Bahçeli: İstanbul'da son söz söylenmemiştir

Milliyetçi Hareket Partisi (MHP) Genel Başkanı Devlet Bahçeli, İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı seçimlerine yönelik yaptığı değerlendirmede, mazbata almakla işin bitmediğini söyledi. Bahçeli, "Süreç sonlanmamıştır. Şimdi söz sırası Yüksek Seçim Kurulu'nundur. Biz demokrasiye ve hukuka saygılıyız. Millet iradesine elbette bağlıyız ve saygı duyarız. Ancak sandık hilelerine tahammül göstermemizi de hiç kimse beklememelidir. Henüz her şey bitmiş değildir. Adalet son mercidir. Fakat son söz söylenmemiştir" dedi.

Ekleme: 20.04.2019 14:45:17 / Güncelleme: 20.04.2019 14:45:17 / Güncel / İstanbul Haberleri
Destek için 

Devlet Bahçeli'nin başkanlığında, MHP, 31 Mart Mahalli İdareler Genel Seçimleri'nin ardından süreci değerlendirmek amacıyla Antalya'nın Manavgat ilçesinde, 81 il başkanı ve 235 belediye başkanı ile otelde kampta bir araya geldi. MHP Genel Teşkilatı'nın tam kadro katıldığı ve 2 gün sürecek kampın açılış konuşmasını yapan MHP lideri Devlet Bahçeli, yerel yönetimlerin insana hizmetin ilk zemini olduğunu söyledi. Konuşmasının ilk bölümünü yerel yönetimlere ayıran Bahçeli, yönetimde bulundukları belediyelerde kalp kırmayacaklarını söyledi. Belediye başkanlarına nasıl bir yönetim anlayışına sahip olmaları gerektiğini anlatan Bahçeli, "Önce tedbir sonra tevekkül diyeceğiz. Meselelere stratejik bakacağız. Dinleyeceğiz, hissedeceğiz ve tatbik edeceğiz. Bahane değil, iş üreteceğiz. Cumhur İttifakı'nın ve MHP'nin itibarını asla lekelemeyeceğiz" diye konuştu.

'NAMERDE EYVALLAH ETMEYECEĞİZ'

Belediyelerin haksız kazanç kapısı olmadığını vurgulayan Bahçeli, belediyeciliğin 5 yıllık saltanat yeri de olmadığına dikkati çekti. Vatandaşlarla empati yapmayan belediye yönetimlerinin akıbetinin kayıp olduğunu belirten Bahçeli, "31 Mart seçimlerinde Türk milleti MHP'ye önemli bir destek vermiştir. Tuzakları boza boza bugüne geldik. Aldığımız sonuçlar bize yeter demeyeceğiz. Mert olacağız, namerde eyvallah etmeyeceğiz. Hukukun çizgisinden, helalin yolundan asla savrulmayacağız. Millet sevdasından bir an olsun ayrılmayacağız. Çalışmaktan gocunmayacağız. Varsın birileri dedikodu yapsın, biz işimize bakacağız. Dikkat ediniz, belediye haksız kazanç kapısı değildir. Belediye partizanlık, yandaşlık, yağcılık, beleşçilik, bencillik, 5 yıllık saltanat demek hiç değildir. Allah korkusu olmayan belediye yönetimlerinin sonu karanlıktır. Geçmişte bu yola sapanlar, aramızdan birer birer ayrılıp gitmişlerdir" ifadelerini kullandı.

'SIRTIMIZDAKİ KENELERİ BİRLİKTE TEMİZLEDİK'

31 Mart seçimlerinde Türk milletinin MHP'ye çok değerli bir destek verdiğini kaydeden Bahçeli, bu desteği heba ve heder edemeyeceklerini söyledi. Bahçeli, "Milletimizin güvenini sarsamayız. Hayal kırıklığına uğratamayız. MHP manşetleri yene yene düştüğü yerden dev gibi doğrularak müstesna bir başarıya imza atmıştır. İnandık, ihanete birlikte direndik. Yolumuza çıkan sırtlanları kenara ittik, sırtımızdaki keneleri el birliğiyle temizledik" dedi.

'ŞAŞKINLIKTAN ŞOKA GİRDİLER'

İlkel saldırılara boyun eğmediklerine vurgu yapan Bahçeli, "Dedik ki vatan bölünmeyecek, bayrak inmeyecek, ezan susmayacak, Türkiye sonsuza kadar var olacak. Milli bekamız üzerinde oyun oynayanlara sonuna kadar direnç gösterdik. Yapamayacağımızı söylediler. Öyle bir yaptık ki şaşkınlıktan şoka girdiler. Bilmiyorlardı ki küllerimizden yeniden doğarız. Toparlanamaz demişlerdi" diye konuştu.

'CUMHUR İTTİFAKI 31 MART'TAN ZAFERLE ÇIKMIŞTIR'

Yerel seçimlerde bazı yerlerde haklarının yendiğini ileri süren MHP Genel Başkan Devlet Bahçeli, şöyle devam etti:

"Adana Kozan'da hakkımız yenmiştir. Iğdır'da hakkımız gasbedilmiştir. İstanbul Maltepe'de önümüz kesilmiştir. Bu başarı milletimizin bize duyduğu güven duygusunun müessir eserliğidir. 31 Mart'ta 1389 belediyenin 987'si Cumhur İttifakı'nın siyasi sorumluluğuna teslim edilmiştir. Belediye başkanlıklarının yüzde 72'si Cumhur İttifakı'nı oluşturan MHP ve AK Parti'nin yönetimine geçmiştir. Samanlıkta iğne arayanlar, çalı gibi yoklayanlar, karanlıktan aydınlığa taş fırlatanlar bu gerçeği örtemezler. Hakikatin ışığını perdeleyemezler. Biz millet ne diyor ona bakıyoruz. Tarih ne diyor, ecdat ne diyor, onu hissediyoruz. Bunların dışında kim ne söylüyorsa fuzuli laf kalabalığıdır. Münafıkların ilkesizlikleri ayaklarımızın tam altındadır. Kuşkusuz çiğnenmeye müstahaktır. Bir adama bakarsınız adam mı diye, bir de lafa bakarsınız laf mı diye. Karşınızda saf saf dizilen ihanet mangasının ne adamlıktan nasipleri ne de laflarının en ufak kıymeti harbiyesi vardır. Cumhur İttifakı 31 Mart'tan zaferle çıkmıştır. Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi güçlü şekilde tescillenmiştir. Kıskanan varsa buyursun kıskansın. Çekemeyen varsa durmasın çatlasın."

'BİZİM LÜGATİMİZDE BÖYLE BİR ŞEY YOK'

Siyaseti zaman doldurmak, meşgul olmak için değil, zamanın rotasını Türk milletinin lehine dönüştürmek için yaptıklarını vurgulayan Devlet Bahçeli, "Korkarak, vehmederek, basit hesaplar yaparak, sinsi planlara meylederek, egolarımızın boyunduruğuna girerek hiçbir yere gidemeyeceğimiz açıktır. Gelişmeler karşısında cesaret gösteremeyen esaret altına girecektir. Akılsız cesaret körlük, sevgisiz siyaset köhneliktir. Sevmek için yürek, sürdürmek için de emek şarttır. Çok şükür biz de hem mangal gibi yürek hem de fedakârlıkla perçinlenmiş emek vardır. Cehaletin olduğu yerde zekânın fenerleri sönüktür. Korkaklığın olduğu yerde zafer fikri siliktir. İmkansızlık sadece acizler için geçerlidir. Bizim lügatimizde böyle bir şey yoktur" dedi.

'OY ORANIMIZ YÜZDE 18,81'DİR'

Bahçeli, 31 Mart seçimlerinden sonra kötü niyet ve hedef sahiplerinin daha da gün yüzüne çıktığını söyledi. Özellikle Cumhur İttifakı'nı karalamak ve siyasi hesaplarla yaralamak için organize bir şebekenin tedavülde olduğunu belirten Devlet Bahçeli, "Bilhassa partimizin il genel meclis seçiminde aldığı yüzde 18,81 oy oranını diline dolayıp, Cumhur İttifakı'nın hisarlarında gedik açmak için el ovuşturan fırsatçılar, fitne nöbetine girmişlerdir. Halep oradaysa arşın sandıkta, YSK'nın tespitlerindedir ve oy oranımız yüzde 18,81'dir. 18,81; 1881'dir, o da Atatürk'ün doğumudur. Milliyetçi Hareket Partisi'ne AK Parti'den kayış olduğunu söyleyerek Cumhur İttifakı'na suikast düzenleyen, muazzez birlikteliğimizi sabote etmeye kalkışan nifak yuvaları, şu işe bakınız ki, oldukça faaldir. Emel sahiplerinin maskeleri düşmüştür. Biz bunların alayını biliyor ve tanıyoruz. Ne yapmak istediklerini, nereye varmayı planladıklarını az çok fark ediyoruz" diye konuştu.

FEHMİ KORU'YA SERT ELEŞTİRİ

Gazeteci Fehmi Koru'ya sert eleştirilerde bulunan Bahçeli, şunları kaydetti:

"Mesela FETÖ'nün Fehmi'si, Pensilvanya'nın korusu, alenen husumet aşılamaya çalışmaktadır. Öteden beri kronik MHP düşmanı olan bu zat, anlaşılan 15 Temmuz'un rövanşını almak için kuyruğa girenler arasına adını çoktan yazdırmıştır. Bu şahsın hâlâ elini kolunu sallayarak geziyor olması hayret verici bir garabettir. 31 Mart'ta zillet ittifakının kısmi mevzi kazanmasından ümitlenen ihanet lobisinin yüzüne kan gelmesi, cüretkârlıkta merhale kaydetmesi ibretlik bir tablodur. Pensilvanya korosunun eski gazeteci kadrosundan olan melun şahıs, Cumhur İttifakı içinde MHP'nin, AK Parti'nin altını oyduğunu iddia etmiştir. AK Parti'nin ittifakta eridiğini alçakça ileri sürmüştür. Hıyanetin korusu, AK Parti'nin, eski güzel günleri canlandırmaya yarayabilecek daha az zararlı bir müttefik bulmasını utanmadan, sıkılmadan teklif edebilmiştir. Hatta AK Parti'nin kendisine daha yakın, ülkeyi birlikte daha rahat yönetebileceği bir müttefik bulmasını önermiştir. Kızarmayan yüzlü, yaşarmayan gözlü, malum görevli devrededir."

'BULANIK DÖNEMLERİN KALEMŞORU'

Fehmi Koru'ya yönelik eleştirilerini sürdüren Bahçeli, "İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı seçimindeki organize usulsüzlüklerin ve sandık yolsuzluklarının üstünü örtercesine sonuçların hiç uzatılmadan kabulünü söyleyen bu köksüzün tekrar başını kaldırması, 15 Temmuz şehitlerine büyük bir haksızlık ve hakarettir. Türkiye'yi yöneten parti bellidir. Hükümet bellidir. Cumhurbaşkanımız ve Bakanlar Kurulu görevinin başındadır. Milliyetçi Hareket Partisi ise TBMM'de denge ve denetleme görevini icra konusunda sorumluluk üstlenmiştir. FETÖ'nün gazeteci kisvesindeki elamanı, eğer yanlış değerlendirmiyorsak, AK Parti'nin, bizatihi kuyusunu kazanlara kucak açmasını, yani eski müttefikleriyle tekraren beraber olmasını dilemektedir. Bu husumet odağı ne hakla, hangi yüzle yazıp çizmekte, bunları nasıl söyleyebilmektedir? Puslu ortamların, bulanık dönemlerin kalemşoru olan bu şahsın nedametini duyan, geçmişinden dolayı utanç duyduğunu gören var mıdır? FETÖ'nün korusu kime ne anlatıyor, hangi kripto mesajları veriyor?" diye konuştu.

'İTTİFAKIMIZ KONJONKTÜREL DEĞİLDİR'

Devlet Bahçeli, Milliyetçi Hareket Partisi'yle AK Parti'nin ittifakından rahatsız olanların Türkiye'den rahatsız olan mihraklar, Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi'ni yıkmak isteyen müptezeller olduğunu söyledi. Cumhur İttifakı'nı hazmedemeyenlerin 15 Temmuz'da yarım kalan hıyanetlerini tamamlamak isteyen reziller olduğunu kaydeden Bahçeli, şöyle devam etti:

"Bizim ittifakımız konjonktürel değildir. Bizim ittifakımız pazara kadar değildir. Bizim ittifakımız çıkar ve pazarlığa dayalı değildir. Bizim ittifakımız siyasi alışveriş üzerine bina edilmiş değildir. Cumhur İttifakı, Türk milletinin muhteşem iradesiyle temellenmiştir. Cumhur İttifakı Türk tarihinin mirasıyla harcı karılmıştır. 7 Ağustos Yenikapı ruhunun müktesebatıyla çatısı örülmüştür. 16 Nisan halk oylamasının muzafferliğiyle pekişmiş, 24 Haziran seçimlerinin mecmuuyla güçlenmiştir. Cumhur İttifakı Türkiye'dir, ihanete karşı engel, işgale karşı direniş, yerli ve yabancı şer cephesine karşı muhkem siperdir. Cumhur İttifakı'nın Türkiye'nin kurtuluş umudu olduğuna inanıyoruz. Eğer gevşersek, eğer taviz verirsek, eğer oyuna gelirsek Türkiye'nin ödeyeceği çok ağır bedeller olacağını biliyoruz."

'KABUS SENARYOLARI ALÇAKÇA DOLAŞIMA SOKULMAKTADIR'

Terörü önleme adı altında kendilerine Soğuk Savaş sonrası yeni bir öteki yaratmış olan küresel güçlerin açıkça Türkiye'nin çevresini kuşatmakta olduğunu kaydeden Devlet Bahçeli, "Sudan, Yemen, Filistin, Cezayir, Libya, Suriye, Venezuela ağır sorunlarla boğuşmaktadır. S-400 krizi, F-35 gerilimi, ABD'nin terör örgütlerine verdiği destek şirazesinden çıkmış durumdadır. Aynı merkezden tertip ve kontrol edilen çok şiddetli siyasi ve ekonomik operasyon dalgası Türkiye'yi hedef almaktadır. İngiltere menşeli bir gazete her gün zehir kusmaktadır. Ekonomimiz üzerinde kara bulutlar dolaştırılmakta, kabus senaryoları alçakça dolaşıma sokulmaktadır" dedi.

'MAZBATAYI TÜRKİYE ALEYHTARI MEVZİYE DÖNÜŞTÜREN GAFİLLER'

FETÖ'cülerin İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı seçimi üzerinden ganimet avcılığına soyunduklarını belirten Bahçeli, Afrika ülkelerinde FETÖ'cülerin tezgahıyla mazbata koroları kurulmakta olduğunu söyledi. Bahçeli, "Mazbatayı Türkiye aleyhtarı mevziye dönüştüren gafiller küresel kullanıma hazır olduklarını göstermek için her yola müracaat etmektedir. Döviz kurlarındaki dalgalanmalar siyasi sürece adeta çivilenmiştir. Türkiye çok tehlikeli bir girdaba yuvarlanmaktadır. Sokaklar karıştırılmak, kaos dinamikleri harekete geçirilmek istenmektedir. Ekonomik saldırılara mihmandarlık yapan siyasetçilerin gözünü kin ve nefret bürümüştür. CHP-İP-HDP-PKK-FETÖ ortaklığı çok vahim boyutlara ulaşmıştır. Ekrem İmamoğlu terörist Demirtaş'a methiyeler düzmekte, Ermeni'sinden Rum'una ne var ne yok selam göndermektedir" diye konuştu.

'LEŞ AVCILARINA İZİN YOK'

Cumhur İttifakı'nın Türkiye'den asla vazgeçmeyeceğine vurgu yapan Devlet Bahçeli, şöyle konuştu:

"Cumhur İttifakı milli hedeflerden sapma göstermeyecektir. Siyasetin eskileriyle yeni sayfa açmak isteyen zalimlerin, Cumhur İttifakı'nın kristalize ruhunda çatlaklar oluşturmaya çalışanların hevesleri kursaklarında kalacaktır. Leş avcılarına izin yoktur. Kavga bekleyenlere müsamaha yoktur. İhtilaf bekleyenlerin, itilaf gözleyenlerin şansı yoktur. Türkiye'yi teslim almak için Cumhur İttifakı'nın zaaf anını kollayanlara ant olsun göz yummak söz konusu olmayacaktır. MHP ile AK Parti çelikten iradedir, bu irade Türkiye düşmanlarına göz açtırmayacaktır. Hiç kimse boşuna beklemesin, boş yere hayal kurmasın, Cumhur İttifakı Türkiye'yi 2023'e taşıyacaktır."

'İSTANBUL'DAKİ SEÇİMLERE ŞAİBE KARIŞMIŞTIR'

CHP'nin İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı'nın 31 Mart'tan 17 gün sonra, yani 17 Nisan'da mazbatasını alıp, görevine 'şimdilik' başladığını belirten Bahçeli, "Musakka edebiyatından veri tabanı ve altyapıyı kopyalama teşebbüsüne kadar mazbatalı şahıs gizli bir gündem çerçevesinde faaliyetlerini hızlandırmıştır. Ancak olağanüstü itiraz süreci de çalışmaktadır. İstanbul'daki seçimlere şaibe karışmıştır. İstanbul'daki seçimlere derin ve delilli usulsüzlükler hakimdir. Büyükçekmece ve Maltepe'de gün yüzüne çıkan vahim iddialar yenilir yutulur türden değildir. En doğru, en makul kararı Yüksek Seçim Kurulu verecektir. Bize göre İstanbul'daki seçimin yenilenmesi maşeri vicdanı rahatlatacaktır. 17 gün boyunca mazbatayla yatan, mazbatayla kalkan, toplumu kutuplaştıran, siyasi tartışmaları stadyumlara kadar taşıyan Sayın İmamoğlu ve partisi büyük bir yanlışın faili olmuşlardır" ifadelerini kullandı.

'İSTANBUL'DA SON SÖZ SÖYLENMEDİ'

Mazbata almakla işin bitmediğine dikkati çeken Bahçeli, "Süreç sonlanmamıştır. Şimdi söz sırası Yüksek Seçim Kurulu'nundur. Biz demokrasiye ve hukuka saygılıyız. Millet iradesine elbette bağlıyız ve saygı duyarız. Ancak sandık hilelerine tahammül göstermemizi de hiç kimse beklememelidir. Henüz her şey bitmiş değildir. Adalet son mercidir. Fakat son söz söylenmemiştir" dedi.

Kaynak: DHA