Amerika'nın Huawei'ye ihtiyacı mı var?

TEKNOLOJİ SERVİSİ

ABD Başkanı Donald Trump, Huawei donanımlarının ABD'de satılmasını engellemek için 15 Mayıs'ta bir başkanlık kararnamesi imzalayarak "ulusal acil durum" ilan etti. Trump’ın bu kararına karşılık Huawei yöneticilerinden Chen Lifang, The New York Times'te yayımlanan “Amerika'nın Huawei'ye ihtiyacı var” başlıklı makalesinde, Washington'un şirkete yönelik yasaklarının ABD'deki dijital ağları daha güvenli hâle getirmeyeceğini vurguladı.

“HUAWEİ, HER YIL ABD'DEN 11 MİLYAR DOLAR DEĞERİNDE ÜRÜN VE HİZMET SATIN ALIYOR”

Chen Lifang'ın makalesinde şu ifadelere yer verildi: "ABD Ticaret Bakanlığı, Huawei'nin ABD yönetiminin onayı olmadan ABD'li şirketlerden parça ve teknoloji ithal etmesini yasakladı. Aslında Huawei, her yıl ABD'den 11 milyar dolar değerinde ürün ve hizmet satın alıyor. Huawei ürünlerinin ABD'de satılmasının yasaklanması, on binlerce kişilik istihdam kaybı anlamına da geliyor. Bunun yanı sıra, ülkedeki bazı orta ve küçük ölçekli operatör şirketler de Huawei donanımlarını kullanıyor. Donanım değişimi bu şirketlerin masraflarını artıracak. Dünyada 5G teknolojisinin öncüsü olan Huawei'yi yasaklamak, ABD'nin 5G ağı konusunda ileri bir seviyede bulunmasını engelleyecek ve ülke ekonomisini zedeleyecek. Daha da önemlisi, Huawei yasağı ABD'nin dijital ağlarını daha güvenli hâle getirmeyecek. Siber güvenlik, operatörler ile donanım ve hizmet tedarikçilerinin birlikte üstlenmesi gereken bir sorumluluk. Huawei, herhangi bir müşterisine yönelik saldırı ya da casusluk faaliyetinde bulunma talimatını reddedeceğini defalarca yineledi."

ABD NOKİA VE ERİCSSON’LA ANLAŞMA İMZALADI AMA…

"Huawei'nin merkezi Çin'de olduğu için, Trump'ın yasağının sadece Huawei'ye yönelik olması anlamsız. Huawei'nin yanında, Nokia ve Ericsson gibi telekomünikasyon şirketleri de küresel tedarik zincirine sahipler ve Çin'de geliştirilen veya imal edilen donanımları kullanıyorlar. ABD'deki telekomünikasyon ve internet donanımlarının çoğu da bu durumda. Tek bir şirket veya bir ülkedeki tüm şirketleri kara listeye almak, küresel tedarik zincirindeki risklerin hafifletilmesine yardımcı olmayacak. Bu, rekabeti büyük ölçüde azaltacak ve kaçınılmaz şekilde masrafları da artıracak. ABD'deki başkanlık kararnamesi ve Ticaret Bakanlığı'nın kararı, kötü niyetli siber saldırıları önlemeyi amaçlıyor. Bu, dünya genelindeki telekomünikasyon ağlarının kolayca saldırılara maruz kaldığını da gösteriyor. Siber saldırılar, her tedarikçinin ürününe zarar verebilir. ABD yönetimi, Avrupa merkezli Nokia ve Ericsson şirketleriyle risklerin denetlenmesi ve hafifletilmesine dair anlaşmalar imzaladı. Bu iki şirket, Çin'de de benzer hizmetler sağlıyor; ancak ABD yönetimi, bu şirketlerin ABD'de çalışmasına izin veriyor. Bu konuda Huawei de benzer anlaşmaları ele almayı umuyor.