Anne, baba ve oğlu baraj gölünde boğuldu! Bu nasıl bir sevgi?

Kastamonu'nun Devrekani ilçesindeki Beyler Barajı'nda balık tutarken göle düşen genç ile onu kurtarmak için suya atlayan anne ve babası boğularak vefat etti. İşte bu olay üzerine bir iki tespit...

Ekleme: 14.08.2019 18:21:59 / Güncelleme: 14.08.2019 21:51:29 / çocuk
Destek için 

DOĞRUHABER / HASAN IŞIK / HABER-YORUM 

İsterseniz  az önce Anadolu Ajansı'nın verdiği habere hiç dokunmadan sizlere aktarayım:

"Kastamonu'nun Devrekani ilçesindeki Beyler Barajı'nda balık tutarken suya düşen genç ile onu kurtarmak için göle atlayan anne ve babası boğuldu.

Ankara'da yaşayan Nihat (46) ve Behice Kadıncıoğlu (42) çifti ile oğulları Oğuzhan (20), Kastamonu'nun Devrekani ilçesindeki Beyler Barajı'na pikniğe gitti. Baraj kenarında oltayla balık tutmaya çalışan Oğuzhan Kadıncıoğlu, dengesini kaybederek suya düştü.

Çocuklarının suda çırpındığını gören anne ve babası da onu kurtarmak için peş peşe göle atladı.

Bir süre sonra anne, baba ve oğlu suda kayboldu.

Çevredekilerin haber vermesi üzerine Devrekani İlçe Jandarma Komutanlığı ekipleri olay yerine geldi. Jandarma ve çevredekilerin çabaları sonucu aile fertlerinin cansız bedenleri sudan çıkartıldı.

Anne, baba ve oğlunun cenazeleri otopsi için Devrekani Devlet Hastanesi morguna kaldırıldı."

Yüce Allah rahmet etsin...

Evet, yaklaşık 30 dakika önce ajansa düşen haber bu. 

Evlatlara bir ibret 

Bu haber bir ibret değil mi?

Bu haber anne ve babadaki evlat sevgisinin bir ispatı değil mi? Hem de ölümüne...

Daha genç sayılabilecek kişiler bunlar; baba 46 anne 42 yaşında. Gözleri önünde can veren evlatları ise 20 yaşında...

Bu sevgi (evlat sevgisi) nasıl bir duygu ki uğruna ölünebiliyor? Bu bir sevgi değil adeta sevda...

Bu sevda, merhum anne ve babanın elinde olmayan bir sevda.

Göklerin ve yerin Rabbi Yüce Allah'ın tüm anne babaların yüreğine yerleştirdiği bir sevda...

Anne babanın elinde değil ki; "ha evlatları ölmüş ha kendileri" onlar için hiç farketmiyor ki!

Bugün hâlâ anne babası yaşayan ve onlara hizmet ederek Yüce Allah'ın rızasını kazanabilme şansı devam edenlere bir ibrettir bu olay.

Bakın belki farkında değiliz ama Yüce Allah'ın rızası anne-babanın rızası içinde saklı bir hazine olabilir.

Anne ve babası kendisinden razı olmadığı halde, kişi ağzıyla kuş tutsa ne yazar? 

Alim olsa, vali olsa, doktor olsa, kariyer yapsa ne yazar?

Hepimiz için inen ve hepimize hitab eden yüce ayet-i kerimelerinde Rabbimiz buyuruyor ki;

"Rabbin kesin olarak şunları emretti:

Ancak kendisine ibadet edin, anne ve babaya iyilik edin. 

Onlardan biri veya her ikisi senin yanında yaşlanırsa, sakın onlara "öf" bile deme ve onları sakın azarlama. 

İkisine de tatlı ve güzel söz söyle.

İkisine de şefkatle tevazu kanatlarını indir.

Ve şöyle de: 

'Ey Rabbim! Onların beni küçükken terbiye edip yetiştirdikleri gibi, sen de kendilerine merhamet et.'

Rabbiniz içinizden geçenleri çok iyi bilir.

Eğer iyi kimseler olursanız elbette Allah çok tevbe edenleri bağışlayıcıdır." (İsra Suresi 23-25)

Evet, bu ayetler ibret için, ders için, nasihat için yeterli değil mi?

Saygıdeğer okuyucu, belki  de bu konuda şu yazmaya çalıştıklarımından  çok daha fazlasını biliyorsunuzdur ama...

Ama bazen bildiklerimizi bir başkası söyleyince, olayı daha iyi fark edebiliyoruz. 

Bu hatırlatmalar hepimiz için...

Yüce Rabbimizin öğrettiği ve her namazımızda okuduğumuz dua ile bitirelim yazımızı: 

"Ey Rabbimiz! Herkesin hesaba çekileceği günde beni, annemi babamı ve bütün müminleri bağışla!" (İbrahim Suresi 41)

Amin...

Etiketler: