Ramazanın ilk cumasında Gaziantepliler camilere sığmadı

Gaziantep’te ramazan ayının ilk cumasında camiler doldu taştı. Kentin en büyük camisi olan Ulu Camii başta olmak üzere vatandaşlar camilere akın etti. Ramazan ayının getirdiği manevi ortamda ilk cuma namazını kılmak isteyen vatandaşlar, cami içerisinde yer bulamayınca cami avlularını doldurdu. Ramazan ayı ile beraber teravih namazlarına ve mukabelelere gösterilen yoğun teveccüh cuma namazında doruğa çıktı.

Cuma namazı için Şahinbey ilçesi Tekstilkent Mahallesi’nde bulunan Tekstilkent Ensar Camii’ye gelen vatandaşlar, caminin içine ve avlusuna sığmayınca yanlarında getirdikleri seccadelerin üzerinde sokak ve caddelerde ibadetlerini yerine getirdiler.

Ramazan ayının ilk cuma namazı hutbesinde orucun önemi ve bu ayda yapılan ibadetlerin faydaları konusuna değinildi.

Tekstilkent Ensar Camii’de Şahinbey İlçe Müftüsü Mahmut Rauf Arcaklıoğlu’nun "Ramazan ve İnfak" konulu verdiği hutbeyi dinleyen vatandaşlar, hutbenin ardından huşu içerisinde namazlarını eda etti.

Arcaklıoğlu, ramazan ayının, infak, yardımlaşma ve paylaşma adına eşsiz bir fırsat olduğunu söyledi.

"İnfak; kardeşlik, paylaşma duygularını geliştirir"

Arcaklıoğlu, "İnfak; Allah'ın (Celle Celaluhu) rızasını kazanmak amacıyla Müminin kendi servetinden harcama yapmasıdır. Eşine, dostuna, akrabalarına, ihtiyaç sahiplerine yardımda bulunmasıdır. Allah'ın kendisine lütfettiği zenginlikten başkalarını da faydalandırmasıdır. Kardeşinin gönlünü yapması, olmayana yardım etmesi, olana da ikram etmesidir. Resûl-i Ekrem bir Hadis-i Şeriflerinde infak ve sadakanın karşılıksız kalmayacağına ve mükâfata dönüşeceğine şöyle işaret etmektedir; ‘Kuşkusuz sadaka, Rabbin gazabını söndürür ve kötü bir şekilde ölmeyi önler.’ İnfak, insanın dünya malına karşı dengeli bir tavır almasını sağlar. Mal hırsıyla cimrilik etmeye de akılsızca saçıp savurmaya da engel olur. Kardeşlik, paylaşma duygularını geliştirir. İhtiyaç sahiplerinin yaşadıkları sevinç ve memnuniyet, infak edenin gönlünde huzura ve genişliğe dönüşür. Böylelikle Mümin, gerçek anlamda iyiliğe ulaşmış olur. Nitekim yüce Rabbimiz, Kur'an-ı Kerim'de ‘Sevdiğiniz şeylerden Allah yolunda harcamadıkça iyiliğe asla erişemezsiniz. Her ne harcarsanız Allah onu bilir.’ buyurur." dedi.

"Müslümanlar yardımlaşmayı, dayanışmayı, infakı hayatın merkezine almıştır"

İman, bilgi, hikmet ve marifet üzerine bina edilmiş İslam medeniyetinin aynı zamanda da bir infak medeniyeti olduğunun altını çizen Arcaklıoğlu, "Müslümanlar yardımlaşmayı, dayanışmayı, infakı hayatın merkezine almıştır. Çünkü sevgili Peygamberimiz, bu ümmete bir binanın tuğlaları, bir bedenin azaları, bir tarağın dişleri gibi olmayı öğütlemiştir. Müslüman, sahip olduğu birikimi ailesiyle, akrabalarıyla, komşularıyla, uzak-yakın din kardeşleriyle ve insanlık ailesinin muhtaç fertleriyle paylaşır. ‘Mallarını gece, gündüz, gizli ve açık infak edenler için Rableri katında ecirler vardır; onlar için korku yoktur ve onlar mahzun olmayacaklardır.’ ayetini kendisine düstur edinir. Gece-gündüz çalışırken sadece kendisini değil, toplumun iyiliğini düşünür." ifadelerini kullandı.

"Bencillik, mal düşkünlüğü, güç ve çıkar tutkusu, gösterişe dayalı hayatlar bu asrın afeti oldu"

Arcaklıoğlu, "Ne hazindir ki günümüzde ise malı bir araç olarak kullanamayan, hayatın amacı haline getiren dünyevileşme hastalığıyla mücadele ediyoruz. Bencillik, mal düşkünlüğü, güç ve çıkar tutkusu, gösterişe dayalı hayatlar bu asrın afeti oldu. Yardımlaşma, dayanışma ve başkası için fedakârlık yapma gibi erdemler örselendi. Böyle bir çağda, insanlığın sürüklendiği sonu gelmez arzu ve ihtiraslar, ancak infak ve yardımlaşma bilinciyle aşılabilir. Cimrilik eden, fakire, yoksula, yetime, düşküne, darda ve yolda kalana hakkını vermeyenler ise kendisini ve insanlığı ancak felakete sürükleyecektir." şeklinde konuştu.

"Bilin ki Allah zengindir"

Arcaklıoğlu, sözlerine şöyle devam etti:

"Rabbimize kulluğumuzu farklı amellerle sergilediğimiz bu ramazan günlerinde, zekât ve sadaka-i fıtr gibi mali ibadetlerimizle ihtiyaç sahiplerine kol kanat gerelim. Kardeşlerimizin dertlerine derman olalım. Yardımlarımızı gösterişten uzak, yalnızca Rabbimizin rızasını kazanmak için yapalım. Yardım yaparken kardeşimizin onurunu zedeleyecek davranışlardan kaçınalım. Rabbimizin, ‘Ey iman edenler! Kazandıklarınızın ve sizin için yerden çıkardıklarımızın iyilerinden verin. Kendinizin ancak içiniz çekmeye alabileceğiniz adi şeyleri hayır diye vermeye kalkışmayın. Bilin ki Allah zengindir, bütün iyilik ve güzellikler O'na mahsustur.' uyarısına kulak verelim."

Cuma namazının ardından duygularını paylaşan vatandaşlar, mübarek ramazan ayının tüm İslam âlemine barış, huzur, birlik ve beraberlik getirmesini temenni ettiler.

"Camiler birbirimize destek olmamız için en güzel mekânlardır"

Ramazan ayının ilk cumasında camilerin bu şekilde dolmasına sevindiğini belirten Cuma Hasan, "Allah bu ayı Müslümanlara hayırlı etsin. Ramazan ayının ilk cumasında camilerde bir araya geldik. Camimiz doldu. Rabbim bütün Müslüman ülkelerdeki camileri de bu şekilde doldurmayı nasip eylesin. Rabbim Müslümanların sayısını artırsın, imanımızı kuvvetlendirsin. Müslüman, Müslümanın kardeşidir ve Müslümanların birbirine destek olması lazım. Bu camiler Müslümanlar içindir. Bu camiler birbirimize destek olmamız için en güzel mekânlardır." dedi.

Ramazan ayına kavuşmanın sevincini yaşadığını dile getiren Haci Ali, "Rabbim bizi bugüne çıkardığı için binlerce kez kendisine şükürler olsun. Allah Müslümanlara ve İslam âlemine bu ayı hayırlara vesile kılsın. Görünmez kazalardan muhafaza eylesin. Rabbim ümmeti Muhammed'i devamlı bu tür güzel günlere kavuşmayı nasip eylesin." temennisinde bulundu.

Ramazan ayının çok güzel geçtiğini belirten Hasan Gürültü de "Rabbim herkesin tuttuğu orucu kabul eylesin. Kazasız, belasız bayrama ulaşmayı diliyorum." diye konuştu.

İbrahim Ayaz, Kemal Özpay, Âdem Karahan ve Mustafa Güngör de mübarek ramazana kavuşmanın sevincini yaşadıklarını belirterek, bu ayın en iyi şekilde değerlendirilmesi gerektiğini söylediler. (İbrahim Koçyiğit-İLKHA)