FARUK KUZU –HABER YORUM
Bazen insan bir şarkıdır ya da bir filmdir diye geçiştirdiği bazı sanatsal çalışmalar var ki aslında baştan sona bir “Halkla İlişkiler” çalışması olduğu sonradan anlaşılıyor. Tabii iş işten geçtikten sonra.
Son günlerde isimleri yeni yeni duyulmaya başlayan bazı gençlerin piyasaya sürdükleri bir “Hi pop“ şarkısı gündemde ön plana çıktı. trend topic.
Siyasetçilerin art arda açıklamalar ve yorumlar yaptığı bu şarkının sözlerine bakıldığında mesajla dolu olduğu görülüyor. Sözlerinden birkaçı
“Ben bi’ beyaz Türk’üm
Yasalarım Anglosakson ama kafam Ortadoğulu
Apolitik büyüdüm, hiç oy vermedim
Susma, susamam
Sustukça sıra sana gelecek
Aydın beyinleri bekliyor karanlık gelecek”
Sözde bir sanat icra edilmiş ancak bu sözlerin sanattan çok savaşa, kaosa, kargaşaya davet ettiği görülüyor. Şarkı uzun ve sözleriyle mesajları çok. Bu şarkıda beni düşündüren Mısır’daki 25 Ocak Devrimi oldu. Bu devrimden önce Kahire’de kendi halinde bir radyo istasyonu bir sabah “Kifaya” yani “Yeter” diye bir söylemle başlar yayına. Birkaç gün sonra Kifaya sözü her şey için kullanılır hale gelir. Çevre kirliliğine tepki gibi başlayan itiraz bir süre sonra sistemin eleştirisine dönüşür…
Kısacası bazen çok masum görünen bazı söylemlerin aslında başka çalışmaların bir malzemesi olabileceğini de hesaba katmak gerekir.
Bu arada şakıda geçen “Çevre-doğa- kadına şiddet- adaletsizlik…” gibi tespitlere katıldığımı belirtmek isterim. Lakin bu benim şarkı hakkındaki düşüncelerimi değiştirmez. Malum zehri balla vermek daha etkilidir. Sözlerin yüzde 90’ı doğru ve güzel olsa da yüzde 10’u başka amaçlara hizmet etmek için yeterlidir.