Hollanda'da kamusal alanda burka, peçe ve kar maskesi gibi yüzü tamamen kapatan giysilerin giyilmesinin yasaklanmasının ardından, Federal hükümetin büyük ortağı Alman Hristiyan Demokrat Partisi CDU'dan siyasetçiler burkanın Almanya'da da kamusal alanda tamamen yasaklanmasını gündeme getirdi.
CDU Genel Başkan Yardımcısı ve Federal Tarım Bakanı Julia Klöckner tarafından başlatılan burka yasağı çağrısına, Baden Württenberg Eyaleti Adalet Bakanı CDU'lu Guido Wolf da destek verdi.
Diğer eyalet adalet bakanlarının ortaklaşa hazırladıkları ve burka ve peçenin mahkeme salonlarında yasaklanmasını hedefleyen bir tasarıya dikkat çeken Wolf, "Mahkeme salonunda geçerli olan, kamusal alanın diğer yerlerinde de geçerli olmalı" dedi.
Alman anayasasının her kişinin onurunu ve bireyselliğini koruduğunu hatırlatan CDU'lu politikacı, "Bu prensip insanların kamuoyunda yüzlerini saklamadan, göstermeleri gerekliliğini de içerir" şeklinde görüş belirtti.
Hristiyan Birlik Partileri CDU/CSU Meclis Grubu Başkan Yardımcısı Thorsten Frei da, "Burka Almanya'ya ait değildir. Bu tarz örtünme değerlerimize ve insan resmimize ters düşer" diye görüşünü ifade etti.
Hollanda'daki yasak uygulamasının başlamasından sonra bir açıklama yapan CDU Genel Başkan Yardımcısı Klöckner, benzer bir yasağın Almanya'da da uygulanmasını isteyerek, "Bir kadının tümden örtünmesi, hoşgörünün değil, tersine kadın ve kızlara karşı hoşgörüsüzlüğün simgesidir" diye konuştu.
Başbakan Angela Merkel'e yakınlığı ile bilinen Klöckner, kadınların giyim tarzlarıyla sorunu olmadığını, "Hemcislerinin zorla bir kılıfa sokulmasına karşı mücadele verdiğini" ifade etti.
Klöckner, daha önce de özellikle Afgan ve Suudi Arabistan kökenli kadınların giydiği burkanın kadının değerini düşürdüğünü söyleyerek, bu giyim tarzının dini çeşitlilikle ilgisi olmadığını, aksine yüzleri tamamen veya kimlikleri tanınamayacak şekilde örterek aşağılayıcı bir kadın resmi" oluşturduğunu öne sürmüştü.
Almanya'da burka giyen kadınların sayısı konusunda kesin bir bilgi yok. Uzmanlar bu sayının Hollanda ve Fransa'ya kıyasla çok daha düşük olduğunu vurgularken, caddelerde görünen burkalıların hemen hepsinin başta Münih ve Hamburg gibi kentlere alışveriş ve tatil için gelen Arap kadınlar olduğunu belirtiyor.
Almanya'da laiklik, din ve vicdan hürriyeti etrafında dönen uzun tartışmalar sonrasında, Federal Meclis tarafından 2017'de onaylanan bir yasaya göre, memur, yargıç ve asker gibi kamu çalışanları iş yerlerinde, görevleri sırasında burka giyemiyor.
Okul ve üniversitelerde, mahkemelerde, trafik ve pasaport kontrollarında burka yasağı konması ise sıklıkla tartışılıyor.
Tartışmalarda, Birlik Partileri'nin yasaktan yana olduğu, SPD, Yeşiller ve Sol Parti'yle birlikte kilise temsilcilerinin de pasif kaldığı ya da yasağa karşı tavır koyduğu dikkat çekiyor.
Çok sayıda siyasetçi ve insan hakları örgütü temsilcisi bu tarz yasakların vicdan hürriyetini kısıtlayarak bir insan hakkı ihlali olduğunu savunuyor.
Son olarak Hollanda'da, ülkede burka giyilmesini yasaklamış, yasağa rağmen burka giyenlere ceza verileceği duyurulmuştu.
Uygulama kapsamında, hastaneler, kamu binaları ve toplu taşıma araçlarında burka ve peçe kullanılamayacak. Kamusal alanda yüzünü açmayı reddeden kişilere 150 Euro para cezası verilecek.
Anketlere göre, Almanya'da yaşayanların büyük bir bölümü burka yasağına destek veriyor.
Araştırma şirketi YouGov'un açıkladığı verilere göre, halkın yüzde 54'ü tamamen burka yasağı isterken, yüzde 20'si açık alanlarda tamamen kapatan giysilerin giyilmesine karşı olduğunu dile getiriyor.