Türk Tabipler Birliği mi? Tıbba ideoloji giydirenler Birliği mi?

Türk Tabipler Birliği üyesi Dr. Eftal Yıldırım’ın “oruç sağlığa zararlıdır” sözlerine tepkiler devam ediyor. Yaptığımız kısa bir araştırmada TTB'nin zina, eşcinselliğin zararları ve alkolün oluşturduğu tahribat ile ilgili doktorların hiçbir açıklamada bulunmadığını gördük

Ekleme: 28.05.2019 15:24:56 / Güncelleme: 28.05.2019 15:24:56 / manşetler
Destek için 

Oruç ile ilgili açıklamalarda bulunarak ideolojik tabiplik yapan Türk Tabipler Birliğinin toplumdaki başka hastalıklar hakkındaki suskunluğu ise oldukça garip!

Oruç hakkındaki açıklaması ile dindarları ve Ramazan bilincini hedef alan Türk Tabipler Birliği Merkez Konseyi üyesi Eftal Yıldırım İDEOLOJİK TIP kavramının tekrar tartışılmasına neden oldu.

Evet bu ülkede hipokrat yemini etseler de bazı hekimlerin ideolojik yönleri insani yönlerinden çok ama çok daha baskın.

Bu sözler sert mi oldu.

Hemen tarihten bir örnek verelim

Yıl 2002... Yer İstanbul... Hasta adı Medine Bircan... Yaş 71... Kanser Hastası...

Başörtüsüz fotoğrafı istendiği için bir müddet tedavisi yapılmamıştı. Buyurun olayı oğlunun dilinden okuyalım...

"Annem Medine Bircan'ın sağlığıyla ilgili sorunlarıyla tanışalı 8-8,5 ay oldu. Bu zaman zarfında, Anneme ben ve kardeşlerim hep yardımcı olmaya çalıştık. Bu arada Annem büyük kızını kaybetti.  İstanbul Tıp Fakültesi Kadın hastalıkları polikliniğinden Onkoloji servisine, daha sonra Dahiliye'ye kadar olan maceramız, Nefroloji Anabilim dalındaki insanlık dışı diretmeyle bu psikolojiye dönüştü. Annem için Onkoloji ve Dahiliye'de yapılacak bir şey kalmamıştı. Ama ömrünü uzatmak için diyaliz cihazında tedavi görebilirdi. Dahiliye doktorları, nefroloji raporu çıkınca bizi taburcu edeceklerini ve tedavimize evde devam edebileceğimizi söylediler.

Rapor için müracaat ettiğimizde, Annenin başörtülü fotoğrafının olmayacağını, saçlı kabul edileceğini, bu emrin hükümet tarafından genelgeyle kendilerine bildirildiğini ve Annemin yatak hastası, sondası olduğunu, konuşmakta zorluk çektiğini söyledimse de, ellerinden bir şey gelmediğini belirttiler.

Annem bu tür fotoğraf çektirmek istemediğini söylemesine rağmen, foto-montaj yoluyla saçlı resim yaptırdım. Çünkü Annem kemoterapi gördüğünden tüm saçları dökülmüştü. Biz rapora müracaat edeli 9 gün oldu. Ve hala rapor hazır değil. Ama biz Annemizi kaybetmek üzereyiz. Annem 28 saattir sadece uyuyor. Hiçbir tepki yok. O'na bu muameleyi layık görenleri Allah'a havale ediyoruz.." 25.06.2002

Ölümü bekleyen bir kanser hastasından başı açık fotoğraf isteyecek kadar ruh hastası hekimlerin olduğu gerçeğini unutmadan devam edelim ideolojik tabiplik eleştirimize.

Türk Tabipler Birliğinin politik bir harekete dönüştüğünü, iktidar karşıtı söylemlerin tavan yaptığı malumunuz. Ama diyebilirsiniz ki “tabiptir diye fikri olmasın mı?"

kesinlikle haklısınız elbette fikri olmalıdır... ama tabip olduğu üzere icraatlerinin de olması gerekmez mi...

Mesela arama motoro Google'ye “Türk Tabipler Birliği alkol açıklaması” yazdığınızda sadece 16 arama sonucu veriyor. O 16 linkin tek bir tanesinde alkol ile ilgili bir açıklama yok. Yani sıfır açıklama(en azından Google'ye düşen) TTB’nin sitesine girdiğimizde site içi aramada konu ile ilgili ulaşılan veri maalesef yine sıfır. Yani bu ülkede bir alkol problemi yok. Olsaydı Türk Tabipler birliği bununla ilgili bilimsel açıklamalarda bulunmaz mıydı?

Ya da ideolojik tıp bu konularla ilgilenmez mi demeliyiz.

Ama mesela Google'ye "Türk Tabipler Birliği Erdoğan" yazın karşınıza  662.000 arama sonucu çıkacak. Keza  "Türk Tabipler Birliği CHP" yazdığımızda 489.000 arama sonucu karşımıza çıkıyor.Nesiniz siz, Tabipler Birliği misiniz, siyasal teşekkül müsünüz?

Diyeceksiniz ki bu adamların sağlıkla ilgili hiç mi bir kaygıları yok. Var tabii. Mesela sitedeki son haberleri "Açlık grevi sonlandıktan sonra beslenme ve tedavi için özet algoritma" haberidir.

TTB’nin sayfasında mesela AİDS ile ilgili bilgiler de var fakat bu bilgiler arasında zinadan kaçınma diye bir bölüm yok.  Kürtaj ile ilgili bilgiler var ama kürtajı doğuran neden olan zinadan bahis yok. Koca bir Tabipler örgütü ama mesela eşcinsel ilişkinin topluma ve bireye zararları yok. Hatta tam tersi 2010 yılında Kadın ve Aileden sorumlu Devlet Bakanı Selma Aliye Kavaf’ın “Eşcinsellik biyolojik bir hastalıktır” açıklamasına TTB Etik kurulunun reddiye babından yayınladığı açıklamada eşcinselliğin olağan bir durum olduğu savunulmuş. OLAĞAN BİR DURUM DEMİŞ DOKTORLAR AMA ORUCA GELİNCE ZARARLI!!! öyle mi?

Örnekler üzerinden gidecek olursak bir sonuca varamayız. TTB doktorlardan müteşekkil ideolojik bir kurumdur ve açıklamaları da ideolojiktir. Bu nedenle TTB’nin oruç hakkında yaptığı veya yapacağı hiçbir açıklama bilimsel tarafsız ve tıbbi değildir. Kaale alınmamalıdır.