Bu nefret nereye kadar!

Mustafa KARAKAŞ/Doğruhaber

Cumhuriyet Gazetesi dün bir skandala imza attı. 2017 yılında yasallaşan, halkın imam nikahı olarak isimlendirdiği dini nihahı laiklik karşıtı uygulama olarak okuyucusuna aktardı.

Ağrı Belediye Başkanı Savcı Sayan’ın  talimatı ile başlatılan "Dini ve Resmi Nikah Birlikte Kıyılabilmesine İmkan Tanıyan Belediye Hizmeti", Cumhuriyet gazetesi tarafından laiklik karşıtlığı olarak değerlendirildi.

28 Şubatçı kafanın bir izdüşümünü andıran haberde kullanılan dil 20 yıl öncesi Türkiyesinde Kemalist basın ile güdümlü kartel medyasının dilini hatırlattı.

Gerçi o yıllarda "kardeşim yasa böyle, uymak zorundaınız" diyen çizgi şimdi yasallaşmışsa dahi "kabul etmezük" çizgisinde duruyor.

Bu ülkenin aydınları, ilericileri bu haber dilinden dolayı çok üzülmelidir. Hala bu gericilik varlığını sürdürüyor diye...

İnanca yönelik her uygulamayı “laiklik karşıtlığı” ile değerlendiren ve yok etmeye çalışan bu zihniyetin varlığını sürdürüyor olması Türkiye'nin geleceği adına düşündürücü.

Her ne kadar sitede kullanılan dil gazetede kullanılan dilden daha yumuşak ise de yani tabir yerinde ise Cumhuriyet Gazetesi geri vitese atmak zorunda kalmışsa da gazetede yayınlanan o dil gerçekten korkunç.

Gazetenin dizgisindeki şark kurnazlığı ise bir başka güzeldi!

Dini nikah haberinin altına denk getirilen “Türkiye laiktir laik kalacak” yazısı aslında yukarıdaki haberi tamamlasın diye mi denk getirildi bilinmez.

İsterseniz önce bir dünkü habere göz gezdirin.

Evet bu zihniyet önüne gelen ve islamı hatırlatan herşeyi “laiklik karşıtlığı” üzerinden okuyor

Yine bu kafa Merve Kavakçı’nın başörtüsünü de “laiklik karşıtlığı” üzerinden ele almış ve “dışarı dışarı” diye tempo tutmuştu.

Bu kafa üniversiteye, liseye giden genç kızların başörtü takmasını da “laiklik karşıtlığı” olarak okumuş ve “ikna odaları ile” gencecik kızların iradesini kırmaya çalışmıştı.

Anlaşılan o ki  değişmeyen tek şey Cumhuriyet Gazetesinin bu ülkenin dindarlarına yaklaşımıdır.

Ama Cumhuriyet Gazetesi de bilsin ki bu ülkenin müslümanları kutsallarından ve değerlerinden vazgeçecek değildir.

Sıra sıra darağaçlarına çekildiler, vazgeçmediler... Ezanları yasaklandı vazgeçmediler... Elif- Ba öğrenmek için ne ezalar çektiler de vazgeçmediler

Bazen şehirleri bile bombalandı yine de vazgeçmediler...

Kutsallarını korumak için İngiliz'e Fransız'a boyun eğmedikleri gibi onların içerideki muhibbanına da teslim olmayacaklardır.

Dün Merve Kavakçı üzerinden vurduğunuz yer değerlerimizdi bugün Savcı Sayan üzerinden nereye vurmaya çalıştığınızı da elbette görüyoruz.

Nefesinizi beyhude tüketmeyin!

Bu nuru; halkın, değerlerine olan bu muhabbeti söndüremezsiniz!