Hindistan'ın işgali altındaki Cammu Keşmir bölgesinde, kişilerin yargılanmadan iki yıla kadar gözaltında tutulmasına izin veren yasaya ilişkin Uluslararası Af Örgütü'nün (AI), bölgede gözaltında tutulan aktivistlerle ilgili bir raporun açıklanacağı etkinliğinin iptal edildiği bildirildi.
AI Hindistan Şubesi Direktörü Aakar Patel, yetkililerin, etkinliğin durdurulmasıyla ilgili olarak "yürürlükteki yasa ve geçerli kuralları" gerekçe gösterdiğini ve başka bir açıklama yapmadığını ifade etti.
AI tarafından yayımlanan raporda, bölgede, kişilerin yargılanmadan iki yıla kadar gözaltında tutulmasına izin veren yasanın, ceza adalet sistemini sarstığı belirtildi.
Yasa kapsamında 2012 ile 2018 yılları arasında gözaltına alınan 210 kişi ile ilgili davanın incelendiği raporda, söz konusu yasanın, "Hindistan'ın uluslararası insan hakları hukuku altındaki yükümlülüklerinin bir çoğunu ihlal ettiği ve yürürlükten kaldırılması gerektiği" savunuldu.
Patel, "Bu yasa, resmi makamlar ile yerel halk arasındaki gerginliğin alevlenmesine sebep oluyor ve derhal yürürlükten kaldırılması gerekiyor." değerlendirmesinde bulundu.
İnsan hakları aktivistlerine göre, son 20 yılda, bu yasa kapsamında 20 binin üzerinde Keşmirli gözaltında tutuldu.
Ülkedeki ofislerine "mali konularda usulsüzlük" yapıldığı iddiasıyla şubat ayında baskın düzenlenen, banka hesapları dondurulan Greenpeace Hindistan ve Uluslararası Af Örgütü gibi yabancı STK'lar, Modi hükümetini, ülkede faaliyet göstermelerine engel olmakla suçlamıştı.
Hükümet, AI'yı, paravan bir şirket aracılığıyla denizaşırı bir hesaptan yasa dışı yollarla 260 milyon rupi (3,5 milyon dolar) almakla suçlayan bildiri yayımlamıştı.
Modi hükümetini, muhaliflerin özgürlüğünü kısıtlamakla suçlayan AI, geçen yıl sonunda Maliye Bakanlığı yetkilileri tarafından genel merkezlerine düzenlenen baskının ardından ülkedeki çalışanlarının yüzde 30'unu işten çıkartmak zorunda kaldıklarını duyurmuştu.
Patel konuya ilişkin yaptığı açıklamada, "Hükümet giderek insan hakları örgütlerine suç örgütleri gibi muamele ediyor." değerlendirmesinde bulunmuştu.
- Keşmir sorunu
İngiltere, 1947'de Hindistan'dan çekilirken prenslik şeklinde yönetilen Keşmir'i Hindistan ya da Pakistan ile birleşme konusunda serbest bıraktı. Nüfusunun yüzde 90'ı Müslüman olan Keşmir halkı, 1947'de Pakistan'a katılmaktan yana tavır alsa da dönemin prensi, Hindistan ile birleşmeye karar verdi. Karara Müslüman Keşmir halkı karşı çıktı. Pakistan ve Hindistan'ın bölgeye asker göndermesiyle taraflar 1947'de ilk kez savaştı. İki ülke arasında yine aynı nedenle 1965 ve 1999'da savaş çıktı.
Keşmir'in yüzde 45'i Hindistan'ın, yüzde 35'i Pakistan'ın kontrolünde. Bölgenin yüzde 20'sine ise Çin hakim. Hindistan, ele geçirdiği bölgeleri "Cammu Keşmir" eyaleti adı altında kendine bağladı. Cammu Keşmir, halen Hindistan'da Müslüman nüfusun çoğunlukta bulunduğu tek eyalet durumunda. Pakistan ise kendi kontrolü altındaki Keşmir'e "Azad Keşmir (Bağımsız Keşmir)" ve "Gilgit Baltistan" olarak 2 özerk bölge statüsü verdi.
Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi (BMGK), 1948'den itibaren aldığı kararlarla Keşmir'in askerden arındırılmasını ve geleceğinin halkoyuyla belirlenmesini öngördü. Hindistan, halk oylamasına sıcak bakmazken, Pakistan ise BMGK kararlarının uygulanmasını istiyor.