‘Astana’ İdlib’e Gömüldü

Türkiye, İran ve Rusya’nın Mayıs 2017’de Astana’da “Gerginliği Azaltma Bölgesi” ilan ettiği İdlib çevresinde şiddetli çatışmalar yaşanıyor. Rejim güçleri, Astana anlaşması ve ek mutabakatlara rağmen “Gerginliği Azaltma Bölgesi”ndeki ilerleyişini sürdürüyor. TSK’ya ait bir gözlem noktasının da rejim güçlerinin kontrolündeki bölgede kaldığı belirtiliyor. Son üç ayda kadın, çocuk bine yakın sivilin hayatını kaybettiği yoğun bombardımanlar ise devam ediyor.

Ekleme: 21.08.2019 07:26:39 / Güncelleme: 22.08.2019 12:50:17 / manşetler
Destek için 

Dış Haberler Servisi

2016 yılının sonlarına doğru, Baas rejiminin Halep kentini ağır bombardımanlar sonucu yok etmesi ve ele geçirmesiyle birlikte; savaştaki taraflar çatışmaların azalması için Astana’da bir araya geldi. Türkiye, Rusya ve İran, 4-5 Mayıs 2017'deki Astana toplantısında, İdlib ve çevresini "Gerginliği Azaltma Bölgesi" ilan etti. Rejim güçlerinin ateşkesi ihlal etmesi üzerine taraflar arasında tekrar görüşmeler gerçekleştirildi ve ek mutabakatlara varıldı. Ancak Baas rejimi, bu anlaşmaların hepsini göz ardı ederek İdlib’e yönelik saldırılarını artırarak devam ettirdi. Son aylarda dozu gittikçe artan saldırılar, bugünlerde kentin güneyindeki Han Şeyhun kentinde yoğunlaşmış durumda. Han Şeyhun'un yaklaşık 10 kilometre güneyinde bulunan TSK’ya ait bir gözlem noktası ise artık rejim güçlerinin kontrol ettiği bölgenin içerisinde kalıyor. Bir diğer gözlem noktasının çevresinin ise baas rejimince kuşatılmış olduğu gelen bilgiler arasında.

Suriye’de 2011’de başlayan iç savaş, Aralık 2016’da Halep’in rejim güçlerinin kontrolüne geçmesiyle seyrini değiştirmişti. Rejim güçleri, Rus jetlerinin de hava desteğiyle kentin, muhaliflerin kontrolündeki bölgelerine yoğun saldırı düzenlemişti. Saldırılar sonucu yüzlerce sivil katledilmiş, on binlercesi de kenti terk etmişti.

ATEŞKES SADECE KAĞIT ÜZERİNDE KALDI

Halep’teki katliamın ardından Türkiye, Rusya ve İran, savaşın gidişatını değiştirmek ve tarafları müzakere masasına oturtmak hedefiyle 4 ve 5 Mayıs 2017’de o zamanlar adı Astana olan Kazakistan’ın başkenti Nur Sultan’da bir araya gelerek anlaşma imzaladı. Anlaşmaya göre İdlib ve çevresi, “Gerginliği Azaltma Bölgesi” ilan edildi ve çatışmanın yaşanmaması konusunda taraflar birbirine güvence verdi.

Ancak rejim güçleri, anlaşmaya bağlı kalmadı ve İdlib bölgesinde “teröristlerin” bulunduğu bahanesiyle bölgeye saldırılar düzenledi.

Rejim güçlerinin ateşkesi sık sık ihlal etmesi üzerine Türkiye ve Rusya ek mutabakata vardı. 17 Eylül 2018’de Rusya’nın Soçi kentinde rejimin ve muhaliflerin temsilcilerinin bulunduğu toplantıda mutabakat imzalandı. Ama rejim güçlerinin saldırıları hız kesmeden devam etti.

‘Astana’ İdlib’e Gömüldü

REJİM GÜÇLERİ HAN ŞEYHUN’DA İLERLİYOR

Son aylarda İdlib’e saldırılarını gözle görülür bir şekilde artıran rejim güçlerinin, kentin güneyindeki Han Şeyhun’a girdiği belirtiliyor. Yerel kaynaklar, Han Şeyhun’daki muhaliflerin Rusya’nın da hava desteğini alarak ilerleyen rejim güçleri karşısında geri çekilmeye başladığını bildiriyor.

Öte yandan TSK’ya ait olan ve Han Şeyhun’un yaklaşık 10 kilometre güneyinde bulunan bir gözlem noktasının da artık rejim güçlerinin kontrolündeki bölgenin içinde kaldığı kaydedildi.

750 BİN SİVİL YERLERİNDEN EDİLDİ

Rejim ve destekçilerinin Soçi mutabakatından bu yana İdlib’e düzenlediği saldırılarda yüzlerce sivil katledildi. Suriye İnsan Hakları Ağı’nın (SNHR) raporuna göre, rejim ve destekçilerinin, bölgeye 26 Nisan-19 Ağustos tarihleri arasında düzenlediği saldırılarda 843 sivil yaşamını yitirdi.

Diğer yandan, anlaşmadan şu ana kadar geçen yaklaşık bir yıl içerisinde 750 binden fazla sivil yerlerinden edildi. Sadece Kurban Bayramı’nda 124 bin sivilin bölgeden kaçtığı belirtiliyor.

Saldırıların devam etmesi halinde, iç göçlerle beraber nüfusu 4 milyona yaklaşan İdlib’den Türkiye sınırına daha büyük çaplı göçlerin yaşanması bekleniyor.