Hem uyuşturuyor, Hem öldürüyor

AB Uyuşturucu Ajansı 2019 yılı raporunu açıkladı. Raporda Türkiye’deki aşırı doz ölüm oranlarının son on yılda ciddi biçimde arttığına dikkat çekildi. Adalet Bakanlığı verilerine göre 2011 yılında 105 kişi uyuşturucudan hayatını kaybederken 2016 yılında bu sayı 920’ye yükseldi. Son resmi istatistiklere göre Türkiye’de 2017 yılında uyuşturucudan ölenlerin sayısı 941 oldu.

Ekleme: 09.06.2019 09:30:40 / Güncelleme: 09.06.2019 09:30:40 / manşetler
Destek için 

Doğruhaber

2019 Avrupa Uyuşturucu Raporu Brüksel’de açıklandı.  Avrupa Uyuşturucu ve Uyuşturucu Bağımlılığı İzleme Merkezi tarafından (EMCDDA) hazırlanan raporda, Türkiye’ye ilişkin kapsamlı analizler ve çarpıcı veriler yer aldı. Merkezin raporunda, uyuşturucu ile mücadele alanında çok sert yasalara sahip olmasına karşın Türkiye’nin uyuşturucu kaçakçıları tarafından kullanılan önemli bir transit ülke konumunda olduğuna işaret edildi.

Avrupa Uyuşturucu ve Uyuşturucu Bağımlılığı İzleme Merkezi tarafından (EMCDDA) hazırlanan raporda, Türkiye’ye ilişkin kapsamlı analizler ve çarpıcı veriler yer aldı. Merkezin raporunda, uyuşturucu ile mücadele alanında çok sert yasalara sahip olmasına karşın Türkiye’nin uyuşturucu kaçakçıları tarafından kullanılan önemli bir transit ülke konumunda olduğuna işaret edildi. Raporda yer verilen istatistiklere göre Türkiye’de bir yıl içerisinde ele geçirilen eroin miktarı tüm Avrupa Birliği (AB) ülkelerinde ele geçirilen miktarın çok üzerinde bulunuyor. Türkiye yürüttüğü operasyonlarda 2017 yılında 8 milyon 600 bin adet MDMA gibi sentetik uyarıcı ve 6,6 ton amfetamin ele geçirdi. AB raporuna göre, bu miktarlar tüm AB ülkelerinde düzenlenen operasyonlarda ele geçirilen toplam miktarın çok üzerinde bulunuyor.

TÜRKİYE’DE EN ÇOK 15-34 YAŞ ARASI ERKEKLER UYUŞTURUCU KULLANIYOR

AB uyuşturucu raporunda Türkiye’de 15-64 arası yaş grubunda en çok esrar kullanıldığı, bunu MDMA gibi sentetik uyarıcılar ile kokainin izlediği belirtildi. Raporda paylaşılan verilere göre yaşadışı uyuşturucu madde kullanımı erkekler arasında daha yüksek ve Türkiye’de en çok 15-34 yaş arası erkekler uyuşturucu kullanıyor. Türkiye’de, uyuşturucu tedavisi görenlerin çoğunluğunu yine erkeklerin oluşturduğu, kullanılan yüksek riskli uyuşturucunun da vücutta morfin gibi etki gösteren opioid olduğu belirtiliyor.  AB raporunda, yataklı tedavi oranlarının son beş yılda arttığı, tedavi olan kişilerin 5’te birinin uyuşturucuyu şırınga ile enjekte edilen şekliyle kullandığı, eroinin şırınga yoluyla kullanımının ise son yıllarda gerilediği aktarılıyor.

BİR YILDA 941 KİŞİ HAYATINI KAYBETTİ

Raporda Türkiye’deki aşırı doz ölüm oranlarının son on yılda ciddi arttığına dikkat çekildi. Adalet Bakanlığı verilerine göre 2011 yılında 105 kişi uyuşturucudan hayatını kaybederken 2016 yılında bu sayı 920’ye yükseldi. Son resmi istatistiklere göre Türkiye’de 2017 yılında uyuşturucudan ölenlerin sayısı 941 oldu. Ölenlerin büyük çoğunluğu erkek, yaş ortalaması ise 32. 2017 yılında Türkiye’deki uyuşturucu madde suçlarında bir önceki yıla kıyasla yüzde 45 oranında artış olduğu ifade edilen raporda, bunların büyük bir bölümünün uyuşturucu kullanımı ve bulundurma kaynaklı suçlar olduğu belirtiliyor.

UYUŞTURUCU İLE MÜCADELE İÇİN 'UYUMA' PROJESİ DEVREDE

İçişleri Bakanlığı, uyuşturucuyla mücadelede yüzde 100 yerli imkanlarla oluşturulan akıllı telefon uygulaması “Uyuma” ile vatandaşlar sokakta tanık oldukları uyuşturucu suçlarını doğrudan polise bildirebiliyor. Programa, vatandaşlık kimlik numarası ile giriliyor. Vatandaşlar, bulunduğu yerin bilgisini yazıp butona bastığında narkotik birimlerine mesaj geliyor. Bu konuma en yakın polis ekibi yönlendirilerek müdahale ediliyor ve bu konuda ihbarcının kimliği gizli tutuluyor. Bu uygulamalarla bir nebze olsun uyuşturucunun önüne geçilmek isteniyor. Ancak geldiğimiz noktada bu uygulamalar da yetersiz kalıyor. Toplumu ifsat eden uyuşturucu illetine karşı ancak topyekûn bir mücadele ile karşı durulabilir bu konuda da kamuoyunun beklentisi özellikle Milli Eğitim Bakanlığı ve Diyanet ile işbirliği yapılarak bu konuda etkili ve önemli adımların atılması.

GÖNÜLLÜ MÜCADELE BİRİMLERİ

Uyuşturucuyla mücadelede güvenlik tedbirlerinin sorunun çözülmesi konusunda yetersiz olduğuna dikkat çeken uzmanlar STK’ların ve “gönüllü mücadele birimlerinin” daha fazla alana inmesi ve daha fazla sorumluluk alması gerektiğini belirtti. Bu şekilde toplumun tüm kesimlerinin bu mücadelenin içine çekilebileceği, aileler ve gençlerin bilgilendirilebileceği ifade dildi.

Etiketler: