Şehid Muhammed Mursi Kimdir? Hayatından can alıcı kesitler...

Mısır'da askeri darbeyle iktidardan uzaklaştırılan Mısır`ın ilk seçilmiş Cumhurbaşkanı 67 yaşındaki Muhammed Mursi, "casusluk" suçlamasıyla yargılandığı mahkeme salonunda şehid oldu. İşte şehidimizin hayatı…

Ekleme: 18.06.2019 11:33:20 / Güncelleme: 18.06.2019 12:25:33 / Araştırma
Destek için 

DOĞRUHABER

MUHAMMED MUHAMMED MURSÎ ÎSA EL-EYYAT:

Doğumu: Muhammed Mursi, 8 Ağustos 1951 tarihinde, Mısır`ın kuzeyindeki Şarkiye iline bağlı Eladva köyünde doğdu. Beş kardeşin en büyüğü olan Muhammed Mursi, ilk eğitimini orada aldı. Babası çiftçi, annesi ise ev hanımıydı. Mühendislik lisansını Kahire Üniversitesi`nde aldı (1975 ve 1978). Mühendislik doktorasını Güney Kaliforniya Üniversitesi`nde tamamladı (1982). Northridge Kaliforniya Eyalet Üniversitesi`nde yardımcı doçent oldu (1982-1985). Ardından eğitim vermek için Mısır`daki Zagazig Üniversitesi`ne geldi.

Fikir bakımdan yakın olduğu Müslüman Kardeşler hareketi içerisinde siyasete atıldı. Mursi, 2000 ve 2005 yılları arasında milletvekili oldu. Müslüman Kardeşler`in yasal olarak seçime katılmaları mümkün olmadığından parlamentoya bağımsız siyasetçi olarak girdi. Tam 5 yıl Mısır Halk Meclisi üyeliği yaptı. 2011 Mısır Devrimi`ne muhalif bir lider olarak destek verdi ve 30 Nisan 2011 tarihinde Müslüman Kardeşler`in kurduğu, Özgürlük ve Adalet Parti`sinin başkanı seçildi.

2012 Mısır cumhurbaşkanlığı seçimleri`nde Müslüman Kardeşler`in aday gösterdiği Hayrat Şatır`ın adaylığı düşünce, yerine Muhammed Mursi seçildi. Yoğun seçim kampanyası yürüttü. İlk turda %25.5 oy aldı ve ikinci tura girmeye hak kazandı. İkinci turda da %51.73 oy alarak, 5. cumhurbaşkanı oldu.

2012–13 Mısır protestoları adıyla bilinen, 3 Temmuz 2013 tarihinde yapılan büyük gösteriler sonucu Mısır ordusu askeri bir darbe ile yönetime el koydu. Mursi ise darbeyi kabul etmediğini açıkladı ve yandaşlarına direnmelerini söyledi. Muhammed Mursi`nin gözaltına alındığı, ev hapsinde tutulacağı söylenmişti. Ancak darbeciler; Mursi`yi İskenderiye`nin kuzeyindeki Burj el Arap Cezaevine nakletmişti. Burj el Arap Cezaevi`nden başka bir yere sürgün edildiği iddia ediliyordu.

DARBEDEN ÖNCE SON KONUŞMASI: “BEN, BUNU HAYATIM PAHASINA DA OLSA YAPACAĞIM!”

25 Ocak 2011 devriminde elde edilen hakları ve meşruiyeti korumanın bedelini hayatı pahasına ödemeye hazır olduğunu vurgulayan Mursi, "Hakkı ve hukuku korumanın bedelini gerekirse hayatımla öderim." demişti.

Mursi, konuşmasında şu ifadeleri kullanmıştı:

"Sizleri, çocuklarımızı, bizden sonra gelecek evlatlarımızı korumak istiyorum. Kızlarımızı, geleceğimizin annelerini korumak istiyorum. Onlar çocuklarına sizin babalarınız ve ecdadınız erkektiler, haksızlık ve bozuk görüşler karşısında asla boyun eğmediler, vatanlarından, haklarından ve dinlerinden en ufak taviz vermediler, diyecekler."

Mısır halkının haklarını muhafaza için canını ortaya koyduğunu vurgulayan Mursi, şöyle devam etmişti:

"Bu haklarımızın bedeli için benim kanım akacaksa, ben hazırım. Vatan uğruna canımı kolayca veririm. Allah her şeye kadirdir. Kimse sizi aldatmasın. Sakın tuzaklara düşmeyin."

Muhammed Mursi ayetlerle dua ederek konuşmasını tamamlamış, "Rabbimiz! Bizi doğru yola eriştirdikten sonra kalplerimizi eğritme, bize tarafından bir rahmet bağışla. Hiç kuşku yok, lütfu en bol olan yalnız sensin. Allah, emrini yerine getirmeye kadirdir. Fakat insanların çoğu bunu bilmezler." demişti.

Mursi, o konuşmanın ardından bilinmeyen bir yere götürülmüş, aylarca kendisinden haber alınamamıştı.

İDAM KARARI

Cumhurbaşkanı Muhammed Mursi, 16 Mayıs 2015 tarihindeki “Hamas`a istihbarat sağlamak” ve “hapishaneden firar etmek” suçlamasıyla yargılandığı davalarda idam  cezasına çarptırıldı.

Mursi dışında Müslüman Kardeşler Teşkilatı`nın üst düzey 17 yöneticisine daha idam cezası verildi. Bunlar arasında İhvan lideri Muhammed Bedii de bulunuyor.

İdam cezası verilenler arasında hayatını kaybeden kişiler de var. Bunlar arasında geçen yıl İsrail`in Gazze Saldırılarında hayatını kaybeden İzzettin Kassam Tugayları Komutanı Raid Attar da bulunuyor.

DAHA ÖNCE 20 YIL HAPİS CEZASI VERİLMİŞTİ

Mısır`da mahkeme, 21 Nisan`da Muhammed Mursi`nin yargılandığı "İttihadiye olayları" davasında kararını açıklamış ve Mursi`yi 20 yıl hapis cezasına çarpmıştı.

Mursi`nin cezası 2012`nin Aralık ayında Cumhurbaşkanlığı Sarayı önünde gerçekleşen olaylarda "protestocuları öldürmeye teşvik" suçlamasından verilmişti. Mahkeme heyeti aynı davada Mursi`ye yöneltilen "kasten adam öldürme ve silah bulundurma" suçlamalarından eski cumhurbaşkanını suçsuz bulmuştu.

Muhammed Mursi`nin savunma heyeti, mahkemenin kararını siyasi bir karar olarak niteledi.

İnsan Hakları İzleme Örgütü (HRW) de Mursi hakkında verilen karara ilişkin yaptığı açıklamada, “Mursi kararı adaletin gülünç bir hale sokulmasıdır. Bu yüzden Mursi`nin yeniden yargılanması ve serbest bırakılmasını talep ediyoruz” demişti.

Meşru Cumhurbaşkanı Mursi, yargıya hakaret ve Katar`a istihbarat sağlamak suçlamalarıyla açılan iki ayrı davadan daha yargılanıyordu.

Mısır`ın seçimlerle iktidara gelen ilk cumhurbaşkanı olan Mursi, 2013 yılında askeri darbeyle devrildikten sonra Müslüman Kardeşler "terör örgütü" ilan edildi binlerce üyesi tutuklandı, yüzlercesi idama mahkûm edildi.

EĞİTİMİ VE GÖREVLERİ

Lisans eğitimini 1975 senesinde Kahire Üniversitesinde onur belgesi ile başarılı bir şekilde tamamladı. Daha sonra Metalurji üzerine yüksek lisans yaptı. Aynı şekilde Güney Kaliforniya Üniversitesinden başarı bursu kazandı ve doktora eğitimini burada 1982 senesinde tamamladı. Amerika Birleşik Devletlerindeki Güney Kaliforniya Üniversitesinde 1982-1985 yılları arasında yardımcı profesör görevini üstlendi. Zagazig Üniversitesi`nde 1985 senesinden 2010 senesine kadar mühendislik fakültesi dekanı olarak görev yaptı.

Bunların yanı sıra Libya`daki Trablus Üniversitesi, Kahire Üniversitesi, Zagazig Üniversitesi, Güney Kaliforniya Üniversitesinde çalışmalar yapmış olup “Zemin Sertleşme Çözümleri” alanında onlarca çalışması vardır. Zagazig Üniversitesi`nde eğitim heyetine üye olarak seçilmiştir. Aynı şekilde Nasa`da görev yapmıştır. Metalurji alanındaki tecrübesini burada kazanmış ve çeşitli buluşlarda katkıda bulunmuştur.

SİYASİ GEÇMİŞİ

1977 senesinde Müslüman Kardeşler hareketine katıldı ve 1979 senesinin sonlarında görev aldı. 1982 senesinden itibaren kurumun siyasi kanadında üye olarak görev yaptı. 1995 senesinde “Gençlik Konseyine” seçildi. 2000 senesinde ise Mısır Temsilciler Meclisine Müslüman Kardeşler`in adayı olarak gösterildi ve seçimleri kazandı. Orada İhvanın resmi sözcülüğünü üstlendi. 2005 halk seçimlerinde, seçime girdiği bölgede en yakın rakibine çok büyük fark atıp en yüksek oyu alarak milletvekili seçildi. Ancak oylamanın tekrar yapılması üzerine oylamayı rakibi kazandı.

GÖREVDEN UZAKLAŞTIRILMASI

Kitle gösterileri, 30 Haziran 2013`de Mursi`nin yurt dışı seyahati ile başladı. Ertesi gün Mısır Silahlı Kuvvetleri Muhammed Mursi`yi istifa etmesi konusunda uyardığı bir bildiri yayınladı. Bunun üzerine Başbakanlık iki saat sonra, askeriyenin yaptığı açıklamaya cevaben bir açıklama yaptı ve o açıklamada “Ordunun yaptığı bu açıklama ülkeyi karışıklığa sürükleyebilir” deniyordu. Bunun akabinde Mursi yönetimi, muhalefetin gösterilerinden sonra 3 Temmuz 2013 tarihinde askerin darbe yapmasıyla son buldu.

MURSİ'NİN SAĞLIK HİZMETLERİNDEN MAHRUM HAPİSHANE HAYATI 

İnsan Hakları İzleme Örgütü (HRW), Mısır'ın demokratik yöntemlerle seçilmiş ilk Cumhurbaşkanı Muhammed Mursi'nin hapishane hayatını ve aile hasretini 19 Haziran 2017'de yayımladığı bir raporla gözler önüne serdi. 

Rapora göre, Mısırlı makamlar, "kanunsuz" şekilde Mursi'nin ailesi ve avukatlarıyla iletişim kurmasını ve bu kişilerin Mursi'yi ziyaret etmesini engelledi. 

Ayrıca Mursi, sağlık hizmetlerinden de mahrum bırakıldı. 

Mursi'nin cezaevine girdiği 4 yıl içerisinde, 4 Haziran 2017'de ilk kez ailesi ve avukatının ziyaretine izin verildi. Bu durum, Mursi'nin tutukluluğuna hukuki itirazını dile getirme ve kendisine karşı yöneltilen birçok suçlamaya karşı kendini savunma hakkını baltaladı. 

HRW'ye konuşan ve adı açıklanmayan Mursi'nin bir akrabası, 4 Haziran'da Mursi'nin eşi ve kızını sadece 30 dakika görmesine izin verildiğini, 4 oğlu ve diğer akrabalarıyla görüşmesinin engellendiğini ortaya koydu. 

Aynı tarihte, Mursi avukatıyla Ocak 2015'ten sonra ilk kez 10 dakika görüşebildi.

Mursi'nin avukatları, 8 Haziran 2017'de başsavcılığa dilekçe yazarak müvekkillerinin hayatının tehlikede olabileceğini ve muayene için özel bir sağlık merkezine naklini talep etti. 

Mursi'nin akrabası da 4 Haziran'daki aile ziyaretinde Mursi'nin sağlığının çok iyi olmadığını ve ciddi oranda kilo verdiğini aktarmıştı.

Söz konusu ziyaretten 3 gün sonra yapılan duruşmada ise mahkeme Mursi'nin konuşmasına izin vermedi. 

TELEFONLA KONUŞMASI, GAZETE OKUMASI, TV İZLEMESİ YASAKTI

Mursi'nin akrabası, ailenin mahkeme günü Mursi'nin yakınında tutulan başka mahkumlardan, Mursi'nin bayıldığına ve şeker komasına girdiğine dair bilgi aldığını söyledi. 

Akrabası, Mursi'nin diğer mahkumlara hayatından endişe ettiğini ve konserve gıdaları yemekten kaçındığını söylediğini de aktardı.

Hapishane hemşiresi ya da doktorunun, Mursi'nin düzenli tansiyon ve şekerini ölçtüğü ancak başka bir sağlık hizmeti sunmadığı bilinirken, Mursi'nin ailesinin de hapishaneye yiyecek ya da ilaç getirmesine izin verilmedi. 

Ayrıca, Mursi'nin gazete okuması, televizyon izlemesi ya da telefon görüşmesi yapması yasaktı. 

Mursi sağlık durumunun iyi olmadığını söylemişti ancak mahkeme dikkate almadı

Kahire Ceza Mahkemesinde, "yargıya hakaret" suçlamasıyla 6 Mayıs 2017'de hakim karşısına çıkarılan Mursi, yaklaşık dört yıl boyunca görüşmediği ailesi ve savunma heyeti ile görüşme talep etmiş, ayrıca "hayatını tehdit eden bazı durumlar" olduğunu belirterek, bu meseleyi avukatı ile görüşmek istediğini dile getirmişti.

Mursi'nin oğlu Abdullah, o dönem mahkemeden sonra yayımladığı açıklamada, "hukuksuz yargılama" sırasında babasının, hayatını tehdit eden bazı durumlardan şikayet ettiğine dikkat çekmesine rağmen mahkeme tarafından dikkate alınmadığını belirterek, 3 Temmuz 2013'ten bu yana alıkonulan babasının hayatından Mısır yönetiminin sorumlu olduğunu vurgulamıştı.

Öte yandan Mursi’nin ailesi, bu yıl ramazan münasebetiyle yaptığı yazılı açıklamada, Mursi’nin hukuksuz şekilde, tek başına bir hücrede tutulmasından şikayet etmiş ve sağlık durumu hakkında bilgileri olmadığına dikkati çekmişti.

Ailesi, Mursi'ye yapılanların Mısır'da ve tüm dünyada hukuka aykırı olduğun ifade edilmişti.

MAHKEME SALONUNDA ŞEHİD OLDU

Mısır devlet televizyonunda, "Muhammed Mursi'nin iyi huylu bir tümörü bulunduğu, sürekli tıbbi gözetim altında olduğu ve ölümünün kalp krizinden kaynaklandığı" iddia edilmişti.

Mısır Başsavcılığı daha önce yaptığı açıklamada, Mursi'nin hastaneye getirildiğinde vefat etmiş olduğunu bildirmişti.

VE DEFNEDİLDİ…

Mısır'da özgür yöntemlerle seçilmiş ilk Cumhurbaşkanı olan Şehid Muhammed Mursi'nin cenazesi, yoğun güvenlik önlemleri altında yerel saatle 05.00'te defnedildi.

Mursi'nin cenazesi, Kahire'nin doğusunda, Medinet Nasr semtindeki Müslüman Kardeşler'in (İhvan) mürşitlerinin defnedildiği kabristanda toprağa verildi.

Defin işlemine, Şehid Mursi'nin ailesi ve avukatlarının dışında kimsenin katılmasına izin verilmedi.

Mursi'nin naaşının aile kabristanına defnedilmesi yönündeki talep, cunta yönetimi tarafından reddedilmişti.

Yüce Rabbimizden Muhammed Mursi’yi rahmetiyle kuşatmasını niyaz eder saygıdeğer ailesine ve Aziz İslam Ümmeti’ne taziyelerimizi sunarız...