Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Türkiye İhracatçılar Meclisi Olağan Genel Kurulun'da konuştu.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın konuşmasının satır başları şöyle;
Biz her gün babalar günü her gün anneler günü diyerek babalarımıza annelerimize saygı duyduk sevdik ve sevmeye saymaya devam edeceğiz.
Türkiye İhracatçılar Meclisimizin 26. Genel Kurulumuzun ülkemize hayırlar getirmesini diliyorum. İhracatın şampiyonları olarak ödül alan alacak olan firmalarımızı ve iş insanlarımızı da tebrik ediyorum. 83 bin ihracatçımızı aynı çatı altında toplayan bu güzide kuruluşumuzu diplomasimimizin de amiral gemisi olarak görüyorum.
5G vizyonu ile yürüttüğümüz çalışmalarda daima yanınızda oldum, olmayı sürdüreceğim. Dün Tacikistanda'ydık 30'u aşkın ülke bir aradaydık bunların içerisinde tüm cumhurbaşkanları ile tek tek görüşmeler yaptık ve ülkemizle ülkeleri arasındaki işbirliğimizi daha nasıl geliştiririz nasıl adımlar atarız bunları görüşerek karar altına aldık ve süreci de ilgili bakan arkadaşlarımla beraber başlatmış olduk.
Küresel düzeyde Asya önemli bir yer oluşturuyor. Asya yüzölçümü itibarıyla baktığınızda devasa bir kıta. Bu kıtada Çin'in çok farklı bir yeri var. Obür tarafta Rusya'nın çok çok farklı bir konumu var, Hindistan aynı şekilde. Orada yaptığımız görüşmelerle geleceğe nasıl altyapı oluştururuz ihracat için akıncı rolü oynarız bunun adımlarını attık.
"İhracatta 200 milyar dolar sınırını geçmemiz gerekiyor"
İhracatta ileriye doğru atılan her adımın on birlerce, yüz binlerce istihdam olarak ülkemize katkısını görüyoruz. Bu yıl mayıs itibariyle ihracatımız 171,4 milyar dolara çıkmış bulunuyor. İhracattaki yükseliş olumlu ancak yetersiz. Bir an önce 200 milyar dolar sınırını geçmemiz gerekiyor.
"Türkiye'yi cari açık veren bir ülkeden cari fazla veren bir ülkeye taşımaya çok yaklaştık"
Nisan ayı itibarıyla yıllık cari işlemler açığımız 8,6 milyar dolara kadar gerilemiştir. Hatta altın hariç baktığımızda bu rakam 2,6 milyar dolara kadar iniyor. Bu hesaptan altının yanından enerjiyi de çıkarınca neredeyse 36 milyar dolar cari fazlamız çıkıyor.
Bu rakamlar Türkiye'nin hala cazibe merkezi olmayı sürdürdüğünü gösteriyor. Bu yıl da 50 milyon turist sayısını yakalayacağımızı işaret eden çok güzel haberler alıyoruz. Dış finansman ihtiyacımızı azaltan tüm bu gelişmeler ihracatçılarımıza avantaj sağlıyor. Türkiye'yi cari açık veren bir ülkeden cari fazla veren bir ülkeye taşımaya çok yaklaştık. Biz sizlere güveniyoruz.
Her ne kadar Avrupa son dönemde ülkemize yönelik spekülatif kur ataklarına sessiz durmuşsa da biz tutarlı tutumumuzu bozmayacağız. Mevcut pazarları genişleterek ihracatımızı artıracağız.
"Ülkenize güvenin, devletinize güvenin, geleceğinize güvenin"
Dışarıdaki ve onların taşeronluğunu yapan içerideki kimi kesimlerin eskiden beri milletimizin ve iş dünyamızın moralini bozmak için ellerinden geleni yaptıklarını biliyoruz. Buradan tüm girişimcilerimize, iş insanlarımıza, sanayicilerimize, tüccarlarımıza, üretecilerimize sesleniyorum: Ülkenize güvenin, devletinize güvenin, geleceğinize güvenin. Elinizdeki tüm imkanları yatırıma, üretime, istihdama, ihracata yöneltin.
"Sanayi sicil belgesi sahiplerine döviz muafiyeti getiriyoruz"
Bugün imzaladığım Cumhurbaşkanlığı Kararıyla, sanayi sicil belgesi sahipleri ve ihracatçı birlikleri üyelerine yapılan döviz satımlarına muafiyet getiriyoruz. Artık ihracatçılarımız döviz alırken binde 1’lik kambiyo vergisi ödemeyecekler. Böylece döviz spekülasyonlarını önlemek için aldığımız tedbirlerin ihracatçılarımızı etkilemesinin de önüne geçiyoruz.
"Biz hiçbir Suriyeliye maaş bağlamadık"
Biz hiçbir Suriyeliye maaş bağlamadık. Biz sadece Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı yetim, öksüz, fakir, fukaraya valiliklerimiz ve kaymakamlıklarımız vasıtasıyla maaş veriyoruz.
Doğu Akdeniz'deki Türkiye gemileri
Birileri kaşını gözünü oynatırsa biz de bütün fırkateynlerimizle beraber, gerektiğinde uçaklarımızla, hemen o gemilerimizin yanında yerimizi alıyoruz ve çalışmalarımızı sürdürüyoruz. Talimat vermişler, tutuklatacaklarmış o gemilerdeki personeli, avucunuzu yalarsınız. Biz kendi çıkarımız için olup bitenleri seyretmeyi değil, ülkemiz ve milletimiz için mücadele yolunu seçtik.
Fransa Cumhurbaşkanı Doğu Akdeniz'de aramalardan çekilmemizi istiyor, bir şirketin avukatlığını yapıyor gibi konuşuyor, biz Kıbrıs'ta garantörüz, kıyıdaşız.
Kaynak: TRT Haber