Diyarbakır "Özgür Kudüs" için yürüdü

DİYARBAKIR - Diyarbakır'da Dünya Kudüs Günü dolayısıyla "Özgür Kudüs Yürüyüşü" düzenlendi, ardından Kudüs davasına sahip çıkılmasının vurgulandığı basın açıklaması okundu.

Ekleme: 31.05.2019 19:36:52 / Güncelleme: 31.05.2019 19:36:52 / Güncel / Diyarbakır Haberleri
Destek için 

Mustazaflar Cemiyeti Diyarbakır Şubesi ile Özgür Kudüs Platformu Diyarbakır Şubesi tarafından Dünya Kudüs Günü dolayısıyla Özgür Kudüs Yürüyüşü ile basın açıklaması ile düzenlendi.

Basın açıklaması öncesi halk, ikindi namazının ardından Sümer Cami önünde buluştu. Ardından slogan, tekbir ve marşlar eşliğinde "Özgür Kudüs Yürüyüşü"ne geçildi. Urfa Kapı'ya kadar devam eden yürüyüşün ardından burada basın açıklaması okundu. Açıklamayı, Özgür Kudüs Platformu Diyarbakır Koordinatörü Fikri Karavil okudu.

Açıklamasına, "Bir gece, kendisine ayetlerimizden bir kısmını gösterelim diye kulunu (Muhammed'i) Mescid-i Haram’dan, çevresini mübarek kıldığımız Mescid-i Aksa’ya götüren Allah, noksan sıfatlardan münezzehtir. O, gerçekten İşitendir, görendir." İsra Suresi 1. Ayeti Kerime'sini okuyarak başlayan Karavil, Müslümanların ilk kıblesi olan Kudüs'in 70 yılı aşkındır siyonistlerin işgali altında olduğuna dikkat çekti. 

"1948 yılında İslam ümmetinin bağrına saplanan hançer, bugüne kadar bizlere unutulmadık acılar yaşattı." diyen Karavil, "Acının yüreklerde korlaştığı Kudüs'ün işgali, bugün İslam ümmetinin yaşadığı en büyük sorundur. Unutulmamalı ki; Kudüs hür olduğunda ümmet hür olmuş, esir olduğunda zillete duçar olmuştur. Bilmeliyiz ki; bizler sessiz ve tepkisiz kaldıkça işgalin her gün biraz daha yayıldığı bu mukaddes belde de Müslüman kanı akmaya devam edecek, siyonist ateş sadece Kudüs'ü değil bütün bir ümmeti yakacaktır." dedi.

"Amerikan haydutlarının bütün Müslümanları köleleştirecek sinsi tuzağı görülmelidir"

Karavil, "Yemen'i, Suriye'yi, Libya'yı, Afganistan'ı ve coğrafyamızın diğer beldelerini yakan zaten bu ateş değil midir?" diye sorarak açıklamasına şöyle devam etti:

"Batılı güçler, hatırda tutmak ve daha güçlü bir direniş göstermek için Kudüs'ü andığımız bugünlerde dahi, daha büyük bir işgalin kapılarını aralamak için yeni planlar yapmaktadır. Haydut Amerika'nın 'Yüzyılın Anlaşması' projesi bu gerçeğe işaret etmektedir. Aslında 'Yüzyılın İşgalini' hedefleyen şeytani plan, sadece Kudüs'ü değil bütün mukaddes beldelerimizi hedef almaktadır. Ümmetin içinde bulunduğu hali fırsata çeviren siyonistler ile onların sadık dostları Amerikan haydutlarının bütün Müslümanları köleleştirecek sinsi tuzağı görülmelidir. Arz-ı mev'ud hedefine ulaşmak isteyen siyonistlerin bu kirli tezgâhı, ümmetin göstereceği birlik ile dağıtılmalıdır."

"Kudüs bütün Müslümanların, İslam milletlerinin mukaddes beldesidir"

Kudüs'ün bütün Müslümanların ortak paydası olduğunu ve sahip çıkılması gerektiğini vurgulayan Karavil, "Yine unutmamalıyız ki bizler parçalanmaya devam ettikçe, çekiştiğimiz ve de çatıştığımız müddetçe dünya müstekbirlerinin iştahı kabaracak, pervasızca yeni katliamlar işleyeceklerdir. Şu da bilinmeli ki; Kudüs ne sadece Filistin toprağıdır ne de Arapların vatanı. Kudüs bütün Müslümanların, İslam milletlerinin mukaddes beldesidir. Bu gerçek dolayısıyla mukaddes toprakları savunmak ve işgali sonlandırmak da hepimizin öncelikli vazifesidir. Müslümanlar için Mescid-i Aksa; Mescid-i Harâm ve Mescid-i Nebevî'den sonra yeryüzündeki en mukaddes mabettir." ifadelerini kullandı.

"Siyonistler, İslam coğrafyasında oluşturdukları kaos ve kargaşadan beslenmektedir"

"Bugün Kudüs'ü her zamankinden daha çok gündemde tutmalı ve hürriyeti için mücadele etmeliyiz." diyen Karavil, "Küresel küfür güçleri, en küçük zaman dilimini dahi Kudüs'ü Yahudileştirme gayreti ile plan ve projeler geliştirmektedir. Kudüs'ün küresel bir saldırı altında olduğunu görmeliyiz. Kâfirler topluluğu tüm imkânları ile İslam ümmetini hedef almışken bizlerin tepkisizce oturması büyük bir vebaldir. İslam ümmetinin yaşadığı acıların ana sebebi; fesat yayan, yeryüzünde ilk asabiyet tohumlarını eken lanetli siyonistlerdir. Tarihi süreçte İslam milletlerine her türlü zulmü reva gören israiloğulları, bugün topraklarımızdaki fitnenin de kaynağıdır. Gayr-ı meşru rejimlerinin varlığını ayakta tutabilmek için her türlü melaneti işleyen siyonistler, İslam coğrafyasında oluşturdukları kaos ve kargaşadan beslenmektedir. İşledikleri cürümlerle sadece Müslümanları değil bütün insanlığı tehdit eden işgalci siyonistlere karşı mücadele etmek aynı zamanda tüm insanlığın vazifesidir. Siyonistlerin ilk hedefi Müslümanlardır, nihai hedefleri ise bütün bir insanlığı köleleştirmektir." şeklinde konuştu.

"Müslüman kardeşlerimizin yanında olmak ilahi bir farizadır"

Karavil, "Başta Batılı devletler olmak üzere dünyanın üç maymunu oynadığı zulümlere karşı Filistinli Müslüman kardeşlerimizin yanında olmak ilahi bir farizadır. Ceddimiz Selahaddin-i Eyyubi El-Kurdi'nin bizlere emanet bıraktığı mukaddes davaya sahip çıkmak aynı zamanda bizler için en büyük mirastır." diye konuştu.

"Mavi Marmara saldırısının 9'uncu yılındayız"

Açıklamasının devamında siyonist işgalcilerin Mavi Marmara saldırısını da hatırlatan Karavil, "Bu yıl 31 Mayıs'a denk gelen Dünya Kudüs Günü aynı zamanda Mavi Marmara Katliamı'nın da yıl dönümüdür. İşgalci siyonistlerin uluslararası sularda Gazze Özgürlük Filosuna düzenlediği saldırının üzerinden 9 yıl geçti. 10 Müslümanın şehid olduğu, onlarcasının yaralandığı, alıkonulduğu, işkence gördüğü, Mavi Marmara saldırısının 9'uncu yılındayız. Bu vesile ile tüm şehitlerimizin şahadetlerini bir kez daha tebrik ediyor ve Yüce Allah’tan bizlere de şahadeti nasip etmesini niyaz ediyoruz." temennisinde bulundu.

"Tüm dünya siyonistlerin katliamlarına, insan hakkı ihlallerine gözünü yummuş durumda"

Karavil, "Kudüs, Gazze bir bütün olarak Filistin, her geçen gün işgal rejiminin saldırılarıyla karşı karşıya kalıyor. Her yıl yüzlerce kardeşimiz mukaddes topraklarda şehid oluyor. Gazze'ye yönelik havadan ve karadan uygulanan ambargo denizde de sürdürülüyor. Gazzeli kardeşlerimiz 15 mil dışındaki alana çıkamıyor. Tüm dünya siyonistlerin katliamlarına, insan hakkı ihlallerine gözünü yummuş durumda. Bu nedenle, uluslararası hukuku çiğneyerek insanlık onurunu ayaklar altına alan siyonistlere karşı verilen mücadele; Kudüs ve Gazze özgür oluncaya kadar duraksamadan devam etmelidir." diye konuştu.

"Yıkım projesine karşı güçlü bir duruş sergilemeli"

"Bugün haydut ABD'nin 'Yüzyılın Anlaşması' olarak sunduğu, ama aslında 'Yüzyılın İşgali'ne kapı aralayan sinsi plana ilişkin coğrafyamızdaki kimi kukla rejimler her ne kadar destek verse de hür iradeli ülke yönetimleri bu büyük yıkım projesine karşı güçlü bir duruş sergilemelidir." diyen Karavil, şu çağrıları yinelediklerini söyledi:

"-Siyonistlerle olan askeri ve ekonomik iş birlikleri sonlandırılmalıdır.

-Kudüs bir bütün olarak Filistin'in başkenti ilan edilmeli ve buna ilişkin pratik adımlar atılmalıdır.

-Yıllardır büyük sıkıntılar çeken, saldırılara uğrayan Gazze'nin üzerindeki ablukanın kalkması için Siyonist işgalcilerin üzerine her türlü baskı oluşturulmaldır.

-Siyonist sermayenin İslam ülkelerinde ticaret yapmasına izin verilmemelidir.

-Filistin topraklarını işgal altında tutan siyonistlerin meşru olmayan rejimi tanınmaktan vazgeçilmelidir."

Karavil son olarak, "Bu münasebetle bir kez daha 'Dünya Kudüs Günü'nün İslam ümmetinin birlik ve beraberliğine vesile olmasını Rabbimizden niyaz ediyoruz. Müslüman kardeşlerimizin akan kanının durmasını, var olan iç çatışmaların sonlanmasını temenni ediyoruz. Ayrışan değil bütünleşen bir ümmetin inşası için Rabbimizin vesileler yaratacağına inanıyoruz."

(Ramazan Zeren – İLKHA)