DOĞRUHABER
Süresiz nafakanın açtığı felaket aile kurumunu zedeliyor, boşanmaları artırıyor. Medyada yer alan ahlaksızlıklar ise boşanmaları teşvik ediyor. Kendisi de bir nafaka mağduru olan Dağılmış Aileler ve Çocuk Hakları Derneği Başkanı Cengiz Dinçer, “Süresiz nafaka devam ettikçe aileler dağılmaya devam edecek. Olumsuzlukları gören gençler ise evlenmekten korkuyor. Ailenin korunmasına yönelik girişimler desteklenmeli” dedi.
SÜRESİZ NAFAKA REZİLLİĞİNİN EN BELİRGİN ÖRNEĞİ
Boşanma sonrası mağdur olan kadınla mutlaka vardır fakat süresiz nafaka adeta bir gelir kapısı gibi görülemeye başlandı diyen Dağılmış Aileler ve Çocuk Hakları Derneği Başkanı Cengiz Dinçer, “Özellikle medyada sıkça yer alan sanatçı veya iş adamlarının eski eşlerinin aldığı yüksek nafakalar birçok kişi üzerinde olumsuz etki bırakıyor. Bu durum da bazı kişiler bunun verdiği cesaretle ailesini dağıtmayı göze alabiliyor. Boşanma sonrası her iki tarafın da mağdur olmaması için eşlerin kusur oranlarına bakmaları lazım. Mevcut durumda kadın kusurlu olsa bile erkeğe nafaka ödetiliyor. İşte geçtiğimiz günlerde yine adam karısının kendisini aldattığını ispat etmesine rağmen mahkeme erkeğe nafaka ödemesi yönünde karar veriyor. Bu bizim toplum yapımıza uygun bir yaklaşım değildir. Bugünlerde haberlerde çıkan Şeyma Subaşı haberleri de süresiz nafaka rezilliğinin en belirgin örneklerindendir. Fakat bunun gibi onlarca örnek var ve bunu kazanç kapısı olarak görenler var. Geçtiğimiz günlerde yine bir kadın nikahsız birlikte olduğu bir adamla nafaka duruşmasına geliyor ve nafakanın arttırılmasını istiyor. Gerekçe olarak da nikahsız birlikte olduğu kişiyle evlenmek için yeterli parasının olmadığını gösteriyor. Yani düğün parasını eski eşinden temin etmek istiyor. İşte bu tür çarpıklıkların önüne geçmek için sürekli nafakanın mutlaka kaldırılması lazım.” ifadelerini kullandı.
Dağılmış Aileler ve Çocuk Hakları Derneği Başkanı Cengiz Dinçer
“SÜRESİZ NAFAKA AİLEYE DARBE VURUYOR”
Süresiz nafaka uygulamasının boşanmaları arttırdığına değinen Dinçer, “Ekonomik olarak zor günler geçirdiğimiz ortada. İşsizlik giderek artıyor. Bizde eski eşlerimize nafaka vermekle uğraştığımız gibi ailemizi de geçindirmeye çalışıyoruz. Bu zor günlerde nafakayı ödemediğimiz takdirde cezaevine giriyoruz. Binlerce süresiz nafaka mağduru erkek nafaka ödemediği için cezaevine giriyor. Ben boşandıktan sonra tekrar evlendim. Şimdi eski eşime nafakasını ödeyemediğim için hapse girdim. Tüp bebek tedavisine başlamıştık. Ben cezaevine girdikten sonra eşim büyük üzüntü ve stres yaşadığı için büyük umut beslediğimiz çocuğumuzu düşürdü. Yıllardır boşanan erkekler hiç görmek istememelerine rağmen sırf nafaka için eski eşleriyle muhatap olmak zorunda kalıyor. Ayrıca nafakamı alırım keyfime bakarım yaklaşımı da giderek yayılıyor. Bu da toplumumuzun temelini oluşturan ailelere büyük darbe vuruyor. Batı toplumlarında aile mefhumu kalmadı. Nüfus artış oranları çok düşük. Bizim en güçlü yerimizden ailelerimizden bizi vurarak güçsüzleştirmek istiyorlar. ” şeklinde konuştu.
“BOŞANMALAR ARTIYOR, GENÇLER EVLENMEKTEN KORKUYOR”
Yaşanan sorunların gençler üzerinde de olumsuz etki uyandırdığına değinen Cengiz Dinçer şöyle devam etti: “Tabi bu sorunlar sadece aile içinde kalmıyor. Çevreye yayılıyor bazıları medyaya düşüyor. Bu durumu görenler evlenmekten vazgeçiyor veya erteliyor. Hatta son günlerde ‘bekârsan evlenme, evliysen boşanma’ diye bir slogan üretilmiş. Bu da gençlerin evlilikten ne kadar korkar hale getirildiğini gösteriyor. Ayrıca boşanmış ailelerin çocukları da bu durumlardan psikolojik olarak çok etkileniyor. Hatayı annesinde veya babasında gördüğü zaman. Hata kimdeyse artık o cinse karşı bir ön yargısı oluşuyor. Bu da ilerinde çocukları evlilikten soğutuyor. Son yapılan araştırmalara göre anne-babası ayrı yaşayan çocukların suça bulaşma oranı da çok yüksek. Madde bağımlılığı, uyuşturucu satıcılığı ve hırsızlık gibi suçlara sürüklenen çocukların büyük oranını boşanmış ailelerin çocukları oluyor.”
“AİLEYİ KORUMAYA YÖNELİK GİRİŞİMLER DESTEKLENMELİ”
Süresiz nafaka ile ilgili çalışmalarda sadece kadın derneklerinin dinlenmesinin yanlış olduğunu belirten Dinçer, “Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı ve Adalet Bakanlığı’nın yetkilileri bu konuda çalışma yapıldığını söyledi. Geçtiğimiz aylarda bununla ilgili bir çalışma da yapıldı fakat burada sadece feminist kadın dernekleri dinlendi. Bu derneklerin de birçoğu kadınlar gününde Taksim’deki gösterilerde nasıl bir zihniyete sahip olduklarını gösterdiler. Biz diyoruz ki aileyi korumaya yönelik girişimleri desteklesinler ve bunu amaç edinen derneklerle de görüşsünler. Ayrıca nafaka ödemeyenlerin hapse atılması da çok yanlış. Nafakayı ödeyemediği için hapse giriyor o sürede zaten para kazanamıyor ve nafaka daha çok birikiyor. En azından kamu hizmeti falan verilirse bu insan da çalışır nafakayı öder. Ama siz cezaevine atınca ikinci bir mağduriyet oluşturuyorsunuz” dedi.