Benna'dan Mursi'ye İhvan liderlerinin değişmeyen kaderi

Hasan el-Benna ile Muhammed Mursi'nin şehadeti ve defin işlemleri bir birine benziyor.

Ekleme: 19.06.2019 16:59:12 / Güncelleme: 19.06.2019 16:59:12 / Dünya
Destek için 

İstanbul

Mısır’ın seçilmiş ilk Cumhurbaşkanı Muhammed Mursi’nin, dün “Vadi en-Natrun ve Hamas adına casusluk” olarak bilinen davanın duruşması esnasında şehid olması Mısır ve İslam dünyası için hüzünlü bir sürpriz oldu.

Mısır’da yerel matbu gazetelerin Mursi’nin şehadetinin dördüncü veya beşinci sayfalardan gördüğü, televizyon kanallarının ise alt yazı veya birkaç cümle ile ölüm haberini vermekle yetindiği gözlendi.

Devlet gazetelerinden Ahram’ın dördüncü sayfadan ve her hangi bir sıfat kullanmaksızın sadece “Muhammed Mursi vefat etti.” şeklinde görmesi, Şuruk gibi bazı gazetelerin ise hiç haber yapmaması dikkati çekti.

Ancak Mısırlılar vefat ile ilgili detayları Nilesat üzerinden yayın yapan Türkiye merkezli "Şark" ve "Mükemmilin" kanallarının yanı sıra Katar merkezli Al Jazeera gibi televizyon kanallarından izledi ve bu kanallar reyting yaptı.

Öte yandan Mursi’nin ani ölümünün sosyal medyada özellikle de Mısır Arapçasını Latin harfleri ile yazan gençleri oldukça etkilediği gözlendi.

Bundan 90 yıl önce Hasan el-Benna (1906-1949) tarafından 22 Mart 1928 tarihinde kurulan Müslüman Kardeşler Teşkilatı’nın (İhvan), mazlum, mağdur ve mahpus haline, Mursi ile birlikte “hapishane ve mahkeme salonunda vefat eden eski Cumhurbaşkanı” ifadesi de eklendi.

Mursi’nin vefatının üzerinden 24 saat bile geçmeden cenazesi Tora hapishanesindeki mescitte kılınan sabah namazına müteakip defnedildi. Cenazeye eşi, çocukları ve iki kardeşinin katılmasına izin verildi.

Hasan el-Benna suikastı

Muhammed Mursi’nin mahkeme salonunda hayatını kaybetmesi, Müslüman Kardeşler Teşkilatı'nın kurucusu Hasan el-Benna'nın hayatı ve bir suikast sonucunda öldürülmesini akıllara getirdi.

İslam dünyasındaki çeşitli düşünce akımlarına önderlik eden ve dünya çapında 72 ülkede organize olan İhvan'ın 1928 yılında ilk filizlerini atan Mısırlı düşünür ve alim Benna, 12 Şubat 1949'da uğradığı suikast sonucu 43 yaşında hayata gözlerini yummuştu.

Türkiye'de 1924 yılında hilafetin kaldırılmasının ardından Müslümanların başsız kaldığı düşüncesiyle İhvan'ın fikri yapısının temellerini atan Benna için sonun başlangıcı dönemin Mısır Başbakanı Nukraşi Paşa'nın (Mahmud Fehmi en-Nukraşi) 8 Aralık 1948 tarihinde teşkilatın yasaklandığını, bütün mal varlıklarına el konulduğunu ve Hasan el-Benna dışındaki yöneticilerin çoğunun gözaltına alındığını açıklamasıyla başlamıştı.

Şoförü ve devamlı yanında bulunan kardeşi de gözaltına alınan Benna'nın otomobili ve ruhsatlı silahı da elinden alınmıştı. Silahını geri isteyerek koruma talebinde bulunmuş ancak kabul edilmemesinin ardından Benna olacaklardan Mısır yönetimini sorumlu tutmuştu.

İhvan'ın kapatılmasından 20 gün sonra, 28 Aralık 1948'de Nukraşi Paşa'nın bir suikast sonucu öldürülmesinin ardından Benna 12 Şubat 1949 tarihinde akşam saat 20.00 sularında Kraliçe Nazlı Caddesi'ndeki (Halen Ramses Caddesi) cemiyet binasından çıktığı anda vurularak şehit olmuştu.

Benna ve Mursi’nin şehadetlerindeki benzerlikler

Benna’nın etrafındaki insanlar hapsedilerek kendisi yalnız bırakılmış ve Nukraşi Paşa’nın öldürülmesinden İhvan sorumlu tutulmuştu.

Mursi’nin de yalnız bırakıldığı, hücre hapsinde tutulduğu, ailesi ile görüştürülmediği, gereken tıbbi müdahalenin yapılmadığı ve Müslüman Kardeşler Teşkilatı tarafından dün yapılan açıklamada ifade edildiği üzere “kasten ölümüne sebebiyet verildiği” görüldü.

Defin işleminde benzerlikler

Hasan el-Benna’nın babası Ahmed el-Benna kendisine oğlunun vefat haberini veren görevlilerin sabah saat 09.00’da defnedilmesi ve cenaze merasiminin yapılmaması gerektiğini söylediklerini anlatmıştı.

Ahmed el-Benna cenazenin eve getirildiğini, evin etrafında ve naaşının yanında yoğun güvenlik önlemlerinin alındığını ifade etti. Baba El-Benna cenazeyi defin için kendisinin yıkayıp hazırladığını, hiçbir kişinin yanaşmasına, cenazeyi taşımasına izin verilmediğini ve oğlunun naaşını kadınların taşımak zorunda kaldığını nakletmişti.

Güvenlik güçlerinin Mursi’nin cenaze ve defin işlemi için de benzer önlemler aldığı gözlendi.

Muhammed Mehdi Akif’in ölümü ve defni

İhvan’ın hayatta iken görevini bırakan tek Rehberlik Konseyi Başkanı Muhammed Mehdi Akif (89) Eylül 2017’de hapishanede vefat etmişti. Rehberlik Konseyi Başkanı Akif de aynı şekilde yoğun güvenlik önlemleri ve gece vakti defnedilmişti.

Kaynak, AA