Faruk Kuzu – Haber Yorum
Siyasilerin günlük manevraları çok da kaale alınmasa da dün basına düşen bir haber bu iddiaların tekrar gündeme gelmesine yol açtı.
Habere göre: “CHP ve İYİ partiden bazı yetkililer IMF görevlileriyle görüşmüşler.” Bu görüşme ortaya çıktıktan sonra iktidar çevrelerinden açıklamalar sıralandı. AK Parti’den Ömer Çelik “"Ama şimdi görüyoruz ki bu tip gizli saklı görüşmeleri kendileri yapıyorlar. Tabii anormal olan şey şu; iktidar partisi değiller, herhangi bir şekilde Türkiye'yi yönetme sorumlulukları yok. Dolayısıyla ne görüştüklerini açıklamaları kendilerinin bileceği bir iş. Garip olan da CHP'nin ekonomi ile ilgili eleştirilerine IMF yetkilileri mi danışmanlık yapıyor, CHP'liler mi IMF'ye danışmanlık yapıyor, hatlar karışmış durumda" diye tepki gösterdi.
IMF İcra Direktörü Raci Kaya ise, IMF heyetinin CHP ve İYİ Parti yetkilileriyle yaptığı görüşmelere ilişkin, "Heyetle yapılan toplantılar boyunca böyle bir görüşme niyetinden dahi söz edilmemiştir. Buna rağmen böylesi saklanan, meşruiyet dışı bu toplantı, Türkiye'ye karşı farklı bir ajandanın varlığının göstergesidir" ifadesini kullandı.
Bu haberdeki can alıcı nokta iktidar ile muhalefet arasındaki kısır tartışmalar değil elbette.
Can alıcı nokta daha ziyade perde ardında yapılan görüşmelerin hepimizin yaşadığı bu coğrafyanın kaderiyle ilgili olmasıdır.
Son dönemde yaşanan bazı olayları art arda sıraladığımızda düşündürücü bir tablo ile karşı karşıya kalıyoruz:
-Marsilya’da Rothschildlerin malikâne ve villalarında yapılan “Rektörler toplantısına Türkiye’den de çok sayıda rektörün katıldığının” belirtilmesi.
-“Susamam” adlı 15 dk’lık bir rap şarkısıyla popüler kültürü yaşayan gençliğe “Sokağı” çağrıştıracak algının verilmesi.
-Milliyetçilik duygularının bilinçli bir şekilde tırmandırılması. Bu konuda gâh mültecilerin gâh PKK’nin malzeme yapılması
-İBB Başkanı İmamoğlu’nun Bodrum tatili adı altında bazı kesimlerin özel temsilcileriyle “ÖZEL” toplantı gerçekleştirdiği söylentisinin yayılması.
-Siyasetteki yeni oluşumlar özerinden fırtınalar kopartılması, toplumu ümitsizliğe sevk edecek söylemlerin dolaşması.
-CHP ve İYİ Parti yetkililerinin ne vasıfla yaptıkları belli olmayan gizli IMF görüşmesi.
Tüm bunları alt altta sıraladığımızda insanın aklına sorular hücum ediyor:
-Acaba ülke iç siyasetle haddinden fazla meşgul ettirilerek Ortadoğu’da ve Dünya’da yaşanan gelişmelere bigâne bırakılması mı sağlanıyor?
-Acaba yakın zamanda bir halk hareketi mi planlanıyor?
-Acaba 2. Gezi mi hazırlanıyor? Maazallah öyle olursa hedef tam olarak ne? Sadece iktidarı değiştirmek için bu kadar komplike hesaplar yapmazlar. Malum her şeyin bir miadı vardır. Bu iktidar da öyle ya da böyle miadını doldurup gidecektir. Öyleyse hedef daha büyük bir şey(ler)olmalı!