YİNE NEYİN PEŞİNDELER?

Suriye’de PKK/YPG'yi tırlar dolusu silahlarla donatan ABD’nin kendi vatandaşlarına Türkiye’de 14 ile seyahat uyarısında bulunması ‘Yine neyin peşindeler?’ sorusunu akıllara getirdi. 2014’te 6-8 Ekim olayları ve her uyarı sonrası bir yerlerde patlayan bombalar ile özellikle Güvenli Bölge’nin konuşulduğu bu günlerde böylesi bir açıklamanın, hayra alamet bir gelişme olamayacağı kanaatini oluşturuyor. 

Ekleme: 07.09.2019 08:34:33 / Güncelleme: 08.09.2019 11:27:10 / manşetler / İstanbul Haberleri
Destek için 

HABER MERKEZİ

Amerika’dan Türkiye’de 14 ile seyahat uyarısı!

YİNE NEYİN PEŞİNDELER?

İslam coğrafyasında meydana gelen terör faaliyetlerinin bir numaralı ismi ve destekleyicisi Amerika’dan ilginç bir uyarı geldi. ABD Dışişleri Bakanlığı’ndan önceki gece yapılan uyarıda, vatandaşlarının, Türkiye'de bazı illere seyahat etmemesi istendi. Uyarıya gerekçe olarak ise "terörizm' ve güvenlik güçlerinin 'keyfi gözaltıları" gösterildi. Türkiye'nin Suriye ve Irak sınırındaki bölgelerinin “terörizm” dolayısıyla riskli olduğu belirtilen uyarıda, Batman, Bingöl, Bitlis, Diyarbakır, Gaziantep, Hakkâri, Hatay, Kilis, Mardin, Şanlıurfa, Siirt, Şırnak, Tunceli ve Van illerine de gidilmemesi istendi. Bu tür uyarıları yapan Amerika’nın bu açıklamaları hiçbir zaman hayra alamet olarak yorumlanmıyor. Bu uyarılar bir noktada o ülkeyi karalama amaçlı yapılırken öte yandan da bölge insanını zan altında bırakıyor. Diğer bir yandan ise böylesi uyarılar, karıştırılmak istenen ülkelerin içindeki taşeronları eliyle oluşturulmak istenen kaosun habercisi anlamına geliyor.

BÖLGELER SIRALANDI

Uyarıda, söz konusu bölgelerde terörist grupların saldırılarını sürdürdüğüne ve turistik bölgeler ile seyahat ve alışveriş merkezleri, yerel hükümet binaları, oteller, kulüpler, lokantalar, ibadet yerleri, parklar, sportif ve kültürel faaliyetler, eğitim binaları, havaalanları ve diğer kamuya açık yerleri hedef aldığına dikkat çekildi.

"KEYFİ GÖZALTILAR OLABİLİR"

Uyarının sonraki bölümünde ise keyfi gözaltılara da dikkat çekilerek, bölgedeki güvenlik güçlerinin, içlerinde ABD vatandaşlarının da bulunduğu on binlerce kişiyi, yetersiz veya gizli bilgilere dayanarak, genellikle de siyasi maksatlarla terör örgütleriyle ilişkili olarak göstererek gözaltına aldığı bildirildi. Ayrıca ABD vatandaşlarının seyahat yasaklarıyla karşı karşıya kaldıkları ve özellikle sosyal medyada hükümeti eleştiren paylaşımlarda bulunanların da tutuklanabileceklerine dikkat çekildi.

3'ÜNCÜ VE 4'ÜNCÜ SEVİYE UYARILARI YAPILDI

ABD Dışişleri Bakanlığı, seyahat uyarılarını 4 seviyede yapıyor. 1'inci seviye normal önlemleri, 2'inci seviye arttırılmış önlemleri, 3'üncü seviye seyahati tekrardan düşünmelerini tavsiye ederken, 4'üncü seviye 'seyahat etme' uyarısı yapıyor. Türkiye için yayınlanan uyarıda Suriye ve Irak sınırlarına yapılacak seyahatleri 4'üncü seviyede değerlendirildi. Bölgede “terörist grupların” saldırılarının yoğun olduğu; intihar saldırılarının, araç bombalamalarının görülebileceğine dikkat çekildi. İl il yayınlanan diğer uyarı ise 3'üncü seviye olarak değerlendirildi. Söz konusu şehirlerde, ABD hükümetinin çok sınırlı olarak acil yardım sağlayabildiği bildirildi.

SINIR BÖLGESİ DİKEN ÜSTÜNDE

Türkiye’nin olası Suriye harekatı öncesi bu açıklamaların gelmesi manidar bulundu. Sosyal medya kullanıcılarının çoğu bu uyarı sonrası bölge insanının yaşanacak saldırı ve patlamalara karşı temkinli olması gerektiğine dikkat çekti. Sosyal medya kullanıcılarından biri, “Yakın zamanda sınır bölgelerinde çatışmalar olacak, bombalar patlayacak gibi görünüyor. Sınır bölgesinde yaşayan tüm vatandaşlar dikkat etmeli” yorumunda bulundu.

6-8 EKİM OLAYLARI ÖNCESİNDE DE UYARMIŞLARDI!

Yapılan bu uyarılar sonrası bölge insanı her zaman diken üstünde oluyor. Çünkü bu konuda Amerika’nın sicili hiç de temiz değil. 2014 yılında yaşanan 6-8 Ekim olayları öncesinde de Amerika’nın Adana başkonsolosu Espinoza, bölge illerinde adeta eyalet valisi gibi dolaşmıştı. HDP Belediyelerini ve PKK/HDP’ye yakınlığıyla bilinen STK’lara ziyaretler gerçekleştiren Espinoza’nın ziyaretlerinden kısa bir süre sonra ise 6-8 Ekim olayları başlamış ve bölge kaosa sürüklenmişti. Bu tür iç karışıklık, saldırı ve patlamaların Amerika’nın uyarısı sonrası gelmesi de ‘işin içinde Amerika parmağı var’ dedirtiyor.

ABD`NİN TÜRKİYE VE ÖZELDE BÖLGE İLGİSİ!

ABD'nin İslam ülkelerindeki istihbarî faaliyetleri, farklılıkları manipüle ederek oluşturmak istediği kaos planları biliniyorken, Türkiye'de de benzeri faaliyetlerine son yıllarda hız vermesi dikkat çekiyor. Özellikle ABD'nin Adana Konsoloslarının bölge valisi gibi hareket ettikleri görülürken, son yıllarda başta Diyarbakır olmak üzere Güneydoğu illerine yaptıkları ziyaretlerin, gerçekleştirdikleri "kayıt dışı" toplantıların ardından dikkat çeken olayların yaşanması zihinlerde çok sayıda soru işaretlerinin belirmesine neden oluyor.

DİKKAT ABD UYARIYOR!

Yazarlarımızdan Faruk Kuzu bu uyarıları yorumladı. Kuzu şunları ifade etti; “Şimdiye kadar yaşanan tecrübeler ışığında şunu rahatlıkla söyleyebilirim ki “ABD, CIA’nın raporlarına dayanarak vatandaşlarını uyarıyorsa ya orada bir şeyler planlanıyordur ya da oranın yönetimine istenileni yapması için ihtar yapılmaktadır. Yani falan meseleyi istediğimiz gibi yap yoksa anlarsın!” denilmektedir. Bu tür uyarılardan sonra genelde çeşitli terör olaylarının meydana geldiğini belirten analistler asıl ABD'den ve onun istihbaratından korkulması gerektiğini vurguluyorlar. "ABD uyarıyorsa bu işte bir bit yeniği var, dikkat etmek gerekir.!” diyorlar.”

“BİZ ABD’NİN (FALAN ÖRGÜT) İLE GÖRÜŞTÜĞÜNÜ BİLİYORUZ…”

Kuzu bu uyarı sonrası Amerika’nın olası yapacaklarıyla ilgi ise şunları dile getirdi; “Aslında bu uyarılar Türkiye ve benzeri ülkeler için iyidir denilebilir. En azından ABD’nin yakında bir şeyler karıştıracağını anlamış oluyorlar. Bununla birlikte insanın aklına bazı sorular takılmıyor değil. Mesela:

-Tüm dünyada bu uyarılar bu şekilde anlaşılmasına rağmen ABD hala suret-i hak’tan görünerek bu tür uyarıları neden yapıyor öyleyse?  Tüm Dünya’ya ve hususen istihbarat örgütlerine gücünü mü göstermiş oluyor?

-ABD uyarırken özellikle vatandaşlarının nerelere gitmemesi gerektiğini de belirtir. Biz de kendi vatandaşlarımızı “ABD bir şeyler yap(tır)abilir buralara ya gitmeyin ya da giderseniz dikkatli olun” konusunda uyarsak olur mu?

- ABD’nin yamacında kullanabileceği çok sayıda örgüt/çete bulunmakta. Hatta bir süre önce İçişleri Bakanı “Biz ABD’nin (FALAN ÖRGÜT) ile görüştüğünü biliyoruz…” diyerek bir örgütü işaret etmişti. Tabii bu söylemden sonra kimse çıkıp “Eee ABD Büyükelçisini çağırıp nota verdiniz mi?” diye sor(a)madı. Acaba bu uyarıların akabinde maazallah bu örgüt çıkarsa ABD’den hesap sorulacak mı?

-ABD uyarılarından sonra dediği gibi bir saldırı vs. gerçekleştiğinde CIA pişkince çıkıp “Biz söylemiştik!” diyebiliyor. Acaba bir gün bir ülke çıkıp “Siz söylemediniz bilakis SİZ yaptınız!” Diyebilecek mi?”