3 Eylül 2019'da Diyarbakır HDP İl Binası önünde başlayan evlat nöbetine her geçen gün yeni anneler ekleniyor. Evlat nöbetinde olan annelere farklı STK’lar, sinema ve sanat camiasından da destek gelmeye devam ediyor.
Bu kapsamda anneleri ziyaret eden Uluslararası Hak İhlalleri İzleme Merkezi (UHIM), yaptıkları ziyaretin ardından yazılı bir açıklamada bulundu.
Türkiye'nin karşı karşıya olduğu en önemli problemlerden birisinin de küresel sistemin himayesinde yürütülen, etnisiteye dayalı ayrılıkçı terör sorunu olduğu belirtilen açıklamada, sorunun çözümü ile ilgili çeşitli inisiyatifler yürütüldüğü, bunlardan birisinin de 2014 yılında yürürlüğe konulan çözüm süreci olduğu ifade edildi.
Bir yandan çözüme dönük adımlar atılırken diğer yandan PKK'nin 12-15 yaş arası sayıları binlerle ifade edilen çocukları dağa kaçırmasıyla da baltalandığı hatırlatılan açıklamada, “Bu duruma öncelikle çocukları kaçırılan anneler isyan etmiş ve HDP Diyarbakır Belediyesi önünde bir eylem başlatmışlardır. UHİM olarak gönderdiğimiz birçok heyet ve yaptığımız basın açıklamalarımızla bu annelerin sesi olmaya çalışmıştık. Çözüm süreci içerisinde çözüme dair umutların yeşertilmesi için o gün bu annelerin çığlıklarına yeterince karşılık bulunamamıştır.” ifadelerine yer verildi.
Tüm partiler sürecin takipçisi olmalı
Açıklamada, "HDP binasının önünde böyle bir eylemin başlatılmış olması, çocuk yaştaki insanların dağa çıkarılmasının sorumluluğunun adresi açısından önemlidir. Öte yandan Yargıtay’ın 12-15 yaş arası çocukların dağa çıkarılması ile ilgili almış olduğu örnek kararın çok olumlu sonuçları olacağı da açıktır. Tüm siyasi partilerimiz bu hususun uygulamadaki destekçisi ve takipçisi olmalıdır." denildi.
"Gelinen noktada ve yerinde yaptığımız gözlemler neticesinde şunları söyleyebiliriz" denilen açıklamanın devamında şunlar kaydedildi:
"Bir anne ya da babanın evladına kavuşma isteği tüm siyasal ve ideolojik söylemlerin dışında değerlendirilmesi ve dikkate alınması gereken bir durumdur. 12-15 yaş arası çocukların dağa çıkartılmasının caydırıcı hukuki önlemler ile engellenmesi ve insan hakları ihlali açısından değerlendirilmesi zaruridir. Anne babaların HDP İl Binası önünde toplanmaları çocuklarının PKK terör örgütüne katılma sürecinde HDP teşkilatlarının aracılık ve organize ettiğine dair kesine yakın bir bilgiye dayanmaktadır. Mağdur anne ve babaların anlattığına göre kaçırılan çocukların neredeyse tamamı çözüm süreci esnasında kaçırılmış ve çoğunluğu kaçırıldığında 12-15 yaş arası çocuklardan oluşmaktadır. Oturma eylemi yapanlar arasında PKK tarafından kaçırılan asker ve polis anneleri de mevcuttur. Yani annelik duygusu üzerinden bir eylem gelişmektedir. Mağdur anne ve babalar kendi çocuklarının durumuyla HDP yöneticilerinin çocuklarının durumunu kıyaslamakta ve 'onların çocukları kolejlerde okurken bizim çocuğumuzun silahla dağlarda ne işi var.' diyerek çıplak gerçeği ve çelişkiyi ortaya koymaktadır. Bölge halkının üzerinde ağır siyasi baskı oluşmasına sebep olan terör örgütüne ait silahlı unsurların tehdit ve şantajlarını engellemek için azami gayret gösterilmesi gerektiği gözlemlenmiştir."
“Annelik tüm siyasi hesapların dışında ve üstündedir”
Açıklamanın devamında, "Sonuç olarak; Çocukların yeri annelerinin yanıdır. Çocuklar babalarının sofralarını başkalarının zoruyla terk etmemelidirler. Çocuklarımızın elinden kalemi alıp silahı verenlere karşı toplumun tüm kesimlerini, tüm siyasi çevreleri ve tüm sivil unsurları annelerin bu haklı çığlığının yanında yer almaya davet ediyoruz. Biliyoruz ki, annelik tüm siyasi hesapların dışında ve üstündedir." denildi. (Nizamettin Aşkın-İLKHA)