Sırtı minder görmeyen şampiyon güreşçi: İlhan Çıtak

5 kere üst üste Olimpiyat şampiyonluğu kazanan başarılı milli güreşçi İlhan Çıtak, güreş tecrübelerini işitme engelli gençlere aktarıyor.

Ekleme: 27.05.2019 19:34:25 / Güncelleme: 27.05.2019 19:41:57 / Röportaj
Destek için 

Güreşe ortaokul yıllarında başladı, 30 yıllık kariyerine onlarca madalya sığdırdı.

Milli güreşçi İlhan Çıtak, 1977'de Yozgat'ta dünyaya geldi. Ortaokulda "beklemeli"ye kalınca babası onu güreşe yazdırdı. Şimdi, "Babam iyi ki yazdırmış zamanında" diyor. Ailesinde ise güreş sporuyla ilgilenen kimse yok.

Çıtak, önce normallerle başladı güreşe. Sonra işitme engelliler müsabakalarıyla devam etti.

Normallerde de milli takım ve Türkiye şampiyonlukları elde etti. Ancak 2000 yılında başladığı işitme engelli müsabakalarında 8 Avrupa, 7 Dünya, 5 Olimpiyat şampiyonluğu kazandı. İlhan Çıtak dışında 5 kere üst üste Olimpiyat şampiyonluğu kazanan yok.

"Kendim bile inanamadığım başarılar elde ettim"

İşitme engelliler müsabakalarına katılmanın belli bir kriteri var. Her iki kulakta da işitme kaybının 55 desibel üstünde olması gerekiyor. İlhan Çıtak'ın ise sağ kulağı 57, sol kulağı 58 desibel. Bu sayede de müsabakalara katılma imkanı buldu.

"Ölçümlerde işitme engelliler müsabakalarına katılacağıma inanmamıştım zaten. Avrupa Şampiyonu olunca devamı geldi. Gittiğimiz müsabakaların hepsinin öncesinde ölçüm yapılır. Ulaşılması zor, kendim bile inanamadığım başarılar elde ettim. Başka ülkelerin antrenörlerinin şaşırdığı bir konumdayım. Olimpiyatlara katılan devletlerin içerisinde 5 oyun üst üste Olimpiyat Şampiyonu yok."

20 işitme engelli genci şampiyonlara hazırlıyor

Gazi Üniversitesi Beden Eğitimi mezunu olan milli güreşçi, hem işitme engelli hem de yarı konuşan bir sporcu olarak Ankara'daki tek işitme engelli lisesinde beden eğitimi öğretmenliği yapıyor. Okulun adı Altındağ Kemal Yurtbilir Özel Eğitim Meslek Lisesi.

Okulda bir güreş takımı da bulunuyor. Çıtak da o takımdaki 20 işitme engelli genci 6 yıldır çalıştırıyor. Sporcular içerisinde şu anda Avrupa ve Dünya şampiyonlarında derece elde edebilecek konuma gelen sporcular olduğunu söylüyor Çıtak.

Tamamen işitme engelli bir gencin durumunu ise şöyle anlatıyor:

"İşitme engeli, zihinsel engelden sonra gelen en zor engel grubu. İşitme engellinin baktığınız zaman fiziksel bir engeli yok. Ama anlamada ve kavramada çok zorlanıyor. Bir şeyi öğretmesi çok zor oluyor. Teknikleri öğretmek için aylarca, belki 1 yıl boyunca sürekli onu göstermeniz gerekiyor."

"Güreşi bıraksam da güreş beni bırakmaz artık"

19 Mayıs Stadı'ndaki antrenmanlara ailelerin çocuklarını ilk başta tereddütle gönderdiğini belirten Çıtak, şimdi ise teşekkür ettiğini söylüyor.

"Arıyorlar, Allah razı olsun bizim çocuğumuzu anlıyorsunuz. Derece alıyorlar, kazanımlar oluyor. Biriktirmiş olduğumuz tecrübeyi onlara vermezsek olmaz. Çocukları eğitmek kolay değil ama onlar kazandıkça o zorluğu siliyoruz. Onların sevinci, mutluluğu bizim için yetiyor."

Hayatının güreşle yoğrulur hale geldiğini anlatan Çıtak, "İbadet gibi, geliyoruz, antrenmana gidiyoruz. Hayatımızın büyük bir bölümünü kaplıyor. Bundan sonra güreşi bıraksam da güreş beni bırakmaz artık" diyor.

30 yıla yakındır bu işin içinde olan milli güreşçi, bunun güreşi sevmekle alakalı olduğunu belirtiyor.

Engelli ailelere "Çocuğunuzu eve kapatmayın" diyor

Devletin engelli ve başarılı sporculara güzel imkanlar sağladığını vurgulayan Çıtak, şunları söylüyor:

"Devlet sporcusu oldum. Güreş sayesinde atandım. Güreş sayesinde üniversiteyi okudum. Güreş olmasa alın yazımız nasıl çizilirdi onu Allah bilir ama yaptığım sporun karşılığını aldım."

Aynı zamanda Çıtak'ın işitme engelli sporcuların desteklenmesi konusunda bir çağrısı var.

Ailelere, spor kulüplerine ve yöneticilere seslenmek isteyen Çıtak, şöyle konuşuyor:

"Engelli çocuğu olan aileler, çocuğunu eve kapatmasın. Biz çocukları buraya alıştırmak için bu kadar çaba sarf ettikten sonra, aileler de çocukların kazanımlarını gördükçe seviniyor. Çocuklarının sporla, sanatla daha güzel yerlere geldiklerini ve hayata tutunduklarını görecekler.

Şu anda spor kulüplerinin hepsi 2 işitme engelli sporcu alsa her şey daha iyi olur. Bu hem vicdani bir görev hem de başarı açısından bir görev olur. Spor kulübü başarıyı istemez mi? İster. Onlar da başarı getirecek sonuçta."

İlhan Çıtak'ın başarıları

2000 yılı Avrupa Şampiyonası, onun işitme engellilerde kazandığı ilk başarıydı. Ardından 2001 yılında İtalya Roma'daki Deaflympics yani İşitme Engelliler Olimpiyat Oyunları'nda 96 kilo grekoromende güreş stilinde birinci oldu.

Bundan 4 yıl sonra Avustralya Melbourne'de grekoromen 96 kiloda yine birincilik elde etti Çıtak. 2009'da ise Tayvan'da hem serbest hem de grekoromen stilde birinci oldu.

"Ben grekoromen güreşçisiyim ama serbest stil de yapabiliyorum."

Çıtak, daha sonra 2013 Bulgaristan Sofya'da ve 1 yıl sonra da Samsun'da düzenlenen İşitme Engelliler Olimpiyat Oyunları'nda şampiyon oldu. Samsun'daki şampiyonluğun yeri onun için çok farklı. Bunu da şöyle anlatıyor:

"2017’deki Deaflympics benim için iyi bir kapanış şeklindeydi. Müsabakayı güzel sonuçlarla sonlandırınca bayrağı alıp koştuk minderde. Bu başarı çektiğiniz zahmeti siliyor. Bayrakla minderde koşmak sevincin göstergesiydi. Ailecek koştuk, hatta annem de çok sevindi."

2021'de düzenlenecek Deaflympics'e belki gidecebileceğini söyleyen milli güreşçi, onun dışında sporu bıraktığını ve 2017'nin onun için jübile niteliğinde olduğunu söylüyor.

Kaynak, TRT Spor