Onlardan korunmak istiyorsanız böyle giyinmeyin!

Doç. Dr. Sinan Anlaş: "Doğaya çıkanların sarı, turuncu ve mor gibi böceklerin, arının dikkatini çeken renklerde giyinmemesinde fayda var" dedi.

Ekleme: 15.07.2019 09:18:26 / Güncelleme: 15.07.2019 09:18:52 / Sağlık
Destek için 

MANİSA

Manisa'nın Sarıgöl ilçesinde son bir haftada iki kişinin arı sokması nedeniyle hayatını kaybetmesi, arı sokmaları sonrasında nelerin yapılması gerektiği konusunu bir kez daha gündeme getirdi.

Manisa Celal Bayar Üniversitesi (MCBÜ) Alaşehir Meslek Yüksekokulu Bitki Koruma Programı Öğretim Üyesi Doç. Dr. Sinan Anlaş, yaklaşık 15 yıldır böcekler ve arılar üzerine araştırmalar yaptığını, zar kanatlılar takımı içinde yer alan arılardan zehirli iğne taşıyanların, soktuğunda genelde deride yanma, kaşınma, şişlik ve kısa süreli ağrı şikayetlerine neden olduğunu anlattı.

Bebeklerin, yaşlıların, solunum ve kalp rahatsızlığı olanların arı sokmalarına karşı oldukça dikkatli olması gerektiğine dikkati çeken Anlaş, "Bunun dışında arıcılıkla uğraşanlar ve doğada bulunanlar risk altındadır. Ayrıca doğaya çıkanların sarı, turuncu ve mor gibi böceklerin, arıların dikkatini çeken renklerde giyinmemesinde fayda var." diye konuştu.

Türkiye'de insanları en fazla bal arısı, sarıca arı ve eşek arısının soktuğunu aktaran Anlaş, "Arı sokmalarında yapılacak ilk iş hemen arıdan uzaklaşmak ve arının iğnesini kısa sürede çıkarmaktır. Arının soktuğu yere buz koymak da faydalı olabilir. Son yıllarda yapılan çalışmalar da küresel iklim değişikliğinin arı davranışlarını etkilediğini, onları strese soktuğunu ve arıların daha saldırgan davranış sergilediğini göstermektedir." ifadesini kullandı.

Nefes borusunu şişirerek tıkıyor

Manisa Şehir Hastanesi Alerji ve İmmünoloji Uzmanı Bilge Özdemir ise arının soktuğu yerde genellikle şişlik ve kızarıklık olduğunu, bu tür reaksiyonların arı sokan bölgenin sabunlu suyla yıkanması ve o bölgeye buz uygulanmasının ardından geçtiğini söyledi.

Arı sokmalarının ardından bir de öngörülemeyen reaksiyonlar olduğuna işaret eden Özdemir, "Bazen arının soktuğu yer dışında tüm vücutta şişlik ve kabarıklıkların olduğu, göz, dudak, nefes borusunun şişerek tıkandığı, nefes darlığı ve dolaşım bozuklukları gibi reaksiyonların yaşandığı anafilaksi dediğimiz durum gerçekleşir. Bu çok nadir görülen ama öngörülemeyen bir durumdur." dedi.

Anafilaksinin, yaşamı tehdit edebilen sonuçlara ve ölüme yol açabilmesi nedeniyle ciddi bir sağlık problemi olduğunu vurgulayan Özdemir, şunları kaydetti:

"Anafilaksi şeklinde arı alerjisi geliştiği zaman yapılması gereken en hızlı şey, içeriğinde adrenalin etken maddesi olan ilacın uygulanmasıdır. Adrenalinin uygulanması için de en yakın sağlık kuruluşuna ya da 112 Acil Servis hizmetine ulaşmak gerekiyor. Ayrıca bir de hastalara yanlarında taşıyabilecekleri, adrenalin ilacının bulunduğu enjektörler var. Bunları da zaman kazanmaları için kendilerine uygulayabilirler. Arı sokup böyle bir reaksiyon yaşadıktan sonra tedavisi tamamlanan hastalara hangi arıya alerjisi olduğunu tespit edip arı immünoterapi dediğimiz aşı uygulamasını yapıyoruz. Bunu yaptıktan sonra artık hastada arı soktuğu zaman benzer reaksiyonunun yaşanma ihtimali düşüyor."

Manisa'nın Sarıgöl ilçesinde Şeyhdavutlar Mahallesi'ndeki tarlasında, 5 Temmuz'da fiğ hasadı yaparken arının soktuğu çiftçi Yaşar Gedikoğlu (45) ile Bağlıca Mahallesi'nde ikamet eden Zehra Aydın (69), 6 Temmuz'da bahçesindeki bal arılarının boynundan sokması sonucu fenalaşmıştı. Gedikoğlu ve Aydın, kaldırıldıkları hastanede yaşamlarını yitirmişti.

Kaynak, AA