Mustafa Karakaş/Doğruhaber
Demokrat Parti Türkiye’de ilk şaibesiz seçimlerde CHP’yi sandıkta ezerek iktidara gelmişti. "Yeter! Söz milletin" sloganı dalga dalga Anadolu'da yayılmıştı. Günde 5 vakit ciğerleri yanıyordu Anadolu insanının. Minarelerden yükselen “Tanrı uludur” sesleri “Allahu Ekber” sesine hasret kalmış Anadolu insanı için ezan değil; bir işkence aygıtıydı adeta...
İşte bu duygularla Demokrat Parti iktidara geldi. Ezan yasağının kalkması bile onu tek başına 10 yıl iktidarda tuttu.
Seçimler yolu ile yapamadıklarını darbe ile yapmak İttihat ve Terakki geleneği idi. Abdulhamid’i devirdikleri gibi Menderes ve arkadaşlarını da devireceklerdi.
Devirdiler... Bundan 61 yıl önce bugün devirdiler... Kinleri geçmedi... Yargıladılar... Kinleri yine geçmeyince astılar... Geçmiyordu bir türlü kinleri... Yürekleri, ruhları, beyinleri... her şeyleri kin olmuştu... Daha soğumamıştı yürekleri... 27 Mayıs’ı bayram ilan ettiler... Demokrasi bayramı dediler bugüne.
1963 ile 1982 yılları arası dayattılar halka, bu sözde “bayramı”!
Oy verdiği lideri asacaksın, sonra astığın günü bir de bayram diye kutlamasını bekleyeceksin!
Bu ülkede işte böyle bir vandalizm yaşandı.
Oy verdikleri adamları asmışlardı ve halktan bu idam için sevinmelerini, tepinmelerini bekliyorlardı, oysa kadınlar 27 Mayıs geldiğinde yaşmaklarının ucunu bastırırlardı göz çukurlarına...
Olmadı, sevmedi halk, bu uyduruk, bu zorba, bu katliam kokan güne “bayram” demedi, diyemezdi.