Tarımda her proje üretim, ihracat ve çiftçi odaklı olmalı

TZOB Genel Başkanı Şemsi Bayraktar, genel kurul konuşmasında, “Çiftçinin yararına olan her politikayı destekleriz. Bizim tek kıstasımız budur. Esasen çözüm de bellidir. Tarımda her proje üretim, ihracat ve çiftçi odaklı olmalıdır” dedi.

Ekleme: 19.05.2019 18:30:00 / Güncelleme: 19.05.2019 18:30:00 / Ekonomi / Ankara Haberleri
Destek için 

EKONOMİ SERVİSİ

Türkiye Ziraat Odaları Birliği’nin 27’nci Genel Kurulu Ankara’da başladı. 3 gün sürecek genel, 19 Mayıs 2019 Pazar günü yapılacak TZOB Yönetim Kurulu seçimiyle sona erecek. TZOB Başkanı Şemsi Bayraktar’ın TZOB 27’nci Genel Kurulu’nda, “Biz, çiftçimizin zararına olan politikalara karşı çıkarız. Bizim tek kıstasımız budur. Esasen çözüm de bellidir. Tarımda her proje üretim, ihracat ve çiftçi odaklı olmalıdır. Çiftçimiz ve üretim daha fazla desteklenmelidir. Zaten yapısal sorunlar çözüldüğünde tarımın sorunları da büyük ölçüde aşılmış olur.” dedi. Bayraktar’ın yaptığı konuşmadan bazı başlıklar şöyle oldu:

“NE YAPIP EDİP ÇİFTÇİMİZİ TARLADA TUTMALIYIZ”

“Ne yapıp edip çiftçimizi tarlada tutmalıyız. Şimdi rakamlara baktığımızda, bırakın 4 yıllık dönemi, sadece 2018 yılında, tohumda, yemde, gübrede, elektrikte, zirai ilaç fiyatlarında büyük artışlar oldu. Bazı girdilerde yıllık artış oranı yüzde 115’i aştı. Yem fiyatları yılbaşından bu yana sürekli yükseliyor. Fiyatlar yerinde saymıyor. Mazotun litresi 6,5 lirayı aştı. Artan girdi fiyatları karşısında üreticilerimiz her geçen gün daha da zorlanıyor. Bunu en son hububat alım fiyatlarında gördük. Alım fiyatı buğdayda yüzde 29, arpada yüzde 33 artırıldı. Bu artışlar enflasyonun üzerinde gerçekleşti ancak girdi fiyatları daha fazla arttı. Girdi maliyetleri almış başını gidiyor. Üstelik üreticimiz fiyatlar nedeniyle yeterli girdi kullanamadı, verim düştü, maliyeti arttı. Dövizdeki artış doğrudan girdilere yansıyor.”

“GIDA FİYATLARINI YÜKSELTEN ÇİFTÇİ DEĞİL”

“Gıda fiyatlarını yükselten çiftçi değil. Gübreye, elektriğe, mazota, zirai ilaca, yeme, tohuma zam geliyor, Çiftçi, Ziraat Bankası’ndan ihtiyacı kadar ucuz kredi kullanamıyor, gidip özel bankalara yüzde 30’lara varan oranlarda faiz veriyor, Ziraat Bankası yüzde 8-11 olarak uyguladığı tarımsal kredi faizini yüzde 16’ya çıkarıyor, Tarım Kredi Kooperatiflerinin faiz oranı yüzde 26’nın altına inmiyor. Hal böyleyken çiftçi nasıl ucuza ürün üretebilir? Çiftçimizin, 15 liraya sattığı kuru incir markette 60 liraysa, 10 liraya sattığı kuru kayısı markette 39 liraysa, 3 liraya sattığı nohut markette 12 liraysa, 1,5 liraya sattığı inek sütü markette 5,5 liraysa, 2 liraya sattığı kırmızı mercimek markette 7,5 liraysa kusura bakılmasın kimse çiftçimize hesap soramaz.

“GAP, DAP VE KOP’UN DA BİR AN ÖNCE BİTİRİLMESİ GEREKİYOR”

“Ülkemiz su zengini değil. Suyun damlası bile önemli. Ne yapıp edip sulama oranı ve randımanını artırmamız, sulamaya açılmamış alanları sulamaya açmamız, yüzde 60’lara varan su tasarrufu sağlayan basınçlı sulama sistemlerine geçmemiz gerekiyor. Teknik ve ekonomik olarak tüm sulanabilir tarım arazilerinde sulama yatırımlarının tamamlanması için büyük sulama projeleri içeren GAP, DAP ve KOP’un da bir an önce bitirilmesi gerekiyor. Tabii sulama yatırımı pahalı bir iş. Sulama yatırım maliyetini düşürmemiz için arazi toplulaştırma çalışmalarını hızlandırmamız çok önemli.”

“BU KADAR KÜÇÜK PARSELLERDE VERİMLİ TARIM YAPILABİLİR Mİ?”

“Zaten bakanlığımız son yıllarda bu alanda epey bir mesafe kat etti,14,3 milyon hektar olan toplulaştırılabilir arazinin 6,1 milyon hektarında çalışmaları tamamladı. Toplulaştırma yapılabilecek kalan 8,2 milyon hektar alanında bir an önce bitirilmesi tarımımız açısından çok önemlidir. Bildiğiniz gibi arazi parçalanması ülkemizin önemli yapısal sorunlarından biridir. Ülkemizin üçte biri kadar yüzölçümü olan İngiltere’de tarımsal işletme büyüklüğü 538 dekarken, bizde 61 dekar düzeyindedir. Üstelik bu alan ortalama 10 parselden oluşmaktadır. Parsel büyüklüğü 6 dekarda kalmaktadır. Bu kadar küçük parsellerde verimli tarım yapılabilir mi? Üretim maliyetinin önemli bir kısmı da buradan gelmektedir. Arazi kullanımının planlanması ile üretim planlaması birlikte yapılmazsa hem verimlilik hem de maliyet sorunumuz devam eder.”

GÜBRE VE YEMDE KDV ORANI SIFIRLANDI AMA…”

Tarımın öncelikli sorunlarının çözülmesi ve çiftçimizin tarlada kalabilmesi için temel girdi fiyatları makul düzeylere çekilmelidir. Gübre ve yemde KDV oranı sıfırlandı. Ancak bu çiftçimize fiyat indirimi olarak yansıtılmadı. Bu takip edilmelidir. Biz, gübre ve yem dışındaki girdilerde KDV oranı kadar bir miktarın çiftçimize destek olarak verilmesini talep ediyoruz. Tarımda kullanılan elektrikte fon ve TRT payı kaldırılmalıdır. Tarım Kanunu’nda belirtildiği gibi gayri safi milli hasılanın yüzde 1’i tarımsal desteklere ayrılmalıdır.  Desteklerden alınan yüzde 2 ile yüzde 4 arasında değişen stopaj kesintisi kaldırılmalıdır.” Bayraktar çok uzun olan konuşmasında çiftçilerin sorunlarını ve taleplerini dile getirdi.