyorum. Aslı-astarı olmayan bir haber üzerinden tüm Suriyeliler suçlandı ve evleri, araçları yağmalandı. Daha sonra valiliğin açıklamalında bu olayın tamamen provokasyon amaçlı bir olay olduğu ortaya çıktı. Bu olayda ve bundan sonra yaşanabilecek olaylarda Amerika’nın ve diğer Batılı ülkelerin parmakları olduğunu düşünüyorum.” dedi.

NEFRET DİLİ SOSYAL MEDYADAN YAYILIYOR

Daha dikkatli olunması gerektiğini belirten Eraslan şöyle devam etti: “Bu provokasyonu yapanların sosyal medyada örgütlendiğini biliyoruz. Bazı etkili hesapların bu yalan haberleri bilinçli olarak yaydığı ortada. Bu olayda da görüldüğü gibi bazı örgütlerin de bu provokasyonlarda parmağı olduğunu görüyoruz. Ayrıca bazı hırsızlık çeteleri ve bazı sol örgütlerin daha sonra sokağa çıkarak halkı galeyana getirmeye çalıştığını gördük. Adana’daki yağmalama olayının da arakasında bunlar var.”

“SURİYELİLERE YÖNELİK MİSYONERLİK FAALİYETLERİ YÜRÜTÜLÜYOR”

Adana’daki Suriyeliler ile ilgili çarpıcı bilgiler veren ASİM Başkanı Mahmut Eraslan, “Şimdi bizim sahandan öğrendiğimiz bilgilere göre provokasyonun olduğu mahallelerde Suriyelilere yönelik misyonerlik faaliyeti olduğunu görüyoruz. Bunun çok dikkatle değerlendirilmesi gerektiğini düşünüyorum. Suriyelilere yönelik misyonerlik faaliyetleri ile bu provokasyon girişimlerinin birlikte değerlendirilmesi gerektiğini düşünüyorum. Bu konuda yetkililerin gerekli adımları atmasını ve bu tür olaylar olmadan önce müdahale edilmesi gerektiğini düşünüyorum.” şeklinde konuştu.

YALAN HABERLE PROVOKASYON!

Adana'da, geçtiğimiz günlerde bir erkek çocuğun cinsel istismara uğradığı iddiası üzerine çıkan olayları provoke eden 138 şüpheli daha yakalandı. Daha sonra bu şüphelilerden 100’ü serbest bırakılırken 38’i ise adliyeye sevk edildi.  Çıkan olaylarda Suriyeli muhacirlerin ev ve işyerlerine zarar verildi. Bazı dükkânlar ise yağmalandı. Yapılan araştırmada 11 yaşındaki erkek çocuğunu taciz eden zanlının 15 yaşındaki A.K. isimli bir zanlı olduğu belirlendi. Polis zanlıyı operasyonla yakaladı. Zanlı çocuk şube müdürlüğünde alınan ifadesinin ardından adliyeye sevk edilip nöbetçi sulh ceza hakimliği tarafından tutuklandı. Zanlının 37 ayrı suçtan da kaydı olduğu öğrenildi.

BİR BENZERİ İSTANBUL’DA YAŞANMIŞTI

Adana’da yaşanan olayın bir benzeri İstanbul Küçükçekmece’de yaşanmıştı. İkitelli Mahallesinde Suriyeli bir grubun, bir kız çocuğunu taciz ettiği iddiasıyla mahallede toplanan kalabalık daha sonra bir sokakta Suriyelilere ait dükkânlara zarar vermişti. Yine yalan haber üzerine çıkan olayların sonrasına 16 kişi gözaltına alınmıştı.

BİR DAHA YAŞANMASIN

Bir birine çok benzeyen yalan haberler üzerinden sosyal medyadan örgütlenen provokatörler İstanbul ve Adana’da olayları bir linç girişimine çevirdi. Onlarca araç ve iş yerine zarar verilirken olaylarda can kaybı yaşanmaması yaşananların tek sevindirici tarafıydı. Yetkililerin bu olaylardan ders çıkararak benzer olayların başka illerde tekrarlanmaması için başta sosyal medyada olmak üzere ırkçı dili yaymak isteyenlere karşı tedbir alması gerekiyor.