Gazze’de Şehitler yeryüzünde yürürler

Filistinli yazar İslam Asalya, Gazze ve Kudüs’ü gazetemiz için yazdı. Şehit, gazi, esir ve cihadın Filistinliler için ne gibi anlamlar taşıdığını anlatan Asalya, silah, gıda ve teknik eksikliklerin değil, kendilerini en çok zorlayan durumun “adam” olmaması değerlendirmesinde bulunuyor.

Ekleme: 22.04.2019 12:14:17 / Güncelleme: 22.04.2019 12:14:17 / manşetler
Destek için 

HABER MERKEZİ

Gazze’de şehitler yeryüzünde yürürler. Her birey şehadeti bekler... Kur’an’da Rabbimizin dediği gibi şehadeti beklerler, sözlerinden asla caymazlar.

Her evde bir şehit, gazi, bir esirin olması hayatın mutlak bir parçası haline gelmiştir. Filistin için her ev bedel ödemiştir...

Gazze’de şehit şehidi resmeder, şehit şehidi iyileştirir, şehit şehide ilkyardım yapar. Şehit şehidin namazını kılar, şehit şehide veda eder, şehit şehidi taşır, şehit şehidi toprağa verir. Yaralılar yaralıları tedavi eder. Esirler esirleri özgürleştirir.

Cihad bizim için nefestir, hayattır. Yolda yürümemiz, oturmamız, işlerimiz, ailemizle vakit geçirmemiz, nöbetlerimiz, Filistin ve Gazze konuşmalarımız hepsi cihat üzerinedir. Biz her şeyi cihat uğruna yaparız.

Gazze’de hayat mescitlerde sürdürülür. Kur’an’ı, sabrı, ahlakı… İşgalin son bulması ancak cihatla olur fikrini; ya muzaffer ya şehit oluruz idealini mescitlerde öğreniriz.

İŞGALCİLERİ VATANAMIZDAN ATACAĞIZ

Biz her zaman siyonistleri karşılamak için bütün varlığımızla Gazze’de olacağız. İşgalcileri vatanımızdan atmak için beklemekteyiz.

Bütün olumsuzluklara, işsizliğe, her gece işgalciler tarafından evlerimizin yıkılmasına, şehitlerimize, yaralılarımıza ve esirlerimize rağmen Allah’a hamdolsun diyoruz. Sınırlarımızın kapalı olmasına, hava alamamamıza rağmen hamdolsun diyoruz. Çünkü Rabbimiz bizi isra ve miraç toprağında bulunduruyor. Allah tarafından mübarek kılınan topraklarda nöbetlerimiz, şehadetimiz ve yaralılarımızla ümmetin şerefini korumaktayız.

( Kudüs; Üç semavi din için dini ve kültürel değerler taşır)

1.        Orada Müslümanların ilk kıblesi olan Mescid-i Aksa ve Kubbet’us Sahra vardır.

2.        Orada Hristiyanların kutsal mekânı olan Kıyamet Kilisesi vardır.  

3.       Orada Yahudilerin kutsal mekânı olan ağlama duvarı vardır

4.       Kudüs peygamberlerin ve sahabelerin medfun olduğu şehirdir.

5.       Kudüs, arzın semaya açılan kapısıdır; semanın arza (yeryüzüne) açılan kapısı olduğu gibi.

6.       Mescid-i Aksa; peygamberimizin (sav), Nebilere cemaatle namaz kıldırdığı yerdir.

7.       Mescid-i Aksa; ümmetin gözünün nuru namaz ibadetinin farz kılındığı yerdir.

8.       Mescid-i Aksa ve Kudüs-ü Şerif için Müslümanlar çok bedel ödediler ve ödemeye de devam ediyorlar.

KUDÜS’TE MÜSLÜMANLARA NELER YAPILIYOR

· Bütün bu önemli bilgilerden sonra Mescid-i Aksa’da bugün, son 100 yılın en sıkıntılı dönemini yaşamaktayız.

İşgalci Yahudi, Mescid-i Aksa ve çevresinin İslami yaşantı ve görünümünü Yahudi kültürüne çevirmek için elinden gelen her şeyi yapıyor.

Müslümanları Kudüs’ten zorla sürgün ettiriyorlar. 

Müslümanlara ait, Mescid-i Aksa’ya yakın evleri yıkıyorlar.

Müslümanlara ait mezarları yıkıyorlar ve kendileri için binalar yapıyorlar.

Müslümanlara ait ticarethaneleri yıkıyorlar ki, Müslümanlar aralarında ticaret yapamasınlar.

Silah zoruyla arsalarını gasp ediyorlar ve askeri üs bölgesi yapıyorlar.

Kudüs şehrinde Ezan-ı Şerif’in okunmasını ve bazı vakit namazlarının kılınmasını yasaklıyorlar.

Kudüs’ün her nokta ve bölgesine kontrol noktası kuruyor, böylece Filistinli ailelerin birbirleriyle bağlarını ve irtibatlarını kesmek için uğraşıyorlar.

İslami eserlerin altına tüneller açarak, yıkımlarına sebebiyet verip ‘Biz yıkmadık, yağmur suları yıktı.’ diyorlar.

Kudüs şehrinin her noktasına kontrol kameraları koyup bütün Filistin ve Kudüs halkını her an takip ediyorlar.

Öğrencilerin okula, öğretmenlerin üniversiteye gitmesine engel oluyorlar.

Filistin ve Türkiye bayraklarının Kudüs ve çevresinde dalgalanmasına izin vermiyorlar.

Kudüs’te Kelime-i Tevhid’i, Allahu Ekber diye haykırmayı yasakladılar.

Kudüs’te kendilerine itiraz eden, ‘Of!’ diyen herkesi öldürüyorlar.

Çocukları, gençleri, kadınları, ihtiyarları suç isnad etmeksizin sebepsiz yere tutukluyorlar.

Kudüs kentiyle Filistin’in arasını ayırmaya, her türlü bağı koparmaya çalışıyorlar.

Kudüs’te Müslümanları nefes ve hava almaktan men ediyorlar.

Bütün bu zulümlerden sonra, Kudüs nasıl özgür olacak? Bizler birbirimizi sevmezken…

Kudüs nasıl özgür olacak? Yemen’de, Filistin’de, Afrika’da çocuklarımız soğuktan ölürken, sokaklarda yatarken, karınlarını doyurmazken…

Mazlum Müslüman halkların haklarını korumazken Kudüs’ü nasıl özgürleştireceğiz?

Mescidlerde Müslümanlar öldürülüp hesabı sorulmadan Kudüs ve Müslümanlar nasıl özgür olacak?

Kudüs nasıl özgür olacak!? Arap devletleri ve İslam devletleri.. Ümmetin maddi kaynaklarını ve izzetini Amerika’ya ve Yahudilere verirken. 

Allah’a yemin olsun ki; bizde mal noksanlığı yok!

Allah’a yemin olsun ki; bizde silah eksikliği de yok!

Allah’a yemin olsun ki; bizde ‘Adam’ yokluğu var!

Adam yok bizde; Kudüs ve Müslümanların hakkını ve izzetini koruyacak.